Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

Bir Adım İleriye Gidebilmek İçin Ef Beş Lütfen!
Biz yazarlar çoğu zaman yazıyı nasıl yazacağımızı bile bilmeyiz. Gündemli ‘siyaset’ veya ‘sorun söyleyelim’ veya ‘Hukuk Köşesi’ veya ‘Sağlık köşesi’ gibi bir köşeyi yürütmek oldukça kolay. Çünkü siyaset kategorisinde, gündem ne ise ona atlarsınız, Hukuk veya sağlık köşesi yazıyorsanız kendinize göre sistematik bir sıralama yaparsınız ve o sıraya göre yazarsınız. Ama havadansudan yazıyorsanız ve hem havadan hem sudan çoğu konuya değinmişseniz işte o zaman işiniz zordur. Allahtan bu benim açımdan sorun değil. Çünkü yüzümü çevirdiğim yere baktığımda retinama (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

Temmuz 14th, 2012 | in Eğitim, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

"Ölümlerden ölüm beğenmek" derler bazen. Bazen de "iki ucu b.klu değnek". Bu ifadeler, seçeneklerin her ikisi nin de korkunç veya zor olması durumunda kullanılır.

Öğretim ve Yönetim de bunlardan birisi. Kapalı havuzlar örneği. Öğrendikçe İTİRAZ EDERSİN, MUHALİF OLURSUN, YÖNETİME YAKLAŞTIKÇA HERKESİN RAHATÇA GÜDÜLMESİNİ, KONTROLDEN ÇIKMAMASINI PLANLARA VE KURALLARA UYMASINI İSTERSİN.

İşte zurnanın "zırt" noktası. Öğrenen insan irdeler. Araştırır, kendince doğruralı, tercihleri, öncelikleri, en azından bilgi sahibi olduğu için fikirleri oluşmaya başlar. İşte en korkuncu da bu. Fikir sahibi olmak. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

Tembellik Anayasası'nın kurallarından biridir.

"Eğer, içinizde bir çalışma isteği belirdiğinde hemen bir kenara oturun o isteğin geçmesini bekleyin" diye bahseder bu anayasanın 10. maddesi. Bilenler bilir.

Yardımsever olmak gerek derken, "ben çok yardımsever biriyim, her türlü yardımı memnuniyetle kabul ederim" matığıyla değil tabi. Bu mantık takdir edersiniz ki, süper egoistçe bir mantık. Ben en azından kimselere zarar vermeyen boyutu olan "ben" veya "kendi" bakış açınızla ilgili kısmından yaklaşıyorum olaya. Bu sefer "siz"den bahsedeceğim. Siz yani bu yazıyı okuyan "heyy, sennn" olan "sen".

O halde sesimizi biraz yükseltelim;

-Heeey, SEN, lütfen kendine yardım eder misin!

Yaklaşım mantığı itibarıyla bir sıfır galip gelmenin mutluluğuyla satırlarımızı devam ettirelim.

Öyle ya, kendine yardım etmek istemeyen veya bunu gereksiz gören biri var mıdır acaba?

Kendine yardım etmek isteyen bir şeyi başarmıştır. O da kendinden çıkıp kendini görebilmeyi veya izleyebilmeyi. Hani Yûnus tarzı (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , ,

 

Eee Eşittir Mee Ce Kare

İzafiyet Ama Nece İzafiyet, Zaafiyet Ama Ne Kadar Zaafiyet?

Albert Einstein’ın bilim dünyasında çağ açan ve çağ kapatan 1905 yılında yazdığı makale ile ortaya koyduğu formülasyonda  her maddi varlığın aslında enerjinin bir türevi olabileceğini dile getirmiştir. Genel anlamda bu teoriye de “izafiyet” (görecelik) teorisi denmiştir.

Atomların parçalanması sistemine dayanan (fisyon) Atom Bombasının da bulunmasına kaynaklık eden Einstein’ın teorisi, enerji ile kitle/kütle arasındaki ilişkiyi çözümlemiştir. Einstein,  bu teorisi veya denklemi, 22 Aralık 2005 te yapılan deneyler sonucu,  0,0000004 hatayla yani milyonun onda dördü kadar hatayla doğrulanmıştır.

Ben de Einstein’in bu yaklaşımını bir iki noktandan insan ve fizyonomisine uyarlamaya çalıştım. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , ,

Nisan 3rd, 2010 | in Eğitim, Felsefe, İş yaşamı, Sağlık, Toplum, Yaşam | 1 yorum

Self Motivasyon

Bir çok NLP programlarımda, kişisel gelişim seminerlerimde, yaşam ve motivasyon, etkili iletişim vb. konferanslarımda ‘bu kadar enerjiyi nereden buluyorsunuz’ sorusuyla karşı karşıya kalıyorum. Keşke bunun tek bir cevabı olsaydı da bir cümlede söyleyip muhatabımı/muhataplarımı tatmin edebilseydim. Ama genelde ayrıntıyı açıklamaksızın şu cevabı veririm: “ben hidrojeni helyuma çeviririm”.

Self motivasyonun veya Hidrojeni Helyuma çevirmenin bir çok alt etkeni bulunmaktadır. Bu alt etkenleri ortaya koymadan önce, Self Motivasyon veya Hidrojeni Helyuma çevirme hakkında girizgah bilgisi aktarmak (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , ,

Human Benchmarking

Bir yönetim veya işletme kavramı olan “bencmarking”* şimdiye kadar hep aynı disiplin içinde kalmış ve uygulanmıştır. Hatta hatta, her işletme özellikle de çokuluslu küresel işletmeler AR-GE departmanlarında “know-how” larını hazine olarak saklamaktadırlar. Bu durumda da banc-marking kapsamı, pazar ve/veya pazarlama aşamasından başlamaktadır.

Yönetim bilimlerinin veya işletme yönetiminin “fizibilite“, “swot analizi” vb. en temel kavramlarından biri olan “bencmarking” gerek mikro ekonomi için gerekse makro ekonomi için verimlilik ve etkinliğin temel yapıtaşlarından biridir.

Öyle ki, serbest piyasa ekonomisindeki tam rekabet şartları (TRŞ) nın gerçekleşmesi yine “bencmarking” ile mümkün. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

Mayıs 23rd, 2008 | in Psikoloji, Siyaset/Politika, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

Bazı kişiler ve bazı kurumlar toplumda denge rolü üstlenirler. Bu kişi ve kurumlar, genellikle çalışkan/üretken, sürekli önüne bakan/geleceğini gören, riskten hoşlanmayan diğer kişi ve kurumlarla ılımlı ilişkilerini sürdürmekte başarılıdırlar. Bu kişi ve kurumlar “iyi” kişi veya kurumlar olarak kolayca kabullenilir.Toplumdaki onca bozukluk, sistemdeki onca soruna rağmen bu kişi ve kurumların varlığı düzenin veya dengenin teminatıdır. Bu kişiler, ekonomik düzeyi ne olursa olsun çok (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,