Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

asfalt-mi-parkemi

 

Özellikle yazı başlığını ikilemli olarak koydum. Çünkü başlığı okuyanlar bir çok yavru soru daha üretecekler beyinlerinde. Ne bunlar:

Asfalt ve Parke ikilemi, yol için ve kaldırım için yapılabilir, trafiğe kapalı caddeler ve açık caddeler için yapılabilir.Tarihi kentler / şehirler için ve yeni şehirler için yapılabilir.

Sırayla gidecek olursak:

İlkin ne olursa olsun, kaldırımlar için bir kentte mutlak surette parke veya parke benzeri yol kaplama malzemeleri kullanılmalıdır. Günümüzde bununla ilgili oldukça ucuz ve farklı özellik ve biçimde kaplama malzemeleri (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

 

Sen, evet SEN,

Yani ben, sen, o, biz, siz, onlar.

Herkes işte. Yolcular, yollular, yolsuzlar, yola yapışan veya yapışamayan alayınız, alayımız.

Öyle bir şey ki bu Türk dilinde. Pozitif ek alanı negatif, negatif ek alanı da yine negatif yerleşmiş kültürümüze.

Yol başlı başına masum bir sözcük. İnsanların yer değiştirme ihtiyacına karşılık veren, daha önce başkalarının aynı yerden aynı istikamette geçmiş olduğu su, demir, kara ve hava ortamlarıdır.*

Yolcuyu, her hangi bir amaç için yola düşmüş bir veya birden fazla kişi olarak tanımladıktan sonra pazar yazımızın konusuna dönelim. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , ,

 

 

Bu gün bayramın ikinci günü. Bu gün olmasa bile en azından Perşembe veya Cuma günleri yollara dökülecek insanlar. Ulaşacakları yere daha erken vararak veya gecikmeksizin vardıklarında dünyaları değiştirmeyecekler ama sırf "bir an önce gideyim" düşüncesiyle belki zincirleme olarak onlarca değil binlerce insanların hayatlarını karartabilecekler.

Her yıl ülkemizde ortalama 4.500 kişi kurban verilmekte, yine ortalama, 200.000 yaralanma olmakta. Son on yıla baktığımızda, ölü sayısında çok çok az bir azalma görülmekte. Bunun iki açıdan ters yönde ikişer nedeni bulunmaktadır.

Birinci Faktör:

Kazalarda ölü sayısının az da olsa azalmasının en önemli nedeni, 2003 yılından itibaren (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

  Yüreğini Kefil tutmak   Yolun, Yolcunun ve Yolculuğun Üzerine Öz-tutulmasına Dair Sözdeyişlerim

Yol mu önemli, yolcu mu yoksa yolculuk mu önemli diye sorasım gelir bir bilge kişiye.

Kişi ey-dür derviş baba,

yolda ümit var idiyse, yolcunun GÜLümsemesi, onun ay ve gün=eşiyse,

yolda demlenmek, yolculuğa feda, vedûd a geda eylemişse,

Yol da önemlidir, yolcu da önemli, yolculukta önemli, iz ettiğin yola öz değmişse…

*****

Hancılar su dökmez ardından yolcuların, yol uzundur, menzil de,

yolcu çok yolculuk ta çoktur.

Hancısının da, yolcusunun da öznesi birbirinde saklı yolculukların adımlarının tavı,

o yolculuğun ilk adımında bellidir oysa ki….

Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın bu toprak diyerekten kabaran kalplerin, üşüyen bedenlerin, ürperen tenlerin tılsımıyla örtülmüştür çoğu zaman yüreğin kefil olduğu yolculuklar, sürsün diye namütenahi ukbaya değin.

*****

Ey sevgili,

Yeminleri sök dudaklarından, sus, suskunluğun armağanın olsun,

Öyle bir iz düşür ki aksine, yüreğinin kefilliği armağan olsun.

Bencileyin iz etmekteyken kem gözlere inat, yolculuğun ilk adımlarında,

Sencileyin nice zaferler gömmüşsün yüreğine, zebunkûş tereddütlerin eritip,

Nâmütenâhi yolculuğumuzu nakşettiğimiz, her gün zevkle oynayacağımız evcilik oyunlarında.

*****

Ey sevgili,

Öznesi benim olduğum tümcelerimin,

sözcüsü senin olduğun sözcüklerinin,

zifirine yatırdığın sır kokulu şiirlerinin

ruşeymine kodladığımız (yarına çıkan yolculuğumuzun) neş’esindeyim…

*****

Ey sevgili,

Kristalleşmiş gözyaşlarının iz ettiği yanakların dökülmüş önüne,

El değil, kol değil, nice can kırıklarını gizlediğin yenine.

Suskunluklarını armağan ettiğin nice hır çıkarıcı vaveylalarda,

Dudaklarını bükmüşsün, konuşmamaya inat, toz pembe yarınlar adına…

Ey Sevgili,

Gözbebeklerimin içine doğmuş güneşin gün=eşi olmak için,

Söz tutmaktasın yüreğini kefil koyarak bir ömürlük yürünecek

Arnavut kaldırımlı taş sokaklarımızda…

Ey Sevgili,

Ben mor bulutların altında erguvan ağaçlarını sayarken bu kutsal yolculukta,

Sen se, rûyalarında vedûd ikliminde mündemiç kalbinin rikkatinin dikkatindesin.

Sen yürümekteysen bu kutsal yolculukta, bilâ tereddüt, billahi yürüyemesem de sürüneceğim.

Yazı Sözlüğü:

Vedûd: İlahi aşkın maşukla ilişkisi, sevginin en zirve noktası.

Menzil: Ulaşılması düşünülen nihai nokta, varış yeri.

Nâmütenâhî: Sonsuz, bitme bilmez

Ukbâ: Ahiret

Zebunkûş: Acımasızlık, gaddarlık, zulüm

Ruşeym: Tohumun özü

Vâveylâ: (Acıların etkisiyle) yüksek sesle haykırmak

 

Mündemiç: Yer alma, yer bulma, yer etme

Rikkat: İncelik, şefkatli merhamet 

Not:

Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, https://www.bilgievreni.com, https://www.gazetecanik.com, https://www.kamudanhaber.com, https://www.siyasalforum.net, https://www.ahmetfidan.com ile, Halkın Sesi, Gazete Canik vb. kağıt bası gazetelerde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,