Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

 

Devletlerin, Kurumların ve İstisnasız Her Bireyin Yaşamlarında (İçinde) Elektrik/Elektroniğin Olmadığı Bir "b" Planı Olmalıdır!

Tarihin Sonu, Kime Göre ve Hangi Ölçüye Göre

Dünyada çoğu şey olduğu gibi "tarih" kavramı da görecelidir. Evrenin yaradılışından bu güne geçen zamanı dilimleme tarzı ve/veya yöntemikültürden kültüre, medeniyetten medeniyete farklılık gösterir. Herkes tarafından kabul edilen tarih, bu gün için miladi takvim olsa bile,miladi takvim duygudan ya da fizikoşimik olaylardan bîhaberdir. Maya takvimi, olayları ve zaman dilimlerini fizik ve fizik ötesi olaylarla birlikte değerlendirir. Bu anlamda maya takvimi duygusal, diğer bir tabirle mutasavvıf bir (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

Cumhurbaşkanımız Sn. Abdullah GÜL'e yapılan şa'şaalı karşılama töreni karşısında haklı olarak göğsüm kabardı. Biz bu karşılamayı TÜRKİYE olarak hakediyorduk. Yani böylesi karşılama bizim için aslında LUTUF değildi. Zira dünyanın en önemli ülkelerindenbir ülkenin en üst düzey yetkilisinin ziyaretiydi. Üstelik aradan onlarca yıl geçtikten sonra bu düzeyde bir ziyaret gerçekleşmişti.

Neyse ki bu ziyaret beklenildiği ve hakedildiği ölçüde vukuatsız gafsız gerçekleşti. Göremediğimiz veya bize gösterilmeyen durumlar hariç tamamlandı ve geride kaldı.

İyi de yine de biz bu İngilizleri tanırız. Dünyada MENFAAT anlamında işini en iyi bilen (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

"Kanunlar örümcek ağı gibidir, güçlüler onu deler geçer, güçsüzler takılı kalır"

Eşitlik veya hukuk veya adalet, hakikaten güçsüzlerin üzerinde demoklesin kılıcı gibi sallanan sanal veya gerçek bir olgudur. Tıpkı her yıl / dönem, Genel Hukuk veya Hukukun Temel Kavramları derslerimde vurguladığım sözdeki gibi. "Kanunlar örümcek ağı gibidir, güçlüler onu deler geçer, güçsüzler takılı kalır". Bu sözü eskiden bir deyim veya atasözü olarak söylüyordum. Ancak bu sözün bir atasözü değil de 161-180 yıllarının (M.S. II. yüzyıl) Roma İmparatoru, aynı zamanda Stoacı bir filozof olan Marcus Aurelius'a ait olduğunu sonradan öğrendim.

Dünyadan;

Dünyaya baktığımızda, gerek diğer dünya ülkelerinin Birleşik devletlerin (ABD'nin) sorumsuzca saldırılarına ve sömürgesine ve zulmune ses çıkar(a)maması, gerekse dünyanın (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , ,

 

Başbakan Erdoğan, "kriz teğet bile geçmeyecek" diye başladı söze, geçen haftalarda. Tabi en başta şu gerçeği vurgulamak gerek. Tuzu kurular için, serveti kronikleşenler için zaten EKONOMİK KRİZ ler başlı başına birer nimet veya fırsattır. Çünkü varlıklıkişilerin çoğu şu ya da bu şekilde işveren konumundadır ve kriz dönemlerinde işsizlik artar, ücretler düşer. Durum bu olunca bütün ekonomik krizler varlıklı kişiler açısından olumsuz değil olumlu gelişmelerdir. Hal bu olunca, Sn. Erdoğan'ın "teğet bile geçmemesi" argümanını empati kaabiliyeti kapsamında değerlendirmek gerek. Zira Sn. Erdoğan (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

Şubat 26th, 2011 | in Dünya, Hukuk, Siyaset/Politika | Yorum Yapin

At Bacak Bacak Üstüne, Ver Tafrayı!

İki yük Ülkenin İki Büyük Lideri (Sarkozy ve  Erdoğan) üzerine Psikososyal Bir Analiz

Fransa Cumhurbaşkanı Nikolıs Sarkozi, (Nicolas SARKOZY) Türkiye’ye geldi. Sarkozy, eskilerin “nev-i şahsına münhasır” dedikleri, bu gün “kendine özgü” özellikli, latin tabiriyle “prototip” bir kişiliktir. Sarkozy, resmi kayıtlardaki tarihlere göre kova burcu erkeğidir. Zaten bu güne değin sergilemekte olduğu davranış, tipik kova karakteridir. Bu haliyle dürüstlüğü ön planda, ama bu dürüstlük, kovaların bilgiye verdikleri önem ve bilgelikleri ile birleşince, ortaya yer yer pervazsız, yer yer cür’etkar karakterler ortaya çıkmaktadır. Kovaların yalanı ve dolambaçlı tarzları sevmemesi onların dobracı kişilik olduğunu da gösterir.

Fransa Cumhurbaşkanı’nı Türkiye haklı olarak Cumhurbaşkanlığı düzeyinde değil de dışişleri bakanlığı düzeyinde (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Şubat 19th, 2011 | in Dünya, Siyaset/Politika, Toplum | 4 tane yorum

Dün Arap Ülkelerinin Haritasını Çizenler Bugünün....

Dünün Arap Ülkelerinin Haritasını Çizenlerin İzdüşümleri, Bugünün Ortadoğu ve Afrika’daki SÖZDE İhtilalcilerin Oyuncubaşısı değil mi?

Mısır’daki ihtilal veya zalim yönetime karşı kıyama kalkan milyonların zaferleri kutlanırken, daha önceki başka bir yazımda bilvesile bunların küresel SATRANÇ oyununun bilmem kaçıncı hamlesi olduğunu belirtmiştim. Çok geçmedi, bu gün benzeri durum LİBYA’ya da yansıdı. Peki bu bir özgürlük ve demokrasi salgınıysa (umarız ve DİLERİZ Kİ öyle olsun) aynı salgının [Birleşik Devletlerin kadim Arabistan Krallığı’nı gözden çıkarabilmesinin olasılığı açısından] Suudî Arabistan’a da sirayet edeceğini düşünebiliyor musunuz?

1950 ve sonrası Enver SEDAT, Cemal ABDUNNASIR, Menahem BEGİN, Nixon, Dr. Kissinger, Jimmy CARTER gibi, aktörlerin bu günkü iz düşümleri, 1978 li yıllardaki Camp David Anlaşması gibi gizli oturumlarla temellerini (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , ,

Şubat 13th, 2011 | in Dünya, Hukuk, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Balyoz İndi, Ama Nereye!

Bu yazıyı, “yok mu bu davanın akl-ı selim değerlendirmesini yapan” diye soranlar için yazıyorum.

Balyoz darbe planı, bütün bir Ergenekon sürecinin ana eylem aşamasıdır. Bu eylem, ister askeri bir taktik olsun ister gerçek bir kurgu olsun çok ta fark etmez. Neticede büyük bir plan sürecinin en canalıcı aşamasıdır.

Ergenekon sürecine ilişkin şimdiye kadar fazlasıyla değinide bulunduğum için genel sürece fazla girmeyeceğim.

Balyoz darbe planı zaten şu ya da bu şekilde kamufle edilmesi için bunun hukuk önündeki ya da gün ışığındaki yansıması olmalıydı. Bu da zaten “balyoz askeri bir taktiktir” şeklinde açıklamalarla ortaya konmuştur.

Nasıl ki, “balyoz darbe planı” kapsamında temel hedef, Türkiye’deki İslamcı kesimin ya zapt-ı rapt altına alınması ya da kökünden yok edilmesiydi. Bu darbe planı da deşifre olur olmaz “güçlerin birleşimi” sonucunda üzerinde plan (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , ,

 

Gemileri Yakmak Gerekirse Yakacaksın

Hep ben verdim, verdim verdim alAmadım
Hep ben dinledim, dinledim dinledim dinlenEmedim
Hep ben taşıdım, taşıdım taşıdım, taşınamAdım
Hep ben düşündüm, düşündüm düşündüm, düşünülEmedim.
Hep ben korudum, korudum korudum kollanılAmadım.

Benden gidenlerle bana gelenlerin karşılaştırmasını yapacaktım geçenlerde.
Öyle ya karşılaştırma yapmak gerektiğinde karşılaştıracaksın. Hayatın T cetvelini, borçlusunu alacaklısını  kaydedeceksin, mizanını çıkarıp bilançoya vuracaksın.
Öyle ya, hayatın kendisi zaten bir düzen içinde değil midir ki. Yüce Allah bile, “biz göğü kaldırdık ve dünyaya dengeyi koyduk” dememiş miydi. (daha&helliip;)

Etiketler: , , ,

 
 

Türk Olma Onuru

Türk Olmak ve Türkiye’de Yaşamak Harbiden Büyük Bir Onur!

Türk insanının bir sentez Türkiye topraklarının da bir sentez olduğuna ilişkin her yerde her zaman cılız, okkalı, kelli felli beylik bir düzine laflar edilir durur. Bunu biliriz. Ben o büyük lafları şöyle kolumla masamın üstünden temizliyorum. Onların yerine, aşağıdaki dile getirdiklerimi koyuyorum. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Başkanlık Sistemine Doğru

Türkiye Cumhuriyeti parlamentosundan son geçen yasalardan birisi de Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olanıydı. Türk Siyasal Hayatına kronolojik olarak baktığımızda aslında yarı değil tam başkanlık sistemi Türk toplumunun doğasına fazlaca uymaktadır. Bir taraftan tek ve en önemli otoritenin meşruiyetinin ikincil bir seçimle değil de doğrudan halka dayanması devlet otoritesinin temsiliyeti açısından önemliydi. Üstelik “devlet ebed müddet” psikososyal bakış açısı, bir taraftan da “ulul emre itaat” deyimi hiyerarşik olarak en tepenin meşru gücünü gerekli kılmaktadır.

Bütün bunların yanında Türkiye toplumunun kimyasal veya (daha&helliip;)

Etiketler: ,