İnsanoğlunun sahiplenme duygusunun sistematik bir mantıkla ortaya konulmuş en masumane görüntüsüdür koleksiyonculuk. Çeşit çeşit tür tür koleksyonlar gördüm.
Pul, kibrit, misket, kertenkele, kelebek, para, çiçek, resim, jeton, oyuncak, ayakkabı, otomobil,yaprak, taş, böcek, vesikalık resim, düğme, kartpostal, daktilo, radyo, cep telefonu, anahtar, anahtarlık, şapka, kalem, ajanda, istiridye, denizkabuğu benim bizzat gördüklerim. Görmediğim ismini bile kısa zamanda sayamayacağım kadar çeşitlilikte koleksiyonlar var.
Koleksiyonculuk, ilk etapta herhangi bir şeye olan ilgi iken, zamanla o şeyden birkaç tanesinin sahibi oludukça ve, kişinin içinde biriktirme ruhu da varsa hemen başlamıştır bir kere. Devamını Okuyun
Etiketler: depozito, hobi, insan, kolleksiyon, kolleksiyoncu, kolleksiyonculuk, Kültür ve Sanat, pazar yazısı, Toplum, Yaşam

"Hayattaki en güzel icat 'ölüm'!"
Think different, gibi bir sloganla kendine bilişim dünyasında apayrı yer edinmiş Apple'ın yaratıcısı, Steve Jobs hayata gözlerini yumdu. Öyle ki, şirket için düşündüğü ikon bile onun sıradışılığını ortaya koymaktaydı. Bildiğiniz Macintos'un amblemi olan dişlenmiş bir elma, yani tüketilmekte olan elma. Ebediyete göçünü yazdığımız bu satırları da, O'nun Windows'a esin kaynağı olduğu bir teknoloji ileokumaktasınız.
Bu günü son gün gibi yaşama ve dünyayı çok rahatlıkla değiştirebileceğine inanma kudreti elbette her insana lutfedilmez. Bu yazıyı önce kendi hayatımdan minik bir kesit sunarak paylaşmak istiyorum.
MACİNTOS üzerine Subjektif Bir Kronoloji Yapacak Olursak;
1992 li yıllardı. Bilgisayar teknolojisi Türkiye'de kamu sektöründen, bankalardan bireysel kullanıcılara yaygınlaşalı henüz iki sene olmuştu.
Commodorlar oyun amaçlı ve çok basit işlemler yapan makineler siyah beyaz Devamını Okuyun
Etiketler: apple, bilgisayar, billişim, Elma, macintosh, mekintoş, ölüm, steve jobs, taziye, teknik, teknoloji, Toplum, Yaşam, yazılım

Belediyelerde Bütünşehir Uygulamasına İlişkin Sorunlar ve Çözümleri
Yerel Yönetimlerde Bütünşehir uygulamasının gerekliliğini bundan önceki yazımda dile getirmiştim. Gerek bundan önceki 1580 sayılı belediye kanununda, gerekse 3030 sayılı Büyükşehir Belediyesi kanununda öngörülen türel ayrımlamanın yeni 5216sayılı kanunda fazlaca zorlandığı görülmektedir. Belde belediyesi/Birinci Kademe Belediyesi, Normal belediye / İl ilçe belediyeleri ve Büyükşehir Belediyesi olarak ölçek açısından kent alt yapı ve üst yapısı ve dahi kent makroformu açısından ayrımlamanın yetersiz kaldığını görmekteyiz. Çünkü, eski büyükşehir belediye kanunu kentler için kabaca 250 bin nüfusu gerekli görürken, yeni yasa 750 bin nüfusu gerekli Devamını Okuyun
Etiketler: ana kent, bütün şehir, bütün şehir uygulaması, bütünşehir, bütünşehir ulgulaması, bütünşehirler, büyük şehir kanunu, büyükşehir, Kent, kent sosyolojisi, mahalli idare, metropoliten kent, mevzuat, politika, şehir, Siyaset, yasa, yerel yönetim, yerel yönetimler

Köroğlu, bir zamanlar, “Tüfek İcad oldu, mertlik bozuldu” demişti.
1848′de Schoenbein’ir bir yanlışlık sonucu plastiği icad etmesiyle de, karakterler bozuldu. Plastik hayatımıza girdikçe, karakterlerimizde aynı hızla bozulma sürecini sürdürdü. Şimdilerde durum nedir?
Durum vahim!
Birey ve toplum olarak her şey yalama yapmış durumda.
Nasıl ki, yiğit, mert, kahraman biri olan (sözde kanun kaçağı olan aslında kanunsuzluğa karşı hakça yaşam için kendince sivil itaatsizlik yapan babasının gözlerine mil çektiren zalim Bolu Beyi’nin ordularını bozan, dağıtan Köroğlu sorgusuz sualsiz hesapsız kitapsız sinsice ya da aniden insanların öldürülmesine adeta isyan ederek başta belirttiğimiz sözü söylemiştir herkesçe Devamını Okuyun

Taslağı hükümetin bakış açısıyla önemli ölçüde hazırlanmış olan, ama temel bazı noktalarda çok büyük uzlaşmalar gerektiren, siyasat ve sosyal anlamda mutabakat bağlamında çok daha fazla irdelenmesi gereken 2012 Anayasasının tüm hazırlıkları 12 Eylüle kadar yapılıp
12 Eylül tarihinde ya TBMM Genel Kurulu'nda ya da Resmi Gazetede yayınlanmalıdır.
Bu Anayasanın ilk sivil anayasa olacağından dolayı, 12 Eylül Askeri Müdahalesine gönderme yapılacak manidar bir tarihte kabul edilmeye çalışılmalıdır.
12 Eylülle ilgili olarak daha önce değinilerde bulunmuştum. "12 Eylül Çocuğu" başlıklı www.ahmetfidan.com/12–eylul-cocugu/26672] linli yazı(lar)ımda Devamını Okuyun
Etiketler: 12 eylül anayasası, 2 eylül darbesi, 2012 anayasası, anayasa, çağdaş anayasaa, Hukuk, ikibin oniki anayasası, ikibinoniki anayasası, insan, Toplum, Yaşam

"Kanunlar örümcek ağı gibidir, güçlüler onu deler geçer, güçsüzler takılı kalır"
Eşitlik veya hukuk veya adalet, hakikaten güçsüzlerin üzerinde demoklesin kılıcı gibi sallanan sanal veya gerçek bir olgudur. Tıpkı her yıl / dönem, Genel Hukuk veya Hukukun Temel Kavramları derslerimde vurguladığım sözdeki gibi. "Kanunlar örümcek ağı gibidir, güçlüler onu deler geçer, güçsüzler takılı kalır". Bu sözü eskiden bir deyim veya atasözü olarak söylüyordum. Ancak bu sözün bir atasözü değil de 161-180 yıllarının (M.S. II. yüzyıl) Roma İmparatoru, aynı zamanda Stoacı bir filozof olan Marcus Aurelius'a ait olduğunu sonradan öğrendim.
Dünyadan;
Dünyaya baktığımızda, gerek diğer dünya ülkelerinin Birleşik devletlerin (ABD'nin) sorumsuzca saldırılarına ve sömürgesine ve zulmune ses çıkar(a)maması, gerekse dünyanın Devamını Okuyun
Etiketler: Dünya, evrensellik, Hukuk, insan, kanun, küresel hukuk, Psikoloji, Siyaset, sosyoloji, Toplum, toplum bilim