Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Archive for Ekim, 2008

 

Ekim 17th, 2008 | in EDİTÖRDEN | Yorum Yapin

EDİTÖRDEN

Sevgili okurlarımız, son günlerde yayın akışımızda meydana gelen düzensizlikler nedeniyle en başta sizlerden özür dileriz. Sistemimize ve veri tabanımızı halen henüz tanımlayamadığımız saldırılar olmaktadır. Bu varlıklar gazetemize yayınlanmak üzere gönderilen yazıları silmekte, yorumları silmekte, onaylanan yorumları onaydan kaldırmakta, yayında olan yazıları silmektedir. Bu hareketlere karış derhal müdahalede gecikmeler yaşanmaktadır. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Şimdiye kadarki yazılarımızda, genel olarak, kağıdın sonunu, kitapların sonunu, sendikaların sonunu, demokrasinin sonunu sosyal bilimlerin sonunu yazmıştık. Zamanın aritmetik, teknolojinin geometrik olarak ilerlediği bu gelişim ve değişim sürecinde aynı sonları zaman zaman fırsat buldukaça dile getirmeye devam edeceğim. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

Ekim 16th, 2008 | in Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Bazen toplum içinde veya toplantıda birisi bir konuşma ve değerlendirme yapar, o ses veya söz öyle bir boşluk, bekleme, fasıla sessizlik oluşturur ki, ortamda sivrisineğin vızıltısı bile rahatça duyulabilir. (daha&helliip;)

Etiketler: , , ,

Ekim 15th, 2008 | in Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Türk siyasal hayatında CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) nin önemi çok büyüktür. CHP ülkemizin (Tükiye Cumhuriyetinin) ilk siyasal partisidir. Demokrasinin tek parti de olsa başlangıcıdır. Aynı zamanda dönemin CHP başkanı İ. İnönü’nün Türk siyasal hayatına tek ve en önemli katkısı, sarsıntısız olarak CHP dışında bir partiye iktidarı devredebilmesidir.

Peki, Günümüzde Durum Nedir. (daha&helliip;)

Etiketler: , , ,

Milyonlarca insanımız,  Pijama Terlik televizyon (PTT) ve elinde 33 lük tesbihin yerini alan cep telefonu ile  modern dünyanın dokunmatik ürünlerini kullanarak koro halinde kozadaki rolünü hakkıyla doğaçlamaktadırlar fark etmeden. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Ekim 13th, 2008 | in Dünya, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Bundan önceki tezkerenin geçmesi ile sınır ötesi operasyonunun yapılması arasında uzunca bir süre geçmiş adeta, ey teröristler biz sınır ötesi operasyonu yapacağız, siz de bi zahmet yerlerinizde bekleyin. Sizleri keklik gibi avlayacağız. Medyada da sizleri vurduğumuzu gösterip üstümüzde bulunan siyasal baskıdan kurtulacağız anlamına gelen saftirikçe bir yaklaşımı izlemiştik. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

Satır başındayken hemen başlığımı yenilemek istiyorum.

Lütfen Oğlakları Koruyun! (Kelaynakları Koruma Derneği)

Bu pazar nihayet oğlakların sırası geldi. Kaç pazardır oğlaklar üzerine yazacağımız yazı oğlak (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , ,

Ekim 11th, 2008 | in Dünya, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Dünkü yazımda, İskender Büyük ile Veli Küçük’ü ))) mukayese ederken, yazımızın son cümlesinde Obama ile Erdoğanı değerlendireceğimi belirtmiştim.

Obama, Birleşik Devletlerde (USA) uzun yılların temsil adaletsizliğinin kronikleşmiş sorunsalının bir açılımı bir ölçüde de çözmü olacaktır. Çünkü yüz yılı aşkındır latin Amerika’da olsun Kuzey Amerikada olsun siyahların çok büyük bir ezikliği söz konusuydu. Beyazlar gelir ve kültür ferahlığından dolayı çocuk yapmayı doğurmayı ikincil olarak gördüklerinden geçen zaman içinde siyahlar sayısal olarak büyük bir gayretle Amerika nüfusundaki ağırlıklarını tescillemeye başlamışlardır.

DEMOGRAFİ PARADOKSUNUN SİYASAL UZANTILARI

Daha önceki yazılarımda yıllarca dile getirmekte olduğum hatta sıklıkla kullandığım bizzat literatüre soktuğum demografi paradoksu bu konuda da kendini göstermektedir. Şöyle ki:

Önce birleşik devletlerden başlayacak olursak, Kuzey olsun Güney olsun Amerika’da beyazların nüfus artış hızı çok çok yavaş ilerlerken siyahlar hızlı bir (nüfus) üretim sürecinde olduklarından demokrasi aritmetiği açısından bu seçim dönemi olmasa bile gelecek başkanlık seçimlerinde mutlak olarak üstünlük sağlayacaklardır. Bu konuda Obama’nın merkez bankası başkanını da saflarına katarak ekonomik yönden stabilite (sağlamlık/güvenilirlik) ve destek sağlaması bu seçimler için çok ciddi bir avantaj oluşturmaktadır. Vurguladığımız gibi, bu seçimde şu ya da bu şekilde Obamanın seçimi kaybetmesi siyahları veya siyahların iradelerinin temsilcisinin beyaz saraya yansımasını durduramayacaktır.

İster Obama bu dönem seçilsin isterse gelecek dönem seçilsin, artık Kuzey ve Güney Amerika eyaletleri arasında çok ciddi ekonomik çekişme ve çatışma kendini gösterecek, bu durumu siyasal eğemenliğe odaklı olarak teşmiş edecek (genişletecek) olursak, artan hızla eyaletlerin kopması veya dağılması kaçınılmaz hale gelecektir. Son olarak başta Amerika’daki enomik kriz de bu çatışmayı ve önemli ölçüde kopmayı tetikleyecek depremin öncü şoklarını oluşturacaktır.

DEMOGRAFİ PARADOKSUNUN TÜRKİYE AYAĞI:

Ak Parti ve Erdoğan açısından Amerikadaki vahim durumdan çok daha farklı bir durum vardır. Zira Ak Partinin merkeze gittikçe yerleşmesi kararsız oyları eritmekte, artan demografik baskı milliyetçi muhafazakar kitlenin her geçen yıl hatta gün, oy pastasında daha da geniş şekilde temsil edilmesini doğurmaktadır.

Varlıklı, yüksek gelirli, iyi eğitimli aileler tek çocuk yaparken hatta hiç çocuk yapmazken muhafazakar kesimin Sn. Erdoğan’ın da yüksek dozajlı yönlendirmesi ve teşvikiyle en az üç çocuk yapmaları oy pastası üzerindeki yeşil rengi gittikçe büyütmektedir. Artık seçim pastası üzerindeki kitlesel dağılım adı ister Ak Parti olsun ister başka bir parti olsun genişlemektedir. Bu aşamadan sonra yeni yüzlerin yeni liderlerin yapması gereken kısa dönemde çok fazla bir şey bulunmamaktadır.

Kısa dönemde liberal ve sosyal demokrat yöneticilerin parti liderlerinin yapması gereken en makul şey, politikalarını milliyetçi muhafazakar kitleyi memnun edecek şekilde yeniden gözden geçirmeleridir. Aksi takdirde kendilerinin parlamentoya yansımaları gittikçe zorlaşacaktır. Bu durumda ancak ve ancak ikili bir meclisle (avam kamarası lordlar kamarası gibi) cumhuriyet senatosu, millet meclisi gibi yöntemlerle temsilleri mümkün olacaktır. Geri dönüşü kısa dönemde mümkün olmayan bu demografik ivme milliyetçi muhafazakar kesimdeki yeni liderlerin veya yeni yüzlerin de iştahını kabartmaktadır.

Son denizfeneri olayları vb. yolsuzluk haberleri Ak Partiyi yıpratsa da yüzde otuzbeşlerin altına düşürmekte yetersiz kalmıştır, kalmaktadır. Ak Partinin Ergenekon gibi operasyonlar ile iktidardan düşürülmesi de kontr ergenekon hareketiyle engellenmiş olay söz konusu sosyal demokrat kitle açısından çıkmaza girmiştir.

Bu durumda Sn. Erdoğan’ın tahtında gözü olan milliyetçi muhafazakar kesimden yeni yüzlerin tek şansları, tek ve çok güvenilir bir isimle ve üç beş küçük eğilimin tam bir entegrasyonla birleşmeleri suretiyle başarıya ulaşmaları mümkündür. Aksi durumu “patinaj” kelimesi çok çok iyi ifade etmektedir.

Bu konuya ileride başka noktalardan da değineceğim.

Şimdilik esenlik dileklerimizle.

Not:

Bu yazı, www.timeturk.com, https://www.bilgiagi.net  https://www.bilgievreni.com, https://www.siyasalforum.net ile Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam, Marmara Bölge ve Balıkesir Demokrat gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Etiketler: , , , , ,

Ekim 10th, 2008 | in Hukuk, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Dün gece uzuun bir aradan sonra fanatikleriyle birlikte bütün Türkiye, Kurtlar Vadisi Dizisinin karşısına kitlendi.

O kadar aradan sonra ve dizi tatile girdikten sonraki Ergenekon operasyonu sürecindeki gözaltıların başlamasıyla akıbeti, senaryosu kararterleri, olayları ve olay yerleri daha da bir merak konusu olan dizide bu sefer başından sonuna bir burukluk vardı. (daha&helliip;)

Etiketler: , , ,

E- Devlet, dijital toplum, medya, derken, ya İNTERNETİN geleceği ne olacak. internetin geleceği hakkında uçuk bir yazı.. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,