:: Hukuk
Ağustos 14th, 2010 | in
Anı & Günce,
Bilinçlenme,
Çevre & Doğa,
Din & İlahiyat,
Dünya,
Hukuk,
İş yaşamı,
Kent/Şehir,
Kültür ve Sanat,
magazin,
Medya & İletişim,
Psikoloji,
Sağlık,
Siyaset/Politika,
Toplum,
Yaşam |
Yorum Yapin

Gelenek, Özgürlüğü Her Zaman Isırabilir mi?
Davul mu Uykuyu, Uyku mu Davulcuyu Döver?
(Kamu Özgürlüklerinin Kamu Düzeni İçindeki Yeri ve Mukayesesi / Karşılaştırması Üzerine Toplumbilimsel İnceleme)
Bu yazının o kadar çok başlığı var ki, 21 yıllık yazı hayatımda şimdiye kadar hiç bu kadar çok başlık bulduğum ve başlıklar arasında kararsız kaldığım yazım olmamıştı. Ben de, bütün bu başlıkların ziyan olmaması için, yazıma orta başlık yapmak zorunda hissettim.
Şimdi bu başlıkları sıralamak istiyorum:
Medyatik Başlık: Gelenek Özgürlüğü Her Zaman Isırabilir mi?
Devamını Okuyun
Etiketler: davul, gelenek, halk, hürriyet, insan, işkence, koyun, özgürlük, Psikoloji, Sağlık, sosyoloji, tıb, Toplum

Anayasa Değişikliği Paketi ve Referandum Maddeleri
Referanduma gidecek on milyonlarca yığın, milyonlarca itaatkar skolastik robot ve binlerce bilinçli seçmen
26 maddede hülasa edilen, 5982 sayılı, 7/05/2010 tarihli Anayasa Revizyonu, Türk Parlamentosundan geçip Cumhurbaşkanı’nca da onaylanmıştır. “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, CHP tarafından AY mahkemesine gönderilmiş ve bu talep AY mahkemesince kısmen kabul edilip kısmen reddedilmiştir.
07.11.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın bir kısım bozukluklarını düzeltmek üzere revizyona tabi tutulmuştur tutulmasına da, bu operasyonun daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, nihai bir operasyon olmadığını nihai operasyon için altlık niteliği taşıdığını belirtmiştik. Devamını Okuyun
Etiketler: anayasa, CHP, referandum, seçmen

Başkanlık Sistemine Doğru
Türkiye Cumhuriyeti parlamentosundan son geçen yasalardan birisi de Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olanıydı. Türk Siyasal Hayatına kronolojik olarak baktığımızda aslında yarı değil tam başkanlık sistemi Türk toplumunun doğasına fazlaca uymaktadır. Bir taraftan tek ve en önemli otoritenin meşruiyetinin ikincil bir seçimle değil de doğrudan halka dayanması devlet otoritesinin temsiliyeti açısından önemliydi. Üstelik “devlet ebed müddet” psikososyal bakış açısı, bir taraftan da “ulul emre itaat” deyimi hiyerarşik olarak en tepenin meşru gücünü gerekli kılmaktadır.
Bütün bunların yanında Türkiye toplumunun kimyasal veya Devamını Okuyun
Etiketler: bilim&teknoloji, Dünya

Anayasa Pketi mi
Anayasa revizyonu paketi son on yıldır, yargıya ve hukuka boğulmuş gündemi daha da bir derinleştirdi. Üretimin, ekonominin, yeniliğin gündemiyle dolu olmasını özlediğimiz gündemin hukukta ve yargıda patinaja düşmesinin en temel sebebi, politikacıların kısa dönem çıkarlarıyla hukuku dolanmak istemeklerinden kaynaklanmakta. Bu durum malesef, dün de böyleydi bu gün de böyle.
Anayasa Değişikliği Revizyon Paketi, Köklü Anayasa Değişiminin I. Aşamasıdır:
I. Aşama: Anayasa Mahkemesinin Ele Geçirilmesi Devamını Okuyun
Etiketler: anayasa, anayasa değişikliği paketi, anayasa mahkemesi, Hukuk, Siyaset

28 Şubat'a Doğru: Dokunulanların Dokunması
28 Şubat’ın üzerinden göz açıp kapayıncaya kadar 13 yıl geçmiş. Kimine göre göz açıp kapayıncya kadar kimine göre ise çok uzun bir süreç.
Her olayın bir mutlu olanı/kazananı, bir de üzüleni/kaybedeni olur. 28 Şubat’ın kaybeden cephesinin kayıptaki yılları 6 yıl kadar sürmüş ve 3 Kasım seçimleriyle gerileme devri tersine dönmeye başlamıştır. Cumhurbaşkanlığı seçimi krizinin de tetiklemesiyle bir genel seçim daha yapılmış, 28 Şubat’ın dokunulanları Reis-i Cuhurluğu ele geçirince dokunma süreci tersine dönmüştür. Devamını Okuyun
Etiketler: ordu, Siyaset, Toplum, yönetim

Egemenlik Kayıtsız Şartsız Yargınındır!
Yargı sinir uçlarına dokunuldukça refleksini bildirileri yüksek sesle bağırarak ortaya koymakta. Siyasal yolla gereğini yaptıramayınca, yargı sistemi içindeki tümörlerin temizlenmesi işleminde duyduğu acının feryadıyla bütün bir ülkeyi uçurumun kenarına sürüklemek istemektedir.
Yüksek yargı, tümörün bünyeden temizlenmesi sürecinde sabır ve metanetle ve de sağduyu ile takip etmek yerine siyasal iktidarı vakitsizce seçime gitmeye zorlamakta. İşin kötüsü, halihazırdaki iktidar da her yargı veya ordu müdahalesinde oylarımızı artırdık, artırmaktayız” öngörüsüne tapmış bir şekilde kendine gereksiz ve mesnetsiz aşırı güven duygusuyla önü görülmeyen bir maceraya girmeyi düşünmekte. Devamını Okuyun
Etiketler: demokrasi, Hukuk, Siyaset, yargı