:: Hukuk

Soyadları Konusunda Devrimci Açılım Şart!
Önce insan olarak bile kabul edilmeyen kadınlar toplumda birey olarak tanınmaya, algılanmaya başlandılar, daha sonra, kocaları gibi soyadı hakkına kavuştular. Kadınlar kocalarının soyadını almaktaydı… [vites Bir]
Bir zaman sonra, kadınlar kendi soyadını aile soyadına (kocasının soyadına) ekleme hakkını elde etti… [vites İki]
Bir zaman sonra kadınlar sadece kendi soyadını alma hakkını elde etti… [vites Üç]
Bir zaman sonra erkekler de karılarının soyadını almak hakkına kavuştu… [Vites Dört] Devamını Okuyun
Etiketler: erkek, evlenme, fütüroloji, Hukuk, kadın, mernis, nesep, polemik, soyadı, soyadı açılımı, soyadı kanunu, soyadı tartışması, teknoloji, yasa, Yaşam

Kuvvetler Ayrılığı mı Dediniz? Hangisi?
Demokratik parlamenter sistemlerinin en temel özelliği olan “kuvvetler ayrılığı” ilkesini 1923 lü yıllardan 2000 li yıllara kadar ağır aksak tanımlamamız mümkündü. Bu kronolojik aralıkta, yer yer sistem meclis hükümeti sistemine, oligarşiye, militarizme, yargı devletine, teknokrasiye meyil gösterse de, bu gün için, kuvvetler ayrılığının fil ayakları olan yasama yürütme ve yargı erkleri cumhuriyet sonrası klasik tanımlamasını oldukça aşmış çizgisinden oldukça şaşmış durumdadır.
Bu Günkü Kuvvetler Ayrılığının Determinantları:
1. Yasama: Silik olmasının yanında dominant parti başkanları sultasında inleyen ezik milletvekillerinden oluşan topluluk. Devamını Okuyun
Etiketler: demokrasi, din, Hukuk, hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı, parlamenter sistem, Siyaset, Toplum, yönetim
Ekim 24th, 2009 | in
Hukuk,
Toplum,
Yaşam |
2 tane yorum

Ey Hukuk, Seni Çiğnemek İstiyorum, Kızma Emi?
Önce atasözleri, vecize vb. lerini sıralamak istiyorum. Bunların her biri aslında birer yazı başlıkları.
“Kanunlar örümcek ağı gibidir, güçlüler deler geçer, güçsüzler takılı kalır.” Adalet, benim hakkımı savunuyorsa cici, hukuk, bana çalışırsa ideal, özgürlük benim sesimi duyuruyorsa kutsal, kanun beni koruyorsa haklı, demokrasi, benim yönetimimdeyse erdemdir. “Ben çok gerçekçi birisiyim arkadaş, doğruya doğru derim, kavisliye kavisli“. “Hukuku arada bir çiğnersen bişey olmaz”. “Ayaklar baş, başlar ayak olunca”. Kaçılın Türkler, Kürtler geliyor!, [Sayın Yazar lütfen sürece zarar vermeyin, biip]
* * * * *
Hükümet sinir ucuma dokunup duruyordu, baktım olacak gibi değil, en sonunda kanal tedavisi yaptırdım ve Devamını Okuyun
Etiketler: barış, Dünya, etnik, polemik, savaş, Siyaset, yönetim

Pirus Zaferi: Neyin Açılımı, Kimin Çözümü!
Babaaaa, Hırsız beni bırakmıyor,
Kendi kendime, günün ikinci yarısı, bu gün de siyasete bulaşmadan yazacağımın mutluluğu ile hayallere kapılmıştım. Heyhaat! Ne mümkün.
Konuya girmeden bir fırka aktarmak istiyorum:
Bir zamanlar bir evde babası ve olu yaşarmış. Evleri ile bağları arasında bir seslenmelik mesafe varmış. Günlerden bir gün bağda hırsız olduğunu söylemiş komşuları adama. Adam da, oğluna dönerek, “oğlum git bağa bak, hırsız varmış” der.
Çocuk gider, sahiden de bağda hırsızı görür, hırsız da onu görür. Delikanlı hırsızı yakalamak isterken hırsız onu yakalar ve baba ile genç oğlu arasında şu seslenmeler başlar. Devamını Okuyun
Etiketler: Siyaset
Doçentlik Sınavını Üniversitelerin Yapması Üzerine Derkenar
Doçentlik sınavlarını artık üniversiteler kendileri yapacakmış. Pehh!
Üst düzey bürokrasinin ve yine üst düzey bürokrat kadronun ve de bunları mengenesinde tutmak isteyen siyasal iradenin mantığını algılayamadığımı itiraf edeyim. Devamını Okuyun
Etiketler: doçentlik, Eğitim, kamu personeli, Siyaset, sınav, üniversite, yök, yönetim
Bir çok farklı zaman ve yerde dile getirildiği/getirdiğim gibi, ideal tip demokrasi mantığına göre Türkiye’deki siyasal partilerin neredeyse tamamı sınıfta kalmaktadır. Devamını Okuyun
Etiketler: demokrasi, demokratlık, katılım, Siyaset, stk, Toplum, yönetim