Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: İş yaşamı

 

Ulusal basın aslında İstanbul basınıdır. İstanbul basınının ifrit olduğum bir kolaycılığı vardır ki, buna çoğu kez siz de şahit olmuşsunuzdur. Sokaktaki vatandaş deyince, ya istiklal caddesi, yada taksim meydanıdır. Üniversite deyince de (aynı zamanda mezunu olduğum) İstanbul Üniversitesinin o muhteşem girişi önünü görüntülerler hemencecik. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Osmanlı’nın toprağa verdiği önemi, yönetimine veya başına tımarlı sipahileri koymasından anlayabiliriz. Yine Osmanlı kamu gelirleri, tarih bilgilerimizi hatırlarsak “has” “zeamet” ve “tımar” olarak ayrımlanırdı. Bu gelenek Cumhuriyetle birlikte günümüzdeki halini almıştır. Bu günkü toprak yönetimi sistemi (toprağın sahipliği açısından) doğru bir sistemdir. İnsan psikolojisine en uygun sistemdir. Bu sistemi Cumhuriyeti kuran Atatürk şekillendirmiştir ve medeni kanunumuzda mülkiyet hakları ve mülkiyet ilişkileri olarak değerlendirilmiştir. 1940 lı yıllara kadar ülkemizin taşradaki ve yüksek kesimdeki toprakları vatandaşlara dağıtılmıştır. O zamanlarda “tutma” sistemiyle sahiplik veya iyelik başlamıştır. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,

Bu güne kadar gerek siyasal konularda, gerek sosyal ve kültürel konularda genellikle devletin çivisinin çıkmış olduğunu ima eden yazılar yazmış, bilgiler ortaya koymuştum. İyi ki son iki üç gündür olan bitenleri yaşadım. Öyle ki, varolan bir sürü sorunları ve bozuklukları olan devletimizin çivisinin çıkmadığını hatta devletimizin iç dinamiklerinin sapasağlam yerinde durduğunu tereddütsüz olarak söyleyebilirim.Bundan yaklaşık olarak bir buçuk yıl önce Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , ,

BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ
Şu basit mantık zincirini takip edelim.
Devlet otoritesi belli bir coğrafya üzerinde yaşayan insanların bir araya gelerek oluşturdukları ve diğer dünya devletleri tarafından da tanınmış siyasal bir örgütlenmedir.

Bu basit ve temel mantığa göre, devleti hal oluşturmakta ve kendilerinin dirlik ve düzen içinde yaşamaları için bazı yaptırımlar gerekmekte ve bu yaptırımların neler olacağını da kendi aralarından vekiller seçerek bu vekiller aracılığıyla belirlemekteler. Yani devleti oluşturmakta olan halk kendi yetkilerini siyasal mekanizmayla (oy vererek) ekonomik olarak destekleyerek (vergi ödeyerek) bu otoriteyi gönüllü ve bizzat hür iradesiyle oluşturmak istemektedir. Devamını Okuyun

Etiketler: , ,

YASAKLAR ve YASAKÇILAR ÜZERİNE İVEDİLİKLE YAZILMIŞ BİR ŞAKŞAKLAMA YAZISIDIR.
Türkiye’de yeni bir anayasa yazılması gerekmektedir. Bu anayasanın temel teorik çerçevesi bir iki bölümde nelerin serbest olduğu liste halinde belirtilmelidir. Geri kalan bütün maddeler yasaklamanın mantıksal, sosyal ve ekonomik temelleri üzerine kurgulanmalıdır. Bu gün itibarıyla Türkiye’de gelinen son nokta, yasakçı zihniyetin zirvesinin keşfedilme arayışıdır. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Bürokrasi’de Parkinson hastalığı diye bir hastalık vardır. Buna aslında OBEZİTE DİYEBİLİRİZ. Yani bürokrasinin obezleşmesi.

Kamu kurumlarında bir hizmetin sunulması için bir personel çalışır. Bu personel Devamını Okuyun

Etiketler: , ,