:: Bilinçlenme
Yine yeni bir ulusal bayram günü geldi çattı.
Zaman: Miladi tarihle 30 Ağustos 1922 yi gösteriyordu. Asırların HAÇLI ruhu ANADOLU'yu ele geçirmek ve TÜRK İSLAM kültürünü yok etmek için giriştiği saldırılar sürecindeki o yüzyıla ait YENİLMENİN bitişi, bir sonraki yüzyılın genç ülkesinin temellerinin atıldığı bir tarihti bu.
Başkomutan Mustafa Kemal üstün askeri dehasıyla ve aziz Türk milleti ile birlikte bir ulusal kurtuluş destanı yazmış ve bunun zafere dönüşümünün tarihiydi. Devamını Okuyun
Etiketler: 30 Ağusto, bayram, bayramlar, Kutlamalar, milli bayramlar, zafer bayramı
.jpg)
Geçen hafta Yavuz Bülent Bakiler'in bir sohbetine tanık oldum. Kendisi Sivas'ın bağrından yetişmiş sayısı binlere varan Sivas'lı ünlü şairlerdendir. Sivas ise eğer konuşulan, akla ilk gelen Sivas'ın şairidir. Neyse…
Babasından gün görmemiş değerli üstadımız. Çocukluğunu yaşayamamış. Terbiyesi bozulmasın diye yüzüne bile bakmamış doğru dürüst babası. Çoğu Anadolu evladının yaşayamadığı gibi. Babasından gün görememesi, sevgi görememesi karşısında o çocuklarına tam tersine yumuşak davranmış.
İşte buydu. Jenerasyonlar arasındaki bozulma sürecinin hatası ortaya çıkmıştı.
Peki yıllara göre baba – anne kısaca ebeveyn rolleri nasıl değişime uğramıştı. Sosyolojik olarak aşağıdaki gibi kabaca bir saptamada bulunabiliriz. Devamını Okuyun
Etiketler: insan, Psikoloji, sevgi, Toplum, yansıtma
(((Obezlerin))) Diyetle Keklenmesi'ne Karşı Tarzan Diyeti

Doğallığı bozmayın hanımlar beyler! Nasıl peki?, ya da doğal olanı ne?
Unlu, yiyin afiyet olsun))
Yağı doğalda olduğu şekliyle,
Şekeri doğalda olduğu şekliyle,
Tuz, doğalda olduğu kadar…
Yüce yaratıcı zaten doğal gıdalarda bunları vermiş paketlemiş/ambalajlamış en güzel ve en doğal formlarıyla. Afiyetle yiyin.
Bütün diyet tariflerini çöpe atın!
İlave olarak, (doğal gıdalar içeriğindekiler hariç) aldığınız yağı, şekeri, ve tuzu kestiğinizde hayatınızdan, bakın nasıl süratle kilo veriyorsunuz.
Ama bu doğru değil. Yani sürdürülebilir değil. Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidan, diyet, diyet tarzı, form tutma, formda kalmada yeni tarz, Sağlık, sağlık nlp si, self motivasyonla diyet, tarzan diyeti, Yaşam

Asrın Sendromu: Tatminsizlik
Teknoloji ve ulaşım altyapısındaki hızlı gelişmeler, toplumdaki mobiliteyi (akışkanlığı) da hızlandırmış ve bunun sonucu olarak yaşam içinde birbirini takip eden süreçlerin kronolojik mesafesi neredeyse kaybolacak kadar azalmıştır. Bu özellikle de yeni bilişim toplumu içinde büyüyen jenerasyon açısından daha dramatik boyutlardadır.
Hiçbir şeyden (kolay kolay) memnun olmama, her şeyden çabucak sıkılma, çoğu şeyin anlamsız/gereksiz olarak algılanması vb. dışsal etkiler olarak görülen sendrom, sadece Türkiye'de değil bütün dünyada, normal üstü zeka ve aşırı kalifiye özelliklere sahip olan yetişkinlerde, özellikle 25 ve altı yaş geçlerde görülen ebeveynleri ve/veya çevreleri tarafından izah edilemez hale gelmiştir. Bunun üç temel nedeni bulunmaktadır.
1. Günlük yaşam sürecindeki reel çeşitliliğin 1995 yılından bu yana gittikçe artması. Buna başta Devamını Okuyun
Öncelikle, Etiler'den Altunizade'ye yapılması düşünülen teleferik projesini yazının başında alkışlıyorum. Şunu bir türlü anlamıyorum. Teleferik çok olağanüstü bir bütçe gerektirmeyen bir altyapı hizmeti. Ama ne gariptir, merkezi yönetim de, yerel yönetimler de bu konuyuyeni keşfetmiş gibi yaklaşıyor. Oysa ki, Türkiye'de teleferik kurulması gereken ve kurulduktan sonra fevkalade dolu / verimli / karlı olacak ne çok yerleşim yeri var. Ayrıca merkezi yönetim ve yerel yönetim otoriteleri, Bursa Uludağ teleferiğinin kurulmasından bu yana bu güzide altyapı hizmetini kendi bölgelerinde veya yörelerinde yaptırmayı akletmemişler ve akletseler bile ne hikmetse cesaret etmemişler ya da edememişlerdir.
Teleferik, Turizmin Mıknatısıdır!
Taksim – Maçka teleferiği, İzmir teleferiği, Samsun ve Ordu teleferikleri son derece faydalı, Devamını Okuyun
Etiketler: hamilelik, insan, kürtaj, kürtaj cinayet mi, kürtaj ne zaman haram olur, kürtaj olma, Sağlık, sezeryan, Toplum

Tembellik Anayasası’nın kurallarından biridir.
“Eğer, içinizde bir çalışma isteği belirdiğinde hemen bir kenara oturun o isteğin geçmesini bekleyin” diye bahseder bu anayasanın 10. maddesi. Bilenler bilir.
Yardımsever olmak gerek derken, “ben çok yardımsever biriyim, her türlü yardımı memnuniyetle kabul ederim” matığıyla değil tabi. Bu mantık takdir edersiniz ki, süper egoistçe bir mantık. Ben en azından kimselere zarar vermeyen boyutu olan “ben” veya “kendi” bakış açınızla ilgili kısmından yaklaşıyorum olaya. Bu sefer “siz“den bahsedeceğim. Siz yani bu yazıyı okuyan “heyy, sennn” olan “sen“.
O halde sesimizi biraz yükseltelim;
-Heeey, SEN, lütfen kendine yardım eder misin!
Yaklaşım mantığı itibarıyla bir sıfır galip gelmenin mutluluğuyla satırlarımızı devam ettirelim.
Öyle ya, kendine yardım etmek istemeyen veya bunu gereksiz gören biri var mıdır acaba?
Kendine yardım etmek isteyen bir şeyi başarmıştır. O da kendinden çıkıp kendini görebilmeyi veya izleyebilmeyi. Hani Yûnus tarzı Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidan self motivasyon teknikleri, başarı, başarı ve mutluluk, gelişim, kendi kendine başarı, kişisel gelişim, Psikoloji, self motivasyon