Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

Mart 15th, 2010 | in Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Açılımın Mikro Kozmozu:

Bütün bir tarih boyunca, ilk etapta pembe tablolar çizen güncel olayların gerçek rengi uzun dönemli bakıldığında kap kara kasvetli tablolar ortaya çıkarır. Bunun tersi de olmuştur tarihte. Muhammed Peygamber (sav) zamanında arkadaşları ve İslam’ın ileri gelenleri “Hudeybiye Barış Antlaşması” nı büyük bir yenilgi olarak algılarken, orta vadede bu anlaşma İslam Toplumuna büyük bir avantaj sağlamıştır.

Günümüzün uluslararası ekonomi politiğine baktığımızda benzeri durumların veya risklerin ortaya çıkması muhtemeldir. 60. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin 2009 yılında başlatmış olduğu “Açılım” politikası hakkında şimdiye kadar bir irdelemede bulunmamış ve olayların tarihsel süreç içindeki cereyanını takip etmekteydim. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

Ekim 24th, 2009 | in Hukuk, Toplum, Yaşam | 2 tane yorum

Ey Hukuk, Seni Çiğnemek İstiyorum, Kızma Emi?

Önce atasözleri, vecize vb. lerini sıralamak istiyorum. Bunların her biri aslında birer yazı başlıkları.

“Kanunlar örümcek ağı gibidir, güçlüler deler geçer, güçsüzler takılı kalır.” Adalet, benim hakkımı savunuyorsa cici, hukuk, bana çalışırsa ideal, özgürlük benim sesimi duyuruyorsa kutsal, kanun beni koruyorsa haklı, demokrasi, benim yönetimimdeyse erdemdir. “Ben çok gerçekçi birisiyim arkadaş, doğruya doğru derim, kavisliye kavisli“. “Hukuku arada bir çiğnersen bişey olmaz”. “Ayaklar baş, başlar ayak olunca”. Kaçılın Türkler, Kürtler geliyor!, [Sayın Yazar lütfen sürece zarar vermeyin, biip]

* * * * *

Hükümet sinir ucuma dokunup duruyordu, baktım olacak gibi değil, en sonunda kanal tedavisi yaptırdım ve (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

Ekim 17th, 2009 | in Dünya, Siyaset/Politika, Toplum | 3 tane yorum

Hariciye ve Sırat Köprüsünde Yürümek!

Bir ülke ne kadar güçlü olursa olsun, dış politika hamlelerinde son derece dikkatli / hassas olmak durumundadır veya zorundadır. Ülkenin kalkınmışlık düzeyi veya askeri gücü bu konuda dikkatsizliğe veya hassasiyet noksanlığına imkan  vermez.

 

Ülke iç politikası, tıpkı bir evin/hanenin/ailenin  iç işleri gibi, şu ya da bu şekilde çözümlenebilir. Çünkü olup bitenler neticede er geç çözülmek durumundadır. Zaten çözülemeyecek sorunlar ortaya çıktığında o aile mitoz veya mayoz  bölünmeye uğrar.

Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasının Sn. Davudoğlu Hoca’ya emanet edilmesinin ne kadar isabetli bir karar olduğu ortadadır. (daha&helliip;)

Etiketler: , ,

Bu Günün Anti Küreselcileri, Yarının Anti Evrenselcileri

Bu Günün Anti Küreselcileri, Yarının Anti Evrenselcileri mi?

 

İnsanoğlu çoğunlukla görmediğinin bilmediğinin uzağında olanın düşmanı olur. Bu düşmanlık, iki yöntemle kaybolur. İlk olarak, gezip görüp farklı tür ırk ve özelliklerde varlıkları veya insanları tanıyarak, ikinci olarak ta okuyarak.

İMF nin İstanbulda yapılan toplantısı nedeniyle Taksim’de gerçekleşen olayların çıkış nedeni, acaba küreselleşme düşmanlığı mı İMF düşmanlığı mı bunu başta çok iyi ayırmak gerekir. Zira gösteriler İMF nin perde arkasındaki köleleştirme ve sömürme idealini protesto amacıyla yapılmışsa bu gösterilere tatbikatta olmasa da teorik olarak destekçi oluruz. Çünkü sistem, dünya üzerindeki ülkeleri ve de bu ülkelerdeki nüfusu gittikçe daha da fakirleştirmekte ve modern anlamda köleleştirmektedir. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Eylül 24th, 2009 | in Dünya, Toplum | Yorum Yapin

2010"lu Yıların Birleş(em)miş Mileleri

Birleşmiş Milletler hangi konuda birleşmişler acaba. 1950 lerden 1980 li yıllara kadar fevkalade önemli bir etkisi olan Birleşmiş Milletler (BM) / United Nations (UN), doğu blokunun yıkılmasıyla birlikte, Birleşik Devletlerin uydusu, arka bahçesi haline gelmiş, gittikçe kadükleşmiştir. Amerika’nın BM ye her dayattığı küresel konu, BM yi bir derece daha hadım etmiştir.

Bu gün için Avrupa Topluluğu ve Kuzey Atlantik Paktı’nın çoğunlukla ekonomik çıkar çatışmaları arasında sıkışmış örgüt Çin Halk Cumhuriyeti’nin ve Türkiye’nin etkili ve güçlü muhalif desteğine ihtiyacı bulunmaktadır. Ancak, Türkiye’nin de örgütte veto hakkı kazanması ülkemiz için öncelikli olmalıdır. (daha&helliip;)

Etiketler: , , ,

Eylül 17th, 2009 | in Dünya, Tarih, Toplum | 3 tane yorum

İran, Türkiye, Amerika ve Dominant Gri

Son günlerde sağlık sorunlarım ve iş yoğunluğum nedeniyle gündemi takip edemedim. Ancak bir savaş veya soğuk rüzgar esintileri dolaşıp duruyor. Gündemden bağımlı olarak ne söylenir veya nasıl yorumlanır ayrı konu ama gündemden bağımsız olan bazı diplomasi ve dış politika gerçekleri vardır ki, onları vurgulamak istiyorum. Zira iç politika kaplan hızıyla gelişirken, dış politika kaplumbağa hızıyla gelişir. Ve ayrıca, dış politikada ezberler kolay kolay bozulmaz, hatta son derece istisnaidir.

O halde, şimdi hemen dış politikanın ‘Dominant Grisi’ne ilişkin gerçekleri ortaya koyalım:

1. İran ve  Türkiye  bin yıllık büyük devletlerdir. Her iki ülke hem devlet, hem medeniyet hem de binlerce yıllık kültürlerdir. Dünyada üklere baktığımızda gerçek anlamda medeniyet derinliğine sahip devletleri saydığımızda, karşımıza otuzdan fazla ülke çıkmayacaktır. İran ve Türkiye işte bunlardan birisidir. Birisinin kökü devlet geleneği olarak Osmanlıdan Selçukluya, Selçuklulardan Karahanlılara dayanır. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

Küre-SEN IsınMA

Geçen yıl yaklaşık bu zamanlarda Küresel Sorunlara Karşı Kelebek Etkisi” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Bu yazıyı yazdığım yıl kurak bir yıl yaşanmış, barajlar dibe vurmuştu. Bu yıl ise, yağmurlu ama yine kurak bir yaz geçiriyoruz. Son yılın umut dolu yağmurları olsa da,  küresel ve son yüz yılın çevresel ve meteorolojik anlamda (negatif yönde) gelişme ivmeleri değişmeyecektir. Tam tersine, olumsuz çevresel gelişme ivmeleri geri dönülmez hal amlaya başlamakta.

Artık bu aşamadan sonra yapılması gereken bireysel tedbirler ile, bu etkileri yavaşlatmaktır. Bireysel tedbirleri bilinçli bir şeklide sürdürmeliyiz. Aksi takdirde, dinsel anlamda kendimizden sonra gelecek jenerasyona karşı kul hakkı işlemiş oluruz, etik anlamda, “vicdansızlık” yapmış oluruz, mantıksal anlamda, orta dönemde kendi sonumuza doğru hızla koşmuş oluruz.

(daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

Çin Seddi'ne Yürütmeyin Bizi

Ey dünya, bakmayın öyle fütühatçı olduğumuza.

Türk merttir, kalenderdir, misafirperverdir, arkadan vurmaz, hainlik yapmaz, son derece açık bir toplumdur. Hatta belki bir ölçüde fazlaca açık bir toplumdur. İyi niyetli olduğu için herkesi mert görür.

Kendi milletime karşı bu cümleleri sarfedeceğimi doğrusu hiç düşünmemiştim. Zira zaten bu konularda bütün milletim benimle aynı fikirdedir.Ne var ki, bazı uluslar, azınlıklar, devletçikler, devletler fazlaca olmaya başladılar. Bizler dini ile milletini “Türklük” ve “İslamlık” ile en saf ve doğasına en yakın şekilde sentezlemiş bir toplumuz. Uluslararası ortamlarda olması gereken en ağırbaşlı tavrımızı sürdürürüz. Akif’in ifadesyile “uysal bir koyun olsak ta, asla çekmeye gelmez boynumuz

(daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

Haziran 22nd, 2009 | in Dünya, Ekonomi, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Mayın Temizleme İşindeki Gaflet, Dalalet ve Hıyanet

En büyük esaret, prangadaki zincirlerin acıtmaz olmasıdır.

Mayın temizleme işi ile ilgili ayrıntılı bilgilere ulaştıkça midemiz bulanmaya başlıyor. Irak, Filistin, bu gün İran’daki iç savaşlar, öte taraftan Güney Doğu Bölgemizin sınır şeridindeki üç vilayete yakın bir toprağın yarım asırlığına “arz-ı (daha&helliip;)

Etiketler: ,

Az Gelişmiş veya Geri Bırakılmış Özerk Bölgelerin, Yeni Bağımsızlığını Kazanmış Devletlerin Ekonomik ve Siyasal Çıkış Arayışları:

Dün büyük ülkeler arasındaki politik çekişmeler, jestleşme ve restleşmeler arasında azınlıkların, özerk olup ta tam bağımsızlığını kazanamamış halkların çoğu zaman asırlarca ezildiğinden bahsetmiştik. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,