Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Psikoloji

 

Aralık 8th, 2013 | in Pazar Yazıları, Psikoloji, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

mutlulugun-sesini-hissedin copy

 

Kulak cenine benzer, belki fark edenlerimiz olmuştur. Nasıl ki ana rahminde bebek çoğu şeyi hissediyorsa siz fark etmeseniz bile, kulağınız da mutluluğun sesini duyuyor aslında. YETER Kİ SİZ ONU HİSSEDİN!

Konferanslarımda çoğu zaman bunu söylerim. “İki ses kulağınızdan hiç eksik olmasın.

Neyin sesi diye sorarlar.

Bakın şöyle bir yazı okudum. Tam da o sesten birinine örnek.

Yarın kimseye vaad edilmemiştir….

Önce evlendiğimizde hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi.
Evlendikten sonra, bir çocuğumuz doğduktan hatta ardından bir tane daha olduktan sonra hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

Kurban-bayramı-öncesi-

 

Kurban Bayramı Üzerine Demeçler:

Bayram Gelmiş Neyime!

Deli: her gün bütün bir ömür
Kayserili: Sucuk mevsimi başladı
Çocuk: Para zamanıııııı
Kadın: Bu gün yorgunluk kabusunun birinci günü
Erkek: Namaz, yemek, içmek, gezmek ve göbek
Kedi Köpek: Yağma vaaaar!
Tavuk: İyi yırttık. Allahtan zekeriya beyaza kimse inanmadı
Koyun/Deve: Vahşet zamanı bütün türdaşlarımızın canı/kanı yerde kalmayacak.
İnek:
Şimdi Hindistan’da olmak vardı anasını satayımm!

Telefon: Isınmaya başladım bırak artık beni (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

geyik-muhabbeti

 

Geyiğe mi yazık, yoksa harcanan zamana mı bilmem ama tekerleme bir geyik muhabbetiyle başlamak istiyorum bu haftaki pazar yazıma.

– Abi hadi geyik yapalım!
-ne geyiği? -ren geyiği -ne reni? – araba freni -ne arabası? -el arabası -kimin eli? -hanımın eli -hangi hanımın eli? -ev hanımı -ne evi? -dağ evi -hangi dağ? -ağrı dağı -ne ağrısı -baş ağrısı -neyin başı -kuş başı -ne kuşu – muhabbet kuşu -ne muhabbeti – geyik muhabbeti – ne geyiği…    diye dönüp dolaşıp sonucu çıkmayan muhabbet…

Çoğunlukla kahve ve kafe ortamlarında yine çoğunlukla erkekler tarafından yapılan bir muhabbet türüdür. Bu muhabbetlerin konusu yer yer “ne olacak bu memleketin hali” sorusuyla başlar, yer yer, “yumurta mı tavuktan, (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

bosluk-carpmasi-sendromu copy

 

Psiko-sosyal Açıdan Boşluk Çarpması Sendromu

Blaise Pascal, “tabiat boşluktan nefret eder” demiş.

Bu sözün sahibini aramak için on dakikamı harcadım. Sözü biliyordum fakat sahibini bilmiyordum. Çoğu yerde anonimveya atasözü diye aktarılmış olsa da söz Blaise Pascal‘ın. Hakkını yememek gerek.

Pascal’ın sözü konumuzla aslında tezat oluşturmakta. Çünkü Pascall, tabiatın boşluk götürmediğini, bir şekilde dolduğunu veya doldurulduğunu fiziksel olarak ortaya koyar. Aynı şeyi sosyal bilimler alanında da söyleyebiliriz. Ama bu boşluk nasıl bir boşluk ki, insanlar boşluğa çarpacak. Yani çarpmak için yoğun olmayan veya az yoğun bir ortamdan çok yoğun veya katı ortama ani geçiş (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

 

 

Sen, evet SEN,

Yani ben, sen, o, biz, siz, onlar.

Herkes işte. Yolcular, yollular, yolsuzlar, yola yapışan veya yapışamayan alayınız, alayımız.

Öyle bir şey ki bu Türk dilinde. Pozitif ek alanı negatif, negatif ek alanı da yine negatif yerleşmiş kültürümüze.

Yol başlı başına masum bir sözcük. İnsanların yer değiştirme ihtiyacına karşılık veren, daha önce başkalarının aynı yerden aynı istikamette geçmiş olduğu su, demir, kara ve hava ortamlarıdır.*

Yolcuyu, her hangi bir amaç için yola düşmüş bir veya birden fazla kişi olarak tanımladıktan sonra pazar yazımızın konusuna dönelim. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , ,

Bir Adım İleriye Gidebilmek İçin Ef Beş Lütfen!
Biz yazarlar çoğu zaman yazıyı nasıl yazacağımızı bile bilmeyiz. Gündemli ‘siyaset’ veya ‘sorun söyleyelim’ veya ‘Hukuk Köşesi’ veya ‘Sağlık köşesi’ gibi bir köşeyi yürütmek oldukça kolay. Çünkü siyaset kategorisinde, gündem ne ise ona atlarsınız, Hukuk veya sağlık köşesi yazıyorsanız kendinize göre sistematik bir sıralama yaparsınız ve o sıraya göre yazarsınız. Ama havadansudan yazıyorsanız ve hem havadan hem sudan çoğu konuya değinmişseniz işte o zaman işiniz zordur. Allahtan bu benim açımdan sorun değil. Çünkü yüzümü çevirdiğim yere baktığımda retinama (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

bagimlilik-neye-kime-nasil-ne-kadar

Hayat bağımlı başlıyor bir kere.

Bu demek ki, asıl olan bağımlılık, bağımsızlık sa istisnai.

Bu hafta (Cuma günü) Kanal D'nin DOKTORUM Programına davetliydim. Konu: Bağımlılık.

O zaman insan metabolizmasının ve genomunun varsayılan ayarıdır bağımlılık. Zaten sorum ve sorun da bu ya?

Neye ya da kime bağımlı olacaksınız, nasıl bağımlı olacaksınız ve ne kadar

Hayatı bağımlı olarak başlattık. Nasıl olduğu belli. Ana rahmindeki (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

Kişisel Alan ve Toplumsal Alan Kavramı, Kişisel ve Toplumsal Alan Kapsamındaki Esneklikler ve Kaymalar

Herkesin bir bakışaçası veya görüşünün olması, toplumsal harmoninin bir zenginliği hatta gerekliliğidir. Yeter ki bu çeşitliliklerin ortaya konulmasında veya yaşama yansıtılmasında sınırlar zorlanmasın. İşte FAY HATTI buradadır.

Bazı cüssesi gelişmiş, BAS sesi yüksek, KESESİ dolgun, İŞVESİ ve HOŞ SESİ etkili kişiler veya kitleler kendi bireysel sınırlarını veya tanımlanmış / tanımlanmamış alanlarını geniş olarak çizmek istemektedirler. Veya sosyal devlet tarafından kendilerine saf vatandaş olarak verilen alanlarıyla yetinmeyip bir kısım hakça veya hakça olmayan yöntemlerle sahip oldukları ilave özellikleriyle kendilerine veya kurumlarına yeni geniş sosyal alan tanılmaması yaparlar.

Burada bir kural karşımıza çıkar.

Kimsenin sosyal alanı, kimsenin yaşam alanını ortadan kaldıracak şekilde tanımlanamaz. Yani birinin (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

Ağustos 13th, 2012 | in Bilinçlenme, Eğitim, Psikoloji, Yaşam | 1 yorum

 

 

Geçen hafta Yavuz Bülent Bakiler'in bir sohbetine tanık oldum. Kendisi Sivas'ın bağrından yetişmiş sayısı binlere varan Sivas'lı ünlü şairlerdendir. Sivas ise eğer konuşulan, akla ilk gelen Sivas'ın şairidir. Neyse…

Babasından gün görmemiş değerli üstadımız. Çocukluğunu yaşayamamış. Terbiyesi bozulmasın diye yüzüne bile bakmamış doğru dürüst babası. Çoğu Anadolu evladının yaşayamadığı gibi. Babasından gün görememesi, sevgi görememesi karşısında o çocuklarına tam tersine yumuşak davranmış.

İşte buydu. Jenerasyonlar arasındaki bozulma sürecinin hatası ortaya çıkmıştı.

Peki yıllara göre baba – anne kısaca ebeveyn rolleri nasıl değişime uğramıştı. Sosyolojik olarak aşağıdaki gibi kabaca bir saptamada bulunabiliriz. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

 

(((Obezlerin))) Diyetle Keklenmesi'ne Karşı Tarzan Diyeti

Doğallığı bozmayın hanımlar beyler! Nasıl peki?, ya da doğal olanı ne?

Unlu, yiyin afiyet olsun))

Yağı doğalda olduğu şekliyle,

Şekeri doğalda olduğu şekliyle,

Tuz, doğalda olduğu kadar…

Yüce yaratıcı zaten doğal gıdalarda bunları vermiş paketlemiş/ambalajlamış en güzel ve en doğal formlarıyla. Afiyetle yiyin.

Bütün diyet tariflerini çöpe atın!

İlave olarak, (doğal gıdalar içeriğindekiler hariç) aldığınız yağı, şekeri, ve tuzu kestiğinizde hayatınızdan, bakın nasıl süratle kilo veriyorsunuz.

Ama bu doğru değil. Yani sürdürülebilir değil. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , ,