Belki de en subjektif kavramlardan birisidir "kötü" kavramı. Zıt anlamıyla açıklandığında "iyi olmayan" olarak tanımlansa da, "kötü" karşılaşılması veya bulunması istenilmeyen kişi, durum ve/veya özellik olarak tanımlanabilir.
Kavramın subjektifliği ön planda olsa da, burada "kötü" olarak tanımlanan şey, herkesçe veya çoğunlukça o şekilde olduğu üzerinde hemfikir olunan durum, özellik veya olgudur.
Kötülerin Çok Yaşamasının Göreceli Nedenleri:
1. "Tembellik" kötü bir özelliktir. Tembeller genelde / çoğunlukla hareketsiz veya çok az hareketlidirler. Bir varlığın çok yer değiştirmesiyle hiç yer değiştirmemesi (daha&helliip;)
Etiketler: ahmet fidan, ahmet fidanla pazar keyfi, hayat, hayır, insan, insanoğlu, iyiler, iyilik., kötüler, kötüler neden çok yaşar, kötülük, pazar keyfi, pazar yazısı, şer, Toplum, ucube, uzun yaşama, yaratık, Yaşam
Bir bebek bile düşünür, sırt üstü yatarken veya yüzüstü yatarken. Gözünün önündeki daracık manzarayı kendince algılamaya çalışır. Bir kendi vardır, bir vücudu bir de elleri ve kolları. Bildiği en kesin bilgi budur ilk aylarda. Sonra bir şeyi fark eder. Yanında her zaman varolan annesini/babasını ve/veya bakıcısını. Sonra yavaş yavaş tanım yapmaya başlar kendi zihninde.
Gördükleri ile her zaman karşısında olan gözlerinin içine bakan kişinin/kişilerin söylediklerini bir araya getirerek tanımlamaya, anlamaya, algılamaya başlar. Tek ve en önemli doğru vardır, gördükleri karşısında sürekli gözlerine bakan kişi veya kişilerin gösterdiği tepkiler. (daha&helliip;)
Etiketler: birliktelik, can, candanlık, candarlık, günce, hayat ikizi, ikiz, insan, ömürlük sevgi, ömürlük sevgisi, pazar yazısı, ruh ikizi, taklit, Toplum, yansıtma, Yaşam
Oyun ve Oyuncular
Aslında hayatın kendisi bir oyun diye başlayabiliriz betimlememize. Hatta bununla ilgili “dünyanın oyun ve eğlenceden ibaret” olduğuna ilişkin Kur’an ayetleri de vardır. (Enam, 6/32) (Enbiya, 21/16)
Dünyanın oyununu yüce Rab kurmuş olsa da Enbiya süresinde bu oyuna gelinmemesine ilişkin ifadeler de vardır.
Dünyada var olan ve yaşanılanlara bakıp ta, öykü yazarları ve/veya roman yazarları eserler ortaya koyar (daha&helliip;)
Etiketler: edebiyat, oyun, oyuncu başı, pazar yazısı, sanat, Siyaset
Kem Sözler Üzerine Özdeyişlerim
Nasıl ki mermeri eriten su damlasının gücü değil sürekliliği, insanları asıl eriten, kem sözlerin acılığı değil, kem sözlerin sürekliliğidir. Kem sözler süreklilik halini almışsa eğer, kahır vardır ve kahırsa,gün gün, yıl yıl eritir insanı. Nasıl ki su damlası mermeri eritmekte, gözyaşlarının içindeki asit te, eti erittiği gibi, kemiği de eritmekte, et erirken, kemik erirken, beyin de erimekte, yıl yıl çökmekte insan. Gittikçe boy kısalmakta, sırt kamburlaşmakta, deriler büzülmekte. (daha&helliip;)
Etiketler: gam, göz yaşları, hayat, kahır, keder, melankoli, pazar yazıları, pazar yazısı, Psikoloji, sıkıntı, söz yaşı, söz yaşları, üzüntü, Yaşam
Kötülüğü İzlemek, Güzelliği İzlemekten Daha Cazip!
Daha önce bu konuya değinmiştim "Acı Biberin Tadı" başlığı ile ama bu sefer konunun başka sâiklerini ele alacağım.
Kavramın adı bile batıcı ve elem verici… "Mazoşizm"deki acı ve ızdırap, sözcüğün başından sonuna kadarki harflerindenbile dökülüyor. "M" harfi, "Z" harfi, "Ş" harfi, sanki itina ile bir araya ge(tiri)lmiş. Harflerin şekilleri, kıvrımları, akustiği (ses tınısı) zor, zahmetli, ve acı verici. Gerek 'm' nin gerek 'z' nin gerekse 's' nin kıvrımları zorluğun ve acının birer göstergesi. Yetmiyormuş gibi, "ş" nin bir de çengellinoktası var ki başlı başına o sakin "s" harfinin sukunetini ve esnekliğini yıkıp dökmüş. (daha&helliip;)
Etiketler: acı, elem, insan, işkence, keder, mazoşizm, mutluluk, pazar yazısı, Psikoloji, Toplum, toplumsal tercih, Yaşam
Soylularla patatesler arasındaki tek ortak nokta, her ikisinin de değerli taraflarının toprak altında olmasıdır.
Kök, her şeyin temeli anlamına gelir bilirsiniz.
Sebzelerin, bitkilerin en faydalı kısımlarıdır. Patatesinden soğanına, yerelmasından sahlepine, ginsenginden turpve havucuna…
Atatürk "İstikbal göklerdedir" demiş ama, ben buna ilave yapmak istiyorum. "İstikbal köklerdedir" Hem de her zaman.
Kök topraktadır. Toprak güçtür, hakimiyettir, berekettir, kutsallıktır, zenginleştirici katalizördür. Matematikte bile kök, sayıların kategorik özetidir. (daha&helliip;)
Etiketler: alternatif tıp, beslenme, diyet, doğa, doğal bitkiler, doğal tedavi, gastroloji, hayat, pazar yazısı, Sağlık, şifalı bitki, Yaşam, zakkum, zıkkım
Unlu-Yumurtalı Hamsi Kızartma
Ahmet FİDAN Spesiyallerinden: Unlu – Yumurtalı Hamsi Kızartma:
Bayanlar genelde canı sıkkın olunca ya alışverişe çıkarlar, ya da soluğu kuaförde alırlar. Erkekler se, ya mahalle maçına gider ya da kafeye / kahvehaneye okey oynamaya.
Ben de canım sıkılınca mutfağa girip kendime ait spesiyallerin repertuarını artırırım. Bu gün de kendime özgü yemek repertuarıma bir yenisini daha ekliyorum. “Unlu – Yumurtalı Hamsi Kızartma”
Pek tabi ki, önce gereken malzemeler:
(Malzemeler 4 kişilik yemeğe göre verilmiştir)
1. Yarım kilo Karadeniz Hamsisi (Karadeniz hamsisi yoksa marmara da olabilir) (daha&helliip;)
Etiketler: ahmet fidan spesiyalleri, ahmet fidan yemekleri, ahmet fidanla mutfak keyfi, hamsi, hamsi kızartması, karadeniz hamsi kızartma, pazar yazısı, unlu yumurtalı hamsi, unlu yumurtalı hamsi kızartması, Yaşam, yumurtalı hamsi kızartması, yumurtalı yoğurtlu hamsi kızartması
Çöpe Attıklarını Çöpten Boşaltabilmek Yürek İster!
Serdar Ortaç benimle aynı yıl dünyaya geldi. 1995 li yıllarda, yani Ortaç’ın çıkış yaptığı yıllarda doğrusu onu hiç sevmemiştim. Çünkü Ortaç herkesin dilindeydi. Bense herkesin dilinde olandan hep kaçmışımdır. Neticede bu arkadaş sadece sanatçılığıyla değil söz yazarlığı ve besteleriyle de ağırlığını ve derinliğini ortaya koydu.
Ben şahsen Serdar Ortaç’ı söz yazarlığı ve derin ve çarpıcı besteleri yaygınlaştıkça kabul etmeye başladım. 2000 li yıllara gelindiğinde artık Ortaç Sezen Aksu gibi kendine özgü bir ekol olmuştu. Aşağıdaki dizeler ise bilindiği gibi, onun 2010 yılındaki yine herkesin dillerinde dolaşan şarkı sözleridir.
Seni Çöpe Atacağım Poşete Yazık
Bir sigara yakacağım ateşe yazık
Aşk, gidene acımak mı? / Bu yükü taşımak mı?
(daha&helliip;)
Etiketler: ahmet fidan, aşk, aşk acısı, aşk mı sevgi mi, aşkın çaresizliği, bile bile lades, çöpe atılan duygu, çöpü boşaltabilmek, çöpün boşaltılamaması, mazoşistlik, pazar yazısı, piskoloji, serdar ortaç, Yaşam
Profesyonel(mi)siniz!
İnisiyatif (takdir yetkisi) sizin için ürkütücü bir RİSK mi yoksa farkedilebilmeniz için bir FIRSAT mı?
Randevu düzenlemelerinizde SAATİ mi esas alıyorsunuz, DAKİKAYI mı, randevulara sadakati ANGARYA olarak mı görüyorsunuz yoksa YAŞAM BİÇİMİ olarak mı?
Toplantıların amacı konuşulan her şeyin keyifle (Nasrettin Hoca’nın hindisi gibi) dinlenildiği ve ikramların tüketildiği MESAİ KAYNATMA OTURUMLARI mıdır yoksa toplantıya ilişkin her konuda not alınması gereken ve gerektiği yerde görüş veya düşüncelerin çekinmeden dile getirildiği ÇÖZÜMLERDE KAYNAŞMA OTURUMLARI mıdır?
Bardağın DOLU tarafı mı, BOŞ tarafı mı yoksa HER İKİ TARAFI mı dikkatinizi çekmekte? (daha&helliip;)
Etiketler: kaliteli yaşama, pazar yazısı, profesyonel misiniz, profesyonellik
Omurgasız Tepki: Hee De Geç!
Omurgasızlara başta ben olmak üzere çoğumuz kızar, hatta ifrit olur. Onların genişlikleri, vurdumduymazlıkları, kişiliksizlikleri, tepkisizlikleri karşısında çoğu zaman kahroluruz. Ama toplum denilen örgütlü örgütsüz insan yığınının yıllar boyu varlığını sürdürebilmesi için omurgasız tipler kaçınılmazdır. Hatta toplumda omurgasız tipler birer çimento görevini üstlenirler. Demek ki neymiş, baştan bunca eleştirdiğimiz bu emsalsiz yaratıklar toplumların sulh ve sukunu, yönetimlerin bekası için vazgeçilmez bir faktörlermiş. Yani bunlar toplumun çimentolarıymış.
Omurgasızlar Uzun Yaşarlar!
Toplumun omurgasız tipleri kestaneyi çizdirmezler, uzun yaşarlar. Onlar için risk en büyük sorundur. Ve bu sorundan ustalıkla her zaman ve her yerde uzak durmayı başarırlar. Bir risk varsa eğer, omurgasız tipler, riske karşı bile geçimli (daha&helliip;)
Etiketler: insan, pazar yazısı, Psikoloji, Toplum, Yaşam