Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Bilim & Teknoloji

 

Kıyılara dolgu yapılmasına prensip olarak karşı çıkmak pek anlamlı olmaz. Çünkü olayı  bir çok kriter açısından değerlendirmek gerekir.  İster yerel olsun ister merkezi olsun bir ihtiyacı oraya koyan veya dile getirenden bu ihtiyacın bir çok açıdan uygun olup olmadığını düşünmesi veya göz önünde bulundurması beklenemez. Bunu düşünmek ihtiyacı dinleyen ve icraatı yapacak olan kişi veya kuruma aittir. Bu kişi Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,

Bazı meslektaşlarım yazılarını yazarlar sonra ben bu yazıma en nasıl bir başlık koyayım diye düşünürler. Çoğu zaman yazıyı yazmaktan daha zordur başlık koyması derler. Bende durum tam tersi. Yazıyı yazarım ama daha yazımı kaleme alırken, bir sürü yazı başlığı gelir aklıma. Hangisini koyacağım diye seçim yapmakta zorlanırım. Hani bir söz var ya, Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Mizahsız bir ülkede yaşanmaz ama sürekli mizaha ihtiyaç duyulan ülkede hiç yaşanmaz” der Alman tiyatrocu mizahçı Brecht.

 

Bir ülkenin hukuk Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

1996 senesinin Ramazan aylarıydı sanırım. Akşam kanal 7 de “Şehir ve Ramazan” adlı televizyon programı izledim. Çok çok ilkel şartlarda Uğur Arslan’ın ve yanındaki arkadaşının tıknefes İstanbul’un varoşlarında sırtlarında çuvalla Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,

Dünya dillerine etimolojik olarak bakıldığında Türkçe’nin de içinde olduğu dil gurubu dahil bazılarının sonradan eklemeli diller olduğu bilinir. İlk elde, bu bakışla yani dillerin etimolojik yapı özellikleriyle “demokrasi” kelimesinin hatta kavramının nasıl bir araya getirilebileceği merak edilebilir.

Tabi bu, demokrasi kavramının “neyi” üzerinde irdeleme yapacağımıza bağlı bir durumdur. Elbette ki, burada demokrasinin süreç (progresivite) boyutunu ele alacağız. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Peki Küreselleşme içinde Türk Burjuvasisinin Materyalist Sufileşmesini nasıl değerlendirebiliriz?

“Bunu öncelikle demiryolu makascısı” kavramıyla irdelemek gerekir ancak, ondan önce bize altlık olarak söylenecek şeyler var.

Küreselleşme konusunda ‘batı” 300 yıl önce mikrokozmoz yapısını tamamlamıştı. 1600-1625 arasında 17. yy. ın içinde Protestanlar bu günkü dünyanın maddi çehresini çizmişlerdir. Bu çehrenin ardında güçlü bir rasyonallik bulunmaktadır. Batı parayla bilgiyi sürekli olarak evlendirmiştir. Düzenli bir üretim yapılırken dengeli bir tüketim yapılmaktaydı. Bu arada aile müessesesi de yok edilmiştir. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,