Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Çevre & Doğa

 

Şubat 26th, 2012 | in Çevre & Doğa, Pazar Yazıları, Yaşam | Yorum Yapin

Psikolojik Hijyen Katalizörüdür Mimozalar:

Dünyada bin ikiyüze varan çeşidiyle, kimyasal ve psikolojik bir filtredir mimozalar afet görüntüleriyle. Adeta çevresini dantel gibi işlenmiş çiçekleriyle büyüler.

Akasyagillerden olsa da dikenleri yoktur mimozanın. Çünkü o savaşı değil barışı temsil eder. Çiçeğinin keskin sarı değil de pastel sarısı olması da yine onun iç dengesinin görünümüdür.

Aşırı rüzgara karşı hassasiyetiyle bilinen bu afet güzellik, sürekli ve acı bir rüzgardansa, yaz meltemlerini özlerler. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

Ocak 15th, 2012 | in Çevre & Doğa, Pazar Yazıları, Yaşam | 1 yorum

Resmi büyütmek için sağ tıklayıp farklı kaydet yapabilirsiniz.

 

Belki de doğada kendine özgü canlılardan en nadide olanıdır nilüferler.

O nadide varlığıyla biz insanlara yüzlerce ders vermekte, / Duruşuyla, oluşuyla, hem her şeyiyle nilüferler.

Bir gizem, bir hayranlık, bin bir endamla mündemiç o nazenin varlık, / Doğuşundan ölümüne gerçek bir okul, tutkulu bir ekoldür insanlara nilüferler.

İnsanoğlu ölümlü, insanoğlu aciz, insanoğlu bîkes, nâtuvân…

Nilüfer de aciz, hassas ve nâtuvân, acizliğinden nâlân…

Nilüferlerin böylesi insansı halleri DERS alanlar için güçlü bir hayat iksiri aslında.

O erdemin çiçeği, o mütevazılığın çiçeği, o gizemin çiçeği.

(A.Fidan)

Latince lotus olarak adlandırılan ve genellikle durguna yakın yavaş akan ırmak kenarlarında veya longozlarda yetişen Nilüfer çiçeklerinin kökleri sudaki metrelerce derinliğe rağmen suyun dibindeki toprağa saplanır. Öyle ki, (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

 

Devletlerin, Kurumların ve İstisnasız Her Bireyin Yaşamlarında (İçinde) Elektrik/Elektroniğin Olmadığı Bir "b" Planı Olmalıdır!

Tarihin Sonu, Kime Göre ve Hangi Ölçüye Göre

Dünyada çoğu şey olduğu gibi "tarih" kavramı da görecelidir. Evrenin yaradılışından bu güne geçen zamanı dilimleme tarzı ve/veya yöntemikültürden kültüre, medeniyetten medeniyete farklılık gösterir. Herkes tarafından kabul edilen tarih, bu gün için miladi takvim olsa bile,miladi takvim duygudan ya da fizikoşimik olaylardan bîhaberdir. Maya takvimi, olayları ve zaman dilimlerini fizik ve fizik ötesi olaylarla birlikte değerlendirir. Bu anlamda maya takvimi duygusal, diğer bir tabirle mutasavvıf bir (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

Vücudunuzdan kurtulun ki, toprağın altına girdiğinizde nefes alabilesiniz" demiş Fahrettin Cüreklibatır.

Öyle ya. Hal hal üzerine kurulur ve her hal, doğru kararlarla newhâl olur. (A. Fidan)

Vücut ağırlıktır zira, vücut toprak üstü arzu ve isteklerin depolandığı yerdir zira.

Vücuttan kurtulmadıkça üzerine örtülen topraklar beton gibi çöker bütün bir hayat boyu.

Vücudundan kurtulursan eğer, üzerine atılan topraklar birer gül yaprağı gibi sarar sarmalar, seni, bu ölümsüzlüğün ilk adımlarıdır zira.

Ölmeden Ölmek Yürek İster, Nefisle Cedel Bilek İster!

Bir gün çıkın evinizden, hiç üstünüzü başınızı düzeltmeden, öylesine ne bulursanız giyin ve çıkın. Kimseye de haber vermeyin. Sanki geç kalmışçasına yürüyün size en yakın mezarlığa doğru. Ve kapısından girerken, arkanızda binlerce insan yığını hayal edin. Mezarlıktaki en eski mezarı bulmaya çalışın. Bulduğunuz (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

 

 

 

 

Çiğdem der ki, ben elâyım/âlâyım, bendan âlâ çiçek var mı?

Çiğdem Çiçeği derler onun adına,

Kaneviçe dokur iğne yapraklarıyla,

Karın beyaz tenine bezediği morötesi tonlarıyla

Çiçeklerindeki oku nevbahara saplaya saplaya

Kışı yaza taşımanın yazı kışa taşımanın çilesin çeker gergef olur sarp yamaçlarda… (A. Fidan)

* * * * *

Zorlu kış mevsimi henüz pılını pırtısını toplamadan çiğdem filizlenmeye başlar topraktan. Gün yüzüne çıkmak için karın tamamen kalkmasını bile beklemez. Kardelene nazire yaparcasına beyaz karlar (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

 

Bilgi Ağı'ndan Ulusal Çağrı: Lütfen Kurbanlıkları Kesmeden Hemen Önce Narkozla Bayıltalım!

Bu bayrama buruk girdik. Bir taraftan terör belasının acısı geçmeden bir taraftan da Van depremi sadece Van'ı değil bütün bir ülkeyi adeta yasa boğdu. Kısaca bu bayrama acı duygularımız taze iken girdik.

Hazır "acı" kavramının zihnimizde tazeliği devam ederken, HAYVAN HAKLARI bağlamında bu kurban bayramında hayvanları keserken onların da canı ve acıma duygusu olduğunu düşünerek kesim öncesi (yaklaşık beş dakika önceden) narkozla bayıltarak kurban keselim. Bunun dinen bir sakıncası olmadığını bizzat Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu açıklamıştır. Hatta Diyanet, hayvanın ölmemesi şartıyla elektroşok ile şoklandıktan sonra kesilebileceğine bile cevaz vermiştir. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

 

 

Biz Bu Yollarda Bu Şarkının Nakaratını Hep Söyler Dururuz!

Balık hafızalı yurdum insanı derler önüne gelen. Aynaya bakmaksızın, fütursuzca pervazsızca eleştirirler.

Hoş bu eleştirileri kendinden bîhaber insanlar şecaat bâbından söyleseler de, bu deyimi uyduran insanların fî tarihinden kalma atalarının da en az onlar kadar ENGİN ZEKALI(!) oldukları kesin.

Neden Balık Hafızasıymış!

Balıkların 2 saniye öncesini hatırlayamayan yaratıklar olduğu bilinse de bu bilgi tam anlamıyla SKOLASTİK yani SAKAT bir bilgidir. Zira balıklar en az fareler kadar hatta daha fazla olarak 6-7 ay öncesini çok rahatlıkla hatırladıkları, aldıkları eğitimi hafızalarında tuttukları bilinir. Tabi kitapları seyreden TELEVİZYONLARI okuyan, merak ettiğini öğrenmek için GOOGLE'un ilk sayfasının ilk satırından bile alt satırlara inmekten aciz yurdum (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

I. Derece Deprem Bölgelerinde Yeni Yapılan Camilerde (Deprem ve Doğal Afetler İçin) Sığınak Yapılması Zorunlu Olmalı!

23 Ekim 2011 tarihinde Van Tabanlı köyü merkezli deprem, arama-kurtarma ve yapı ve yapı denetim sorunlarını yeniden gündeme getirdi. Kim ne derse desin, vicdan ve şeytan ikilemindeki insanoğlu, içindeki sonsuz ihtiras ve kötülük dürtüleriyle ve parahırsıyla malzemeden çalarak çarık çürük yapılar inşa edecektir, etmektedir de. Bu gerçeğe dayalı olarak yapı ve yapı denetim sistemine ilişkin olarak denetim olgusunun çok daha güçlü ve gayrışahsi yöntemlerle yapılmasının gerekliliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Konunun bu boyutu "depremle yaşama, deprem bilinci" olgusunun dört önemli noktada birinci noktasıdır. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

Kentsel Kullanım Alanlarının Giderek Azalmakta Olmasına Karşın, Mezarlık Alanlarının Genişlemesine Karşı Çözüm Önerisi Zorunluluğu

Sadece Türkiye'de değil bütün dünyada, kentsel kullanım alanları olarak metrekareye düşen insan sayısında gittikçe artan oranlı olarak yoğunlaşma yaşanmakta. Türkiye veya dünya nüfusu aritmetik olarak artarken, kentsel mekanlarda yaşayanların veya yaşayacak olanlarındünya üzerindeki kullanım alanları geometrik olarak azalmaktadır.

Bu üst ve alt başlıkla işlemeye çalışacağım konuyu bir çok alt başlık altında irdelemeye devam edeceğim. Bu konuda ilk etapta ele alacağımız kentsel mekanlardaki daralma sorunsalına karşın ortaya koyacağımız argümanlar ve hipotezleri, (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

 

 

Bu gün bayramın ikinci günü. Bu gün olmasa bile en azından Perşembe veya Cuma günleri yollara dökülecek insanlar. Ulaşacakları yere daha erken vararak veya gecikmeksizin vardıklarında dünyaları değiştirmeyecekler ama sırf "bir an önce gideyim" düşüncesiyle belki zincirleme olarak onlarca değil binlerce insanların hayatlarını karartabilecekler.

Her yıl ülkemizde ortalama 4.500 kişi kurban verilmekte, yine ortalama, 200.000 yaralanma olmakta. Son on yıla baktığımızda, ölü sayısında çok çok az bir azalma görülmekte. Bunun iki açıdan ters yönde ikişer nedeni bulunmaktadır.

Birinci Faktör:

Kazalarda ölü sayısının az da olsa azalmasının en önemli nedeni, 2003 yılından itibaren (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , ,