Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Psikoloji

 

 

Sahne Psikolojisi Üzerine

Pozitif ve Negatif açıdan Sahne Psikolojisi Üzerine Değinmeler:

 

Bir çok şeyde olduğu gibi sahne psikolojisini açıklarken iki kategorik bakıştan yararlanacağım.

Bunlardan birincisi, dominant tutum, diğeri çekingen (resesif) tutumdur. Sahne Psikolojisini ortaya koymak için bu iki bakışı teker teker ele alalım.

Baskın (dominant) Tutum:

Baskın kişiler sahnede kendini kral olarak görürken, tribünlerdeki kişileri birer eşyadır. Hangi meslekten olurlarsa olsunlar, sahnede neyi icra ederlerse etsinler, sahne onlar için bir oyun alanıdır. Bu tür kişiler genellikle lider tipli ve A tipi kişiliklerdir. Tribünlerdeki kraldan kralcı kalabalık veya dolgu malzemesi kişilikler karşısında mikrofon fetişizmi duygularıyla çoğu zaman sınır tanımaz daha da  pervazsızlaşırlar. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

Temmuz 19th, 2009 | in Pazar Yazıları, Psikoloji, Toplum, Yaşam | 4 tane yorum

Renkli Gözlüler, Açık Tenliler

Renkli gözlülerin, yani mavi yeşil ela tonların hemen hemen tamamı güvenilmez olurlar.

Renkli gözlü 500 e yakın tanıdığım arasında (30 yılı aşkındır)  güvenilir bir kişi görmedim. Hemen okurlarımdan renkli gözlü olanlar itiraz ederler. Daha neler… Böyle bilimden akıldan izandan yoksun tamamıyla subjektif ve de önyargılı varsayımların ancak ve ancak sana yakışır. Bir de isminin başında Dr. unvanı var. Nasıl aldın bu unvanı vs. diye yaftalar zincirini blok olarak önüme dayarlar.

Varın itiraz edin. Ben yazacağımı yazar, ayağımı yere basacağım kadar basarım. Nasıl ki Erzurum’lu İbrahim Hakkı Hz. nin “Marifetname” adlı kitabına eleştiri getirilmektedir, bana da bu konuda eleştiri getirilebilir. Ama peşinen belirtmeliyim ki, “Marifetname” adlı kitabı aldım ama tek bir sayfasını bile tam olarak okumadım. Bildiğim tek şey, kitabın içeriğinde bol miktarda benim bu yazıma konu olan subjektif değerlendirmelerin bulunduğudur. Devamını Okuyun

Etiketler: , ,

 247703_10150196260124551_2897012_nOkyanus Ruhlular veya Okyanus Gönüllüler…

Bir büyük zat, “Aç herkese açabildiğin kadar sineni, ummanlar gibi olsun, inançla geril. Kalmasın el açmadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül” der.

Okyanus ruhlular vardır dünyada. Gönülleri ummanlar gibi geniş.

Önce kendiyle barışık, hayatla barışık, alabildiğine mütevazı ve doğal…

Herkese ve her gittiği yere artı değer katarlar, pozitif enerji yayarlar varlıklarıyla.

Hal ve davranışlarıyla kem gözleri eritir, susturur hizaya sokarlar. Devamını Okuyun

Etiketler: , , ,

Türklerin Yemek Kültürü Üzerine Bir Sorgulama

Türklerin yemek kültürü üzerine biraz duygusal biraz nesnel/objektif sorgulamalar yapmak istiyordum. Gözlemci algılarıma takılan bir kaç yaşam kesiti darbe ile ilgili gündemin sıkışıklığına rağmen bu konuyu öne almama neden oldu.

Duygusal/ Subjektif (Olumlu) Yaklaşımlar:

Daha önceki yazılarımda, Türkler’in başlı başına bir yemek kültürü olduğunu, yemek kültürü de dolaylı olarak mutfak kültürünü gerektirmekteydi. Bir ülkenin medeniyet derinlikleri arasına, o ülkenin yeme-içme alışkanlıkları da girmektedir. Bin yılları bulan yeme-içmeyle ilgili kültürel derinliğin uzantısı olarak yemek masası veya sofrasında geçirilen saatleri yadsımak bir bakışla da tukaka etmek fazlasıyla incitici olacağını düşünüyorum. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Kaktüs Çiçeğimin Bana Anlattıkları

kaktus-cicegiBalkonumun en güzel yerine yerleştirdiğim kaktüs çiçeğimle konuştum geçen gün. Birkaç yıldır sürekli hizmetini yapıyorum ama garibim bu sene o kadar güzel çiçek açmıştı ki, onunla konuşmadan edemedim.
Sen bir kaktüssün. Nasıl çiçek açarsın ki dedim ama demez olaydım. Meğer ne de çok doluymuş bana karşı…
Meğer, terapi için fırsat kolluyormuş gün gün. Başladı terapiye: Devamını Okuyun

Etiketler: ,

Haziran 4th, 2009 | in Felsefe, Psikoloji, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

Otorite Fetişizmi Sendromu

Olgu, Algı, Değer, Tutum Açısından, Otorite Fetişizmi Sendromu:

“Otorite Fetişizmi” olgusunu irdeleyeceğimi dünkü yazımda kısaca belirtmiştim.

Bu olguyu daha doğrusu sendromu açıklamak için bileşen kelimeleri birer cümlede yeniden tanımlamam gerekecektir.

O halde bileşen sözcükler/kelimeler olan “otorite” ve “fetişizm” kavramlarını ele alalım.

Otorite: İlk olarak, resmi veya gayrı resmi yaptırım gücünün birey, kurum veya toplum üzerindeki etkisi olarak tanımlayabiliriz. İkinci olarak, herkes tarafından olmasa bile, çoğunluk tarafından kabul edilen tanınan yetki değil “yetkinlik” durumudur. Bu yetkinlik çoğu zaman resmi olarak tanımlanmış veya sınırları belirlenmiş olsa bile hiç bir hukuksal sistemlerde geçmeyen otoriteler de bulunmaktadır. Devamını Okuyun

Etiketler: , ,