Türkiye Birleşik Devletleri mi, Türk Birleşik Devletleri mi?
“Alışırlar alışırlar” demişti bir zamanlar merhum eski Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL Aradan onyıllar geçti. Türkiye hala 82 nin Asker anayasasını değiştiremedi. Asker anayasasına alıştı, alışmakla kalmadı (daha&helliip;)
Etiketler: devlet, Dünya, Siyaset, yönetim
Çiçekler vardır hayatta. Her yaştan her cinsten istisnasız herkesi mutlu eden çiçekler. Çiçeği görünce mutsuz olanın olmayacağı gibi 23 nisan çiçekleri de mutlu eder bizleri. Her yıl, 23 nisanda (daha&helliip;)
Etiketler: bayram, çiçek, çocuk, cumhuriyet, devlet, Kültür ve Sanat, toprak, vatan
23 Mart 2009 tarihli gazetemizde “DTP Tek Başına İktidar Olunca” başlıklı yazımın başında bir alt başlık ortaya koymuştum. Bu alt başlığı bu yazıya girizgah yapmak istedim. Türk Siyasal Hayatında “Bölgesel Siyaset” Kavramına Doğru ” alt başlığında vurgulamak istediğim gibi, bu gün itibarıyla siyasal hayatımızda coğrafi anlamda siyasal kısırlaşma gittikçe kronikleşmektedir. (daha&helliip;)
Etiketler: bilinçlenme, demokrasi, devlet, politika, Siyaset, sosyoloji, Toplum
Türk Siyasal Hayatında Yeni Trend: Dominant Partili Sürece Giriş
Dominant partilere dünya siyasetinde en çok Anglosakson toplumlarında rastlarız. Malumunuz gerek Birleşik Krallık (İngiltere), gerekse Birleşik Devletler (Amerika) (Demokrat Parti – Cumhuriyetçi Parti gibi) benzeri bir yapılanma içindedir. Bu tür siyasal yapılanma diğer çoğu Avrupa devletlerinde de vardır aslında. Diğer Avrupa ülkelerinde ise, bir çok siyasal yapıdaki pülüralist durum (daha&helliip;)
Etiketler: demokrasi, devlet, partiler, seçim, Siyaset, yönetim
Türk Siyasal Hayatında “Bölgesel Siyaset” Kavramına Doğru
Yerel seçim kampanyalarının coşkusu ve harareti içinde bir de genel seçim tablosu çizmeye çalışsak.
Örneğin DTP tek başına iktidar oldu. (Mesela Yani))
1. İktidara gelir gelmez ilk icraat olarak doğu ve güney doğuya bir sınır çizip doğu ve güneyde kalan topraklar üzerinde (sözde) Kürdistan devletini kurardı (mı acaba) (daha&helliip;)
Etiketler: devlet, etnik, Siyaset, ulus, yönetim
Bir çok yazımda vatandaşlık numarasını “merinos/koyun” numarası olarak yaftalayarak irdelemişimdir. Bu yazılarımı okuyanlar ilk etapta sisteme karşı olduğumu filan zannedebilirler. Baştan belirtelim ki, sisteme karşı olmadığımız gibi 2009 yılında hala (büyükşehirler için) 5 adet tahta sandığa zarf sokuşturma ilkelliğini yaşamakta olduğumuz için (daha&helliip;)
Etiketler: bilinçlenme, devlet, Kültür ve Sanat, Toplum, yönetim
Devlet: Neye Yarar ki
Bir Kübalı ile bir Amerikalı sohbet ediyorlarmış. Malumunuz Küba’nın ekonomik durumu belli, Amerikanın gücü belli.
Amerika’lı Küba’lıya şöyle demiş:
– Sizin ülkeyi ben olsam bir günde zenginleştiririm!
Kübalı’da hemen heyecanla sormuş: (daha&helliip;)
Etiketler: bürokrasi, devlet, insan, kamu, Siyaset, Toplum, yönetim
Önce tanımlamayla başlayalım: Tüccar ticaretle uğraşır. Onun işi ham yarı mamul ve mamul her hangi bir ekonomik değeri üreticiden alıp tüketiciye ulaştırmaktır. Sanayici satın aldığı ham veya yarı mamul maddeyi fiziksel veya kimyasal olarak bir değişime uğratarak pazara sunar. İş adamı sektörel bazda ülkenin reel verilerine göre yön ve istikametini belirlerler. (daha&helliip;)
Etiketler: bürokrasi, devlet, hayat, Toplum, Yaşam
Ocak 19th, 2009 | in
Siyaset/Politika,
Toplum |
3 Kasım’ın Gerçek Mağlubu Ergenekon Partisiydi (!) için yorumlar kapalı
28 Şubat soğuk geçmişti. Şubatın soğuğu, siyasal olarak ta dondurmuş hatta kasıp kavurmuştu Ankara’dan başlayarak bütün ülkeyi.
Bu gün kamuoyunun geldiği nokta, Ergenekon yapılanmasının terör örgütü olarak kabul edildiği şeklindedir. Bu yapılanmanın aslında askeri olduğu kadar siyasal, siyasal olduğu kadar da ekonomik üç büyük temelli sacayağı bulunmaktadır. (daha&helliip;)
Etiketler: devlet, mafya, partiler, seçim, Siyaset, Toplum, yargı, yönetim
Nereye Kadar Bilinçlenme veya Bilinçlenmenin Sınırı Neresidir?
Evet başlık sanki bilinçlenmeden fayda görülmeyen bir olgu olarak bahsettiğimi düşündürmekte. Ama bilinçlenme konusunda sonsuz bir iyi niyet içinde olduğumu itiraf etmeliyim. Kişisel olarak bilinçli tiplere karşı her zaman geniş ve toleranslı olmuşumdur. Belki de onlarda kendimi bulmaktayım.
Her şeyin bir orta yolu olduğu gibi acaba bilinçlenmenin sonu veya sınır noktası var mıdır? Bu kentbilim literatüründe “en uygun kent büyüklüğü” nün olup olmaması tartışması kadar basit bir olgu mudur? Bilinçlenmenin son noktası neresidir? Muasır medeniyetler seviyesinin en üstü ne menem bir (daha&helliip;)
Etiketler: bilinçlenme, devlet, Dünya, Kültür ve Sanat, Toplum, yönetim