Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

Ocak 17th, 2010 | in Pazar Yazıları, Yaşam | Yorum Yapin

Sen Benim Hem İşkencem Hem Sefamsın

Sen, dişimin kovuğuna girip çıkarmak için kürdan arayıp ta bulamadığım, bulamdığımda da dilimle çıkarmak için uzun zaman mücadele ettiğim beni gıcık eden, kızarmış sıcak tavuk butunun en lezzetli ama en işkenceli parçasısın.

Sen, yerken ağzımı, çıkarırken ardımı yakan en baş ustanın yaptığı lezzetli bir çiğköfteden artan ve bayatlamadan bitirmek için tavada kızartarttığım pişmiş köftenin dumanısın.

Sen, zevkle uzandığım, bu zevkin uzun sürmesi için altında çok kaldığım ve bu nedenle  bütün bir cildimin yandığı, (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Şubat 14th, 2009 | in Kültür ve Sanat, Psikoloji, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

14 Şubat’ın 30 Şubat’a dönüşmesini ne çok isterdim oysa ki… Bu yazımı 30 Şubat’a armağan ediyorum. Bu serzenişimin nedeni bayanlardır. O kadar gün icat etmişler ki, neredeyse yılın bir ayı bayanlar için şu ya da bu şekilde özel gün haline gelmiş. Örneğin anneler gününü herkes bilir kutlar, ihmal edemez, ama babalar gününden insanların üçte ikisi habersizdir. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

 

EDİTÖRDEN

Her geçen gün insanlığın daha da yapaylaştığı, ilişkilerin donuklaştığı, temiz havanın, oksijenin, sağlıklı alanların daraldığı vefanın sadece İstanbulda kaldığı, insanların kendi koza hayatına kapandığı bir yılı daha geride bıraktık. Bu sürecin devam edeceği bir yıla daha adım atacağız.

Bütün bunlara rağmen yeni yılın herkese sağlık mutluluk ve esenlik getirmesini dilerim. Bu vesile ile, en başta yazarlarımızın, okurlarımızın, takipçilerimizin yeni yılını kutlarız.

Etiketler: , ,

Uzun zamandır Pazar yazılarıma ara vermiştim. Cumartesi gecesinin ikibuçuğu sekiz geçerkenki bir zaman diliminde. Pazar gününün dayanılmaz hafifliğini hissettim. Birden beynime kabus gibi çöken uyku ve yorgunluk uçuverdi. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Mayıs 1st, 2008 | in Anı & Günce, Ekonomi, Yaşam | Yorum Yapin

Bu gün çok acıktım usta!
O niye evlat, her Allah’ın günü aynı işi yapıyosun.
Yok ustam, ninem rahatsızdı, onu hastaneye götürdüm sabah işe gelirken. Yiyemedim hiç bişey.
Geçmiş olsun, neyi varmış ninenin?
Her zamanki gibi ustam, romatizmaları, baş ağrısı, öksürüğü, halsizliği,
Doktora gidince hep aynı şey. Bir ağrı kesici, bir iğne, yine ıhlana mıhlana dön gerisi geri.
Neyse ustam ben yemeğe çıkıyorum.
Tamam evlat geç kalma.
Daha iki araba var zımparalanacak.
Haaa, Osman Ustanın oradan gelirken, bir poşet üstüpü al!
Tamam usta.

Ohhh beee, bu gün de öylen oldu.
Yemek sırası ekmek sırası, hava da güzel dışarıda yerim artık.
Ellerimin acısı karnım doyunca geçer yine. Ah keşke nasırlar da geçse! Allahım ne büyüksün.
Açlıkla terbiye etme beni!
* * *
Bekir abi, oradan yarım ekmek arası yaparmısın!
Alii, oğlum bu seferde köfte koyayım araya haa ne dersin?
Bu gün çok açım Bekir abi, iki tane koy bu sefer ekmeğin arasına!

Bu gün bayram olacak bana. Kaç haftadır ilk defa köfte koyduracağım ekmeğin arasına.
* * *
Aliii, oğlum bakıyorum da ekmeğinin içi bugün dolu.
Kerim ben senin gibi baba desteği almıyorum oğlum, kolay mı öyle.
Benim en güzel yemeğim, bir su bardağı çay, köfte yağına batırılmış soğanlı tuzlu ekmek.
Arabaları zımparalarken işte, hep bunu düşünürüm.
Bir sonraki köfteli ekmekarası öğle yemeğini.
İki haftada bir bayram bana.
* * *
Aliii, oğlum ekmeğin hazır, çayını kendin koy!
Sağol Bekir abi, yetiştim.
* * *
Ali gazete kağıdına sarılmış köfteli ekmeğini alır. Her zamanki gibi. Gözü hiç bir şey görmeden yemeğe başlar.
Başlar başlamasına da, ekmeğin dışındaki gazetedeki habere gözü ilişiverir.
* * *

Gazete haberi: 1 Mayıs İşçi Bayramı, İşçiler 1 mayısı Taksimde yapmakta ısrarlı, hükümet Taksimde kutlamaya yanaşmıyor. 1 Mayısı emeğin bayramıdır Taksimde kutlanacak diye direten sendikalar direniyor.

* * *
Ali bundan sonrakileri içinden konuşur. Bir hışımla sarıldığı yarım ekmeğini yerken.

1 Mayıs işçi bayramıymış. Vay bee, bir de işçilerin bayramı varmış. Bu gün bir mayıs sahi.
Acaba İstanbul nasıl, taksim nasıl bir yer, Ah keşke Ümraniye’deki yengemde olsaydım ben de giderdim. Oğlum ali, sen kim, bir mayıs kim. Ekmeğini bitir doğru zımparaya, Daha iki araba var zımparası bitecek, bir tanede macun çekilecek. Akşam zor olacak zor. Yaaa tamam da bu ne biçim bayram. Ben ne zaman kalfa olacam. Ben ne zaman şöyle lokantaya kurulup ta Kasım abi gibi bi güzel kurulup ta oğlummm, bir kuru bir pilav yanına cacık diyecemm.

Yürü oğlum Ali, usta geç kalınca küplere biner şimdi. Gazete haberi rüyandır senin. 1 Mayıs çalışma bayramı. Ninem haftalığıma mahkum. Ben zımparaya. Bir gün belki ben de görürüm 1 Mayısı Taksimi, İstanbul’u.

Ali ekmeğini yedi, çayını içti, gazete kağıdını buruşturup atacakken, arka sayfada bir eleman ilanı, İstanbulda hemide. Alinin gözleri parıldadı. Koşar adımlarla işinin yolunu tutarken daha dinç ve emin adımlarla.

Emek kutsal dinlenme hak, bayram haktır. Bütün emekçilerin 1 Mayıs’ı kutlu olsun. 1 mayıs yazısı.

Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar https://www.yazarport.com, https://www.gunesgazetesi.net https://www.bilgiagi.net https://www.bilgievreni.com, https://www.siyasalforum.net https://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Etiketler: , , , , , ,