Şu an için 65 maddeden oluşan Köy Kanunu Tasarısı Taslağı 65 madde olarak öngörülmüş olan 27 sayfalık bir metindir. Tasasısı taslağı metin hacmi bakımından olağan / normal bir içeriğe sahiptir. Teknik açıdan gözle görülür bir sorun yoktur.
Tasarı taslağını içerik açıdan önemli noktalardan madde madde sırayla irdelemek yerinde olacaktır.
1. İkinci maddede belirtilen tanımlar bölümünün ç bendinde köy organları olarak köy muhtarı ve köy meclisi öngörülmüştür. Eski kanunda bulunan İhtiyar heyeti ve köy derneği bulunmamaktadır. Bu konuda şu esaslar dikkate alınsa kanımızca iyi olacaktır.
a) Köyün yürütme organı olarak "Muhtar"ın terminolojik olarak adının korunması yerindedir. Zira yüz yıllık bir süreçte artık oturmuş bir kavramdır. Devamını Okuyun
Etiketler: Hukuk, köy düzenlemesi, köy kanunu, köy kanunu tasarısı, köy kanunu taslağı, köy tasarısı taslağı, yasa, yasa tasarısı, yerel yönetimler
Belediyelerde Bütünşehir Uygulamasına İlişkin Sorunlar ve Çözümleri
Yerel Yönetimlerde Bütünşehir uygulamasının gerekliliğini bundan önceki yazımda dile getirmiştim. Gerek bundan önceki 1580 sayılı belediye kanununda, gerekse 3030 sayılı Büyükşehir Belediyesi kanununda öngörülen türel ayrımlamanın yeni 5216sayılı kanunda fazlaca zorlandığı görülmektedir. Belde belediyesi/Birinci Kademe Belediyesi, Normal belediye / İl ilçe belediyeleri ve Büyükşehir Belediyesi olarak ölçek açısından kent alt yapı ve üst yapısı ve dahi kent makroformu açısından ayrımlamanın yetersiz kaldığını görmekteyiz. Çünkü, eski büyükşehir belediye kanunu kentler için kabaca 250 bin nüfusu gerekli görürken, yeni yasa 750 bin nüfusu gerekli Devamını Okuyun
Etiketler: ana kent, bütün şehir, bütün şehir uygulaması, bütünşehir, bütünşehir ulgulaması, bütünşehirler, büyük şehir kanunu, büyükşehir, Kent, kent sosyolojisi, mahalli idare, metropoliten kent, mevzuat, politika, şehir, Siyaset, yasa, yerel yönetim, yerel yönetimler
Büyükşehir Belediyelerinin Demografik Açıdan Seyri:
Hala bir türlü eskitemediğimiz 1982 Anayasamızın 127. maddesi, büyük yerleşim yerleri için özel yönetim biçimi geliştirilebileceğinden bahsetmektedir. 3 Mart 2004 yılında yapılan değişikliğe göre büyük şehir belediyesi olmak içinönce 1.000.000 (bir milyon) nüfus gerekli görülmüş ve 5272 sayılı kanun çıkmış olsa da daha sonra Belediye Kanununun yeniden görüşülmesi sürecinde TBMM genel kurulundan 750.000 olarak geçmiştir. Nüfus sayısındaki bu azaltım aslında mantıklı idi. Çünkü 3030 sayılı eski Büyükşehir Belediyesi Kanununun (gerekçe kısmında) 300.000 nüfus şartından Devamını Okuyun
Etiketler: ana kent, bütün şehir, bütün şehir uygulaması, bütünşehir, bütünşehir ulgulaması, bütünşehirler, büyük şehir kanunu, büyükşehir, Kent, kent sosyolojisi, mahalli idare, metropoliten kent, mevzuat, politika, şehir, Siyaset, yasa, yerel yönetim, yerel yönetimler
Soyadları Konusunda Devrimci Açılım Şart!
Önce insan olarak bile kabul edilmeyen kadınlar toplumda birey olarak tanınmaya, algılanmaya başlandılar, daha sonra, kocaları gibi soyadı hakkına kavuştular. Kadınlar kocalarının soyadını almaktaydı… [vites Bir]
Bir zaman sonra, kadınlar kendi soyadını aile soyadına (kocasının soyadına) ekleme hakkını elde etti… [vites İki]
Bir zaman sonra kadınlar sadece kendi soyadını alma hakkını elde etti… [vites Üç]
Bir zaman sonra erkekler de karılarının soyadını almak hakkına kavuştu… [Vites Dört] Devamını Okuyun
Etiketler: erkek, evlenme, fütüroloji, Hukuk, kadın, mernis, nesep, polemik, soyadı, soyadı açılımı, soyadı kanunu, soyadı tartışması, teknoloji, yasa, Yaşam
Bu haftaya meslis komisyonlarında tartışılmakta olan Sosyal Güvenlik Reformu tartışmalarıyla başlamak istiyorum. Sosyal güvenlik konusunda otoritelerden birisi olan Şükrü KIZILOT’un aşağıdaki yazısını özet olarak sizinle paylaşmak istiyorum.
Sosyal güvenlik reformumuz şu anki haliyle delik deşik durumda. Yani üzerinde hayli düzeltme ve mutabakat sağlanması gereken konular bulunmaktadır. İşin en can alıcı noktası ise, burada. Bu aşamada en çok sesi çıkan kişinin kişilerin ve kurumların etkinliği olacaktır. Bu durumda pek tabi ki sesi en çok çıkan işverenler olacaktır. Çünkü bu işverenler hem politikacıları hem de medyayı elinde tutmaktadır. En çok organizeli ve hızlı hareket etmesi gereken kesim ise işçi veya çalışan kesim olmalıdır. Çünkü bu reformun içinde çalışanların veya sabit gelirlilerin aleyhine bir çok düzenleme bulunmaktadır. Bu aşamada en can alıcı ve herkes açısından en makul çözümün bulunması gerekmektedir. Devamını Okuyun
Etiketler: Hukuk, İş yaşamı, sosyal güvenlik, Toplum, yasa