Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Psikoloji

 

Trafik Raconundan Hayata, 10 Ahmet Fidan Kuralı

 

  1. Önünüzdeki araçla aranızı az bir açmaya durun, hemen birisi o boşluğu doldurur.

Hayatın Raconu: Hayat boşluktan nefret eder, boşluk öyle veya böyle hemen doldurulur. Hak edenmiş, etmeyenmiş, bu zerre fark etmez, o nedenle hayattaki boşluklara fırsat vermeyin.

  1. Birisini Sollamaya kalktıysanız, hemen sollamakta olduğunuz araç, gaza yüklenmeye çalışır.

Hayatın Raconu: Her yerde ve her zaman rekabet kaçınılmazdır, önemli olan, rekabeti ustaca sürdürmektir, rekabetsiz bir yaşamı ancak öldüğünüzde tadacaksınız.

  1. Yoğun trafikte birden önünüzde bir şeridin boş olduğunu görüp fırsattan istifade o şeridi doldurduğunuzda, arkanızda sizi takip eden ve o şeridi doldurmaya başlayan konvoy oluşuverir.

Hayatın Raconu: Bir yenilik yaptığınızda, bu yararlı veya menfaatlere hitap Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

 

Bir Kent Kültürü: Biii-sik-lett-lenn-mee-lii-yiz!

Bir Kent Kültürü:
Biii-sik-lett-lenn-mee-lii-yiz!

2000 li yıllara kadar ışıltılı ve conconlu kentler, onca cazibesiyle taşradaki ve kırdaki her bireyin hayaliydi. İkibinli yıllara kadar kentte bazı sıkıntılar olsa da yaşama imkanı hala bulunuyordu.

Dakikada bir motorlu taşıtın trafiğe çıktığı gerçeğini göz önüne aldığımızda, Türkiye ve bu gibi ülkelerde artık kent merkezlerinde yaşamak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Yerel yönetimler buna ilişkin olarak toplu taşım sistemleri üzerine odaklanmışlardır. Buraya kadar ezbere açıklamalar yaptık. Şimdi ifadenin ezber bozan kısmına gelecek olursak, artık kent merkezlerindeki nüfusu maalesef hangi tür olursa olsun, toplu taşım sistemleri dahi kaldıramamaktadır.

Düne kadar lineer (yatay) ulaşım ve dağıtım sistemleri, 2000 li yıllardan sonra, yerini vertikal (düşey) ortamlı sistem tasarımlarına bırakmıştır. Yani sizin anlayacağınız, yer altına, üst üste iki kat, üç kat raylı ulaşım sistemleri inşa edilmeye başlanmıştır. Ağır raylı sistem, hafif raylı sistem, cadde tramvayı gibi vertikal tabanlı çözümlemeler Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

Ocak 8th, 2017 | in Bilinçlenme, Eğitim, İş yaşamı, Kent/Şehir, Kültür ve Sanat, Pazar Yazıları, Psikoloji, Toplum, Yaşam | Durun, Gitmeyin! için yorumlar kapalı

 

Pes Etmeye Yeltenenler, Durun, Gitmeyinn!

Pes Etmeye Yeltenenler, Durun, Gitmeyinn!

 

Ülkemizde bir yığın yanlışları gördükçe kaçasınız geldiği olur. Değiştirmeye düzeltmeye gücünüzün yetmeyeceği türden. Hayır öyle değil aslında. Yurdumuza sahip çıkıp, mutluluğu biraz da yakında tanımlayarak güzellikleri burada yaşamaya çalışmak en doğrusu.

İnternet medyasında, sevgili Cem Boyner’in yazmış olduğu yaygın olarak geçse de gerçekte ona ait olmayan fevkalade güzel bir yazı okudum. Virgülüne bile dokunmadan sizlerle paylaşıyorum.

Durun, Gitmeyin!

Bir yöneticinin  personeline gönderdiği (iddia edilen) yazı:
Herkeste bir gitme arzusu. Dolar uçuşa geçmiş, başkanlık tartışmaları canını sıkıyor, sınırımızda savaş, içeride terör belası, biliyorum…
Ama, nereye gideceksin ki zaten? Devamını Okuyun

arada kalanlar arada kalmalar

arada-kalanlar-arada-kalmalar

Arasatın Çirkin Yüzü de diyebiliriz ona.

Arada kalır insanlar, bir çok bakımdan bir çok sebeplerle.

Çildi kırıştırır, yaşlandırır, kalbi buruşturur, yüzü düşürür, saçı ağartır, kalbi çıkmazlara sokar.

Arada kalanlar.

Nelerin arada kalmasına merak ederseniz, yüzlerce renk kartelasında renk beğenmek gibi en tatlıcasından…

Partiler arasında arasında arada kalırsınız.

Zorunda olduğunuz için gidersiniz seçim sandığına. Adımlarınız sizi cenazeye gider gibi taşır

Formaliteden işlemleri yaparsınız. Arada kalmışsınız bir kere. Bir yığın düşünce, bir yığın ideoloji

Ve o saklı kabine girdiğinizde boş boş bakarsınız pusulaya, hangisine versem kime versem niye ki dersiniz. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

Kızılötesi, Morötesinin Komşusudur.

Hayatı takmak istemeyebilirsiniz, ama hayat taktırır.

Koyar yumruğunu vurur masaya.

Öyle okkalı laflar, beylik sözler söyleyebilirsin tabi.

Çünkü konuşmak kolay.

Ağzı olan bunu keyifle yapar.
Ama hayat, yediriverir o lafları çoğu zaman.
Hatta yemek istemesen bile ellerine yüreğine,
mecaline bastırarak yedirir zorla bağırta bağırta.
Bazen de beceriverir hayat seni. Belini incitmeden ve gülümseyerekten.
*****
Kim mi hayat. O hiç belli olmaz, bazen patronun, bazen işçin, bazen müşterin, bazen öğrencin-hocan, bazen kocan veya karın, bazen komşun, bazen baban-anan, bazen çocuğun, bazen eşin, bazen dostun… Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , ,

13355639_1728698224074858_1068126643_n

Tek Dişi Kalmış Doğu, Tek İşi Kalmış Batı Bağlamında, Oryantalist Toplumların Tüketiciliği

 

Gezdik, gördük, yendik demiş Julius Sezar,  M.Ö. Zelan  savaşının ardından, Roma Senatosu’na gönderdiği (senatoyu) küçümseyici mektubunda.  (Zelan, bu günkü Tokat’ın Zile ilçesidir) Bu BATI toplumunun SÖMÜRGECİ ve benmerkezci yapısının bir yansımasıydı.

Üçlü terkiple tarihte biz (islam coğrafyası adına Mevlana) ne demiş peki:

Hamdım, piştim, yandım“.

Aradaki fark, ise, biri dışa dönük saldırgan, biri ise, içe dönük (batınî), muhafazakar. Tabi bunda Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , ,