:: Hukuk
Anayasaların Yapım Süreçlerinin Özgünlük Anlamda Niteliği Üzerine Bir Değerlendirme
2012 Anayasası YAZMA mı YAPMA mı Olacak?
Dünyanın ilk anayasası M.S. 622 tarihinde hicretin II. yarısında yapılan ve yaygın kabule göre 47 maddede hülasa edilen "Medine Vesikası"dır. Bu Anayasa, 1215 tarihli Magna Carta Libertatum dan 593 yıl önce, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nden 1326 yıl öncekabul edilmiştir.
Medine Vesikası kabul edildiğinde Kur'an'ın indirilmes süreci bitmemişti. Bu yönüyle vesikanın salt "İslamlık" ile ilgi bir kavram olmadığını da belirtmek gerek. Süreç o dönemde Müslümanları, Yahudileri, Evslileri ve Hazreçlileri kapsamaktadır. Bu haliyle söz konusu metin bir Devamını Okuyun
Etiketler: 2012 anayasası, anayasa, anayasa 2011, anayasa yapım süreci, anayasa yapımı, anayasa yazım sürece, anayasa yazımı, dünya anayasası, Hukuk, ikibinoniki anayasası, ilk anayasa, ilk yazılı anayasa, insan hakları bildirgesi, islam anayasası, libertatum, Magna Carta, medine vesikası, ödünleşme, oydaşma, özgürlük bildirgesi, parlamento, tbmm, türk anayasası, yasama, yeni anayasa
Kasım 20th, 2011 | in
Beslenme & Gıda,
Bilim & Teknoloji,
Çevre & Doğa,
Gezi ve Turizm,
Hikayeler,
Hukuk,
Kent/Şehir,
Kültür ve Sanat,
magazin,
Pazar Yazıları,
Psikoloji,
Sağlık,
Siyaset/Politika,
Tarih,
Toplum,
Yaşam |
1 yorum

Çiğdem der ki, ben elâyım/âlâyım, bendan âlâ çiçek var mı?
Çiğdem Çiçeği derler onun adına,
Kaneviçe dokur iğne yapraklarıyla,
Karın beyaz tenine bezediği morötesi tonlarıyla
Çiçeklerindeki oku nevbahara saplaya saplaya
Kışı yaza taşımanın yazı kışa taşımanın çilesin çeker gergef olur sarp yamaçlarda… (A. Fidan)
* * * * *
Zorlu kış mevsimi henüz pılını pırtısını toplamadan çiğdem filizlenmeye başlar topraktan. Gün yüzüne çıkmak için karın tamamen kalkmasını bile beklemez. Kardelene nazire yaparcasına beyaz karlar Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidan, botanik, çiğdem, çiğdem çiçeği, çile, doğa, gıda, kış bahar, meşakkat, mutfak, nevbahar, pazar yazısı, Yaşam, yemek

İş yaşamında başarının en önemli unsuru, gönüllülük ve motivasyondur. Devletlerin dış / ulusal savunma hizmetleri, komuta kademesi haricinde, kadim harbiye/askeriye mantalitesine göre vatandaşların yükümlü/zorunlu olduğuaskerlik görevini yapmakta olan erkek vatandaşlar tarafından yürütülmektedir.
Selçuklu'dan Osmanlı'ya ulusal savunma sisteminin insan kaynağı faktörü önemli ölçüdedeğişmemiştir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte Türk ordusu, İstiklal harbinin de sıcaklığı ile zorunluluk esasına dayalı bir yükümlülük sistemine dayanmaktaydı. Ancak Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidan, askeralma, askeriyede uzmanlaşma, askerliğin kısalması, askerlik, askerlik hizmetleri, asreklik, barışta ve savaşta, bedelli, BEDELLİ ASKERLİK, güvenlik, hazarda ve sahrada, kadınlara askerlik, orduda insan gücü yönetimi, profesyonel askerlik, savunma, silahlı kuvvetlerinde insan gücü yönetimi, türk silahlı kuvvetlerinin modernleşmesi, vicdani ret

Taslağı hükümetin bakış açısıyla önemli ölçüde hazırlanmış olan, ama temel bazı noktalarda çok büyük uzlaşmalar gerektiren, siyasat ve sosyal anlamda mutabakat bağlamında çok daha fazla irdelenmesi gereken 2012 Anayasasının tüm hazırlıkları 12 Eylüle kadar yapılıp
12 Eylül tarihinde ya TBMM Genel Kurulu'nda ya da Resmi Gazetede yayınlanmalıdır.
Bu Anayasanın ilk sivil anayasa olacağından dolayı, 12 Eylül Askeri Müdahalesine gönderme yapılacak manidar bir tarihte kabul edilmeye çalışılmalıdır.
12 Eylülle ilgili olarak daha önce değinilerde bulunmuştum. "12 Eylül Çocuğu" başlıklı www.ahmetfidan.com/12–eylul-cocugu/26672] linli yazı(lar)ımda Devamını Okuyun
Etiketler: 12 eylül anayasası, 2 eylül darbesi, 2012 anayasası, anayasa, çağdaş anayasaa, Hukuk, ikibin oniki anayasası, ikibinoniki anayasası, insan, Toplum, Yaşam

"Kanunlar örümcek ağı gibidir, güçlüler onu deler geçer, güçsüzler takılı kalır"
Eşitlik veya hukuk veya adalet, hakikaten güçsüzlerin üzerinde demoklesin kılıcı gibi sallanan sanal veya gerçek bir olgudur. Tıpkı her yıl / dönem, Genel Hukuk veya Hukukun Temel Kavramları derslerimde vurguladığım sözdeki gibi. "Kanunlar örümcek ağı gibidir, güçlüler onu deler geçer, güçsüzler takılı kalır". Bu sözü eskiden bir deyim veya atasözü olarak söylüyordum. Ancak bu sözün bir atasözü değil de 161-180 yıllarının (M.S. II. yüzyıl) Roma İmparatoru, aynı zamanda Stoacı bir filozof olan Marcus Aurelius'a ait olduğunu sonradan öğrendim.
Dünyadan;
Dünyaya baktığımızda, gerek diğer dünya ülkelerinin Birleşik devletlerin (ABD'nin) sorumsuzca saldırılarına ve sömürgesine ve zulmune ses çıkar(a)maması, gerekse dünyanın Devamını Okuyun
Etiketler: Dünya, evrensellik, Hukuk, insan, kanun, küresel hukuk, Psikoloji, Siyaset, sosyoloji, Toplum, toplum bilim

Büyükşehir Belediyelerinin Demografik Açıdan Seyri:
Hala bir türlü eskitemediğimiz 1982 Anayasamızın 127. maddesi, büyük yerleşim yerleri için özel yönetim biçimi geliştirilebileceğinden bahsetmektedir. 3 Mart 2004 yılında yapılan değişikliğe göre büyük şehir belediyesi olmak içinönce 1.000.000 (bir milyon) nüfus gerekli görülmüş ve 5272 sayılı kanun çıkmış olsa da daha sonra Belediye Kanununun yeniden görüşülmesi sürecinde TBMM genel kurulundan 750.000 olarak geçmiştir. Nüfus sayısındaki bu azaltım aslında mantıklı idi. Çünkü 3030 sayılı eski Büyükşehir Belediyesi Kanununun (gerekçe kısmında) 300.000 nüfus şartından Devamını Okuyun
Etiketler: ana kent, bütün şehir, bütün şehir uygulaması, bütünşehir, bütünşehir ulgulaması, bütünşehirler, büyük şehir kanunu, büyükşehir, Kent, kent sosyolojisi, mahalli idare, metropoliten kent, mevzuat, politika, şehir, Siyaset, yasa, yerel yönetim, yerel yönetimler