:: Gezi ve Turizm

Av Mevzuatında Avlak Bölge ve Meskun Mahal Tanımlarında Ortaya Çıkan Kavramsal Çatışma ve Çakışma
İnsan topluluklarının yaşamakta olduğu yerler tarih boyunca farklı isimlerle anılmıştır. Bu kavramlar kent bilimi, yerel yönetimler, sosyoloji (toplum bilim) beşeri coğrafya, antropoloji arkeoloji gibi kimi disiplinlerde doğrudan veya dolaylı olarak çerçevesi çizilmiş kavramlardır. Bu çerçevede öncelikle “meskun mahal” kapsamında kavramsal terminolojiyi en kısa şekilde ortaya koymak gerek.
Kent bilimi ve yerel yönetimler anlamında insanların toplu olarak yaşamakta oldukları yerlere, Türkçe dili kapsamında en küçükten en büyüğe doğru sıralayacak olursak, konut / mesken, mezra / köy, kasaba, (eski idari yapımızda) bucak, ilçe, il (daha&helliip;)
Etiketler: av sınırları, avlak bölge, büyükşehir, büyükşehir sınırları, iskan, kent sınırı, meskun mahal, meskun mahal nedir, meskun mahal tanımı, toplu yaşam alanı, yerleşim yeri

Gez-Göz-Mandacık / Gezinin Sağı Solu Mandacılıktı!
Bu Gün, Taksim Gezi Parkı Eylemlerinin Yıldönümü.
Herkesin ağzına pelesenk olan ve hatta herkesin üzerinde istisnasız olarak hemfikir olduğu cümle “Eğitim Şarttt!”
Gezi eylemleriyle eğitimin ne ilgisi var diyen yoktur umarım.
Sezar M.Ö. Zelan savaşının ardından -Zelan, bu günkü Tokat’ın Zile ilçesidir- ne demişti: “Gezdik, Gördük, Yendik” Ben de diyorum ki, gezi parkıyla ilgili olarak, (gezi) parkında GEZDİK, (göreceğimizi) GÖRDÜK, yiyeceğimizi YEDİK, ya da, baş kaldırıyı veya isyanı veya darbe teşebbüsünü YENDİK! (daha&helliip;)
Etiketler: emperyalizm, gezi, gezi direnişi, gezi eylemleri, gezi olayları, gezi oyunu, Gezi Parkı, Gezi ve Turizm, gezi yıldönümü, kapilatizm, Siyaset, taksim, taksim gezi, Toplum, ulaşım

Bu yazımı okumayın benden söylemesi!
Beni dinlemeyip okumaya karar verdiyseniz yarıda bırakanın kaşığı kırılsın (pardon ne kaşığı yaaa, çok daha güncel beddualar kullanalım))) lensi delinsin, plazması erisin, gözlükleri çatlasın, ekranları kararsın!)))
Vakit hallice gecikmişti.
Bundan yirmi yıl önceki GEZER firmasının bir reklamı aklıma geldi. Reklamda, içten bir kahkahayla, Ulvi Alacakaptan, “Mutlu İnsanlar Rahat Ayaklar” diye haykırıyordu. Evde ayağımın rahat edeceği bir terlik almalıyım dedim ve geç olsa da Kotyora’nın Fidangör caddelerine rotayı çevirdim.
Bakalım Ahmet Fidan (neyi Görecekti birinci ve ikinci Fidangör caddelerinde. Evden sokağa doğru süzülürken (daha&helliip;)
Etiketler: ahmet fidan, ahmet fidanla pazar yazısı, alışveriş, cotyora, fidangör caddesi, fidangör turu, kotyora, lüküstürüm ağaçlı yol, ordu, terlik, terlik alıverişi, terlik inadı, terlik turu, yurdum insanları

Sen, evet SEN,
Yani ben, sen, o, biz, siz, onlar.
Herkes işte. Yolcular, yollular, yolsuzlar, yola yapışan veya yapışamayan alayınız, alayımız.
Öyle bir şey ki bu Türk dilinde. Pozitif ek alanı negatif, negatif ek alanı da yine negatif yerleşmiş kültürümüze.
Yol başlı başına masum bir sözcük. İnsanların yer değiştirme ihtiyacına karşılık veren, daha önce başkalarının aynı yerden aynı istikamette geçmiş olduğu su, demir, kara ve hava ortamlarıdır.*
Yolcuyu, her hangi bir amaç için yola düşmüş bir veya birden fazla kişi olarak tanımladıktan sonra pazar yazımızın konusuna dönelim. (daha&helliip;)
Etiketler: istikrar, kişisel gelişim, pazar yazıları, sürdürülebilirlik, süreklilik, takılı kalmak, Yaşam, yol, yol tutma
Öncelikle, Etiler'den Altunizade'ye yapılması düşünülen teleferik projesini yazının başında alkışlıyorum. Şunu bir türlü anlamıyorum. Teleferik çok olağanüstü bir bütçe gerektirmeyen bir altyapı hizmeti. Ama ne gariptir, merkezi yönetim de, yerel yönetimler de bu konuyuyeni keşfetmiş gibi yaklaşıyor. Oysa ki, Türkiye'de teleferik kurulması gereken ve kurulduktan sonra fevkalade dolu / verimli / karlı olacak ne çok yerleşim yeri var. Ayrıca merkezi yönetim ve yerel yönetim otoriteleri, Bursa Uludağ teleferiğinin kurulmasından bu yana bu güzide altyapı hizmetini kendi bölgelerinde veya yörelerinde yaptırmayı akletmemişler ve akletseler bile ne hikmetse cesaret etmemişler ya da edememişlerdir.
Teleferik, Turizmin Mıknatısıdır!
Taksim – Maçka teleferiği, İzmir teleferiği, Samsun ve Ordu teleferikleri son derece faydalı, (daha&helliip;)
Etiketler: hamilelik, insan, kürtaj, kürtaj cinayet mi, kürtaj ne zaman haram olur, kürtaj olma, Sağlık, sezeryan, Toplum

Değişim üzerine maval okumaksızın doğrudan konuya girmek istiyorum.
Her hangi bir konuda “bu yeni trend” tabiri kullanılır. Hoş ciks / cilalı ve cafcaflı bir tabir olsa da hala bu tabire ısınamadım. Trend kelimesi de bunlardan biri. Trend kelimesini eğilim kelimesiyle ifade ettiğimizde o kadar can alıcı olmamakta. Biz de yazımız okunsun, insanlar bilinçlensin diye hala eğreti baktığım “trend” kelimesini kullandım. Ayrıca,değişim, gelişim ve yeniliğin en öncü sektörleri bilişim ve eğlence sektörleridir. Bu nedenle de bu sözcüğü seçtim.
Evet, başlıkta belirttiğimiz gibi, turizm sektörü toplumu diğer sektörlere göre, daha önde takip etmektedir. Aslında turizmde bir çok açıdan yeni trendler/ eğilimler bulunmaktadır. (daha&helliip;)
Etiketler: butik otel, butik otel hizmeti, doğa turizmi, eko turizm, eko turizm konsepti, Gezi ve Turizm, karadeniz, karadeniz bölgesi, karadeniz evleri, karadeniz köy evleri, turizm politikası, turizmde yeni eğilimler, turizmde yeni trend
Kasım 20th, 2011 | in
Beslenme & Gıda,
Bilim & Teknoloji,
Çevre & Doğa,
Gezi ve Turizm,
Hikayeler,
Hukuk,
Kent/Şehir,
Kültür ve Sanat,
magazin,
Pazar Yazıları,
Psikoloji,
Sağlık,
Siyaset/Politika,
Tarih,
Toplum,
Yaşam |
1 yorum

Çiğdem der ki, ben elâyım/âlâyım, bendan âlâ çiçek var mı?
Çiğdem Çiçeği derler onun adına,
Kaneviçe dokur iğne yapraklarıyla,
Karın beyaz tenine bezediği morötesi tonlarıyla
Çiçeklerindeki oku nevbahara saplaya saplaya
Kışı yaza taşımanın yazı kışa taşımanın çilesin çeker gergef olur sarp yamaçlarda… (A. Fidan)
* * * * *
Zorlu kış mevsimi henüz pılını pırtısını toplamadan çiğdem filizlenmeye başlar topraktan. Gün yüzüne çıkmak için karın tamamen kalkmasını bile beklemez. Kardelene nazire yaparcasına beyaz karlar (daha&helliip;)
Etiketler: ahmet fidan, botanik, çiğdem, çiğdem çiçeği, çile, doğa, gıda, kış bahar, meşakkat, mutfak, nevbahar, pazar yazısı, Yaşam, yemek

Sayın Dışişleri Bakanım Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu
Sevgili hocam, sizinle strateji, taktik vb. kavramlar ile dış politikanın ince çizgilerini küresel yönetim ile yerel / yerinden yönetim yaklaşımlarını doktora derslerinden sohbet havasında işlemiştik.
Derslerde, sizin vizyonunuzu ve soğukkanlı ve sağduyulu yaklaşımınızı yakından görme şansım oldu. Ben de ziyadesiyle faydalanmıştım. Küçük ayrıntılara takılmadığınızı bildiğim gibi, ulusal çıkarlar konusunda da hassasiyetinizi de biliyorum. Bundan dolayıdır ki bu yazıyı bizzat size hitaben yazıyor ve başlığını da sizin adınıza ithaf ediyorum. (daha&helliip;)
Etiketler: devlet, dış politika, tanıtım, Toplum, türkiye, ulus

Mersin-Antalya Karayolunu İzah Edebilen Biri Var mı?
Mersin-Antalya Karayolunu İzah Edebilen Bir Akıl Sahibi Var mı?
Otobüs ve otomobil yolculuklarımda her zaman çevreyi izlerken, çoğu insan gibi, bir yandan da teknik anlamda karayolu altyapısını incelerim. En son kullandığım karayolu da, 5. ve 13. bölge müdürlükleri kapsamında kalan Antalya-Mersin karayoludur.
5. ve 13. bölge müdürlüğü kapsamında bulunan 400-13, 400-14, ve en fazla da 400-15 ve 400-17. bölümlerinde karayolu akıldan, izandan, estetikten, bilimden, mantıktan, teknikten uzak bölümlerdir. Şu an, Mersin Antalya yolculuk süresi, 8 saatte tamamlanmaktadır. Karayoları Genel Müdürlüğü yetkilileri (5. Bölge Müdürü Mahmut Çelikcan) bu yolun en kısa zamanda 4 saate ineceğini söylemektedirler. (daha&helliip;)
Etiketler: Kent, mimari, Siyaset, yönetim
Haziran 17th, 2009 | in
Beslenme & Gıda,
Bilim & Teknoloji,
Dünya,
Eğitim,
Felsefe,
Gezi ve Turizm,
Kültür ve Sanat,
magazin,
Psikoloji,
Toplum,
Yaşam |
1 yorum

Türklerin Yemek Kültürü Üzerine Bir Sorgulama
Türklerin yemek kültürü üzerine biraz duygusal biraz nesnel/objektif sorgulamalar yapmak istiyordum. Gözlemci algılarıma takılan bir kaç yaşam kesiti darbe ile ilgili gündemin sıkışıklığına rağmen bu konuyu öne almama neden oldu.
Duygusal/ Subjektif (Olumlu) Yaklaşımlar:
Daha önceki yazılarımda, Türkler’in başlı başına bir yemek kültürü olduğunu, yemek kültürü de dolaylı olarak mutfak kültürünü gerektirmekteydi. Bir ülkenin medeniyet derinlikleri arasına, o ülkenin yeme-içme alışkanlıkları da girmektedir. Bin yılları bulan yeme-içmeyle ilgili kültürel derinliğin uzantısı olarak yemek masası veya sofrasında geçirilen saatleri yadsımak bir bakışla da tukaka etmek fazlasıyla incitici olacağını düşünüyorum. (daha&helliip;)
Etiketler: hayat, Kültür ve Sanat, mutfak, Yaşam, yemek