Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

Satürn Gezegeni ve RantçılarBir nasrettin hoca fıkrasıdır bilirsiniz. Hocanın evi soyulunca herkes hocayı suçlu bulur ve hoca sonunda dayanamayıp komşularına çıkışır. “Yahu hırsızın hiç mi günahı yok!”

Satürn ile belediye başkanının ne alakası vardır belki ilk etapta hemen farkedemeyebilirsiniz. Ama ilerleyen satırlarda bana hak vereceksiniz.

Bu paralelliği geçenlerde belgesel izlerken düşündüm.

Roma tarım tanrısı Saturnus’tan adını alan gezegen, güneş ve diğer yıldızlar gibi (venüs hariç) batıdan doğuya döner. Belediye başkanları da genellikle yüzlerini önce batıya sonra doğuya döndürmektedir. Gerçi bu tercih Cumhuriyetle birlikte ortaya konulmuş bir tercihtir.

Diğer gezegenlere göre yoğunlu en düşük olan gezegen, büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmakta ve gaz devleri sınıfına girmektedir. Yoğunlaşma manyetik (parasal) döngü Satürn’e ekvatorda geniş, kutuplarda basık elipsoid görüntüsünü vermektedir. Belediye başkanları büyük bir gaz hareketiyle seçimi kazanır ve koltuğuna oturduğunda, bu gaz ve toz türü insancıkların başkanlık koltuğa yakın çevrelerde yoğunlaştığı gözlemlenmektedir.

Yoğunlaşma ilk başta başkanın göbeğinin ekvator çizgisini genişletmekle birlikte kısa zaman içinde başkanlığın çevresindeki gaz ve toz bulutlarına da yoğunlaşarak yayılmaktadır.

Bu yoğunlaşma nedeniyle başkan siyasetin raconuna göre sermaye ve rant tekerleğinin dönmesini bozacak dişlilerin çalışmasını engelleyecek dışsal tehlikelere karşı da korunmuş olmaktadır.

Bu gaz ve toz bulutları, Satürn gezegeninin görünümüne inanılmaz güzellik kattığı gibi, gaz ve toz ruhlu insancıklar da başkana yakın durdukça gittikçe güzelleşmektedirler. Yerel iktidar dönemi uzadıkça başkanın çevresindeki bu bulut katmanı daha da sertleşir hatta paranın manyetik etkisinin devamlılığı ile başkanın çevresinde kabuklaşma meydana getirirler.

Gezegenin çevresindeki gaz ve toz tabakası dikey olarak 100 metre kalınlığında iken genişliği ise hayli yaygındır. Başkanın çevresindeki tabaka da benzeri merkezden dışa doğru incelmekte, yatay olarak ta çok geniş alanlara doğru genişlemektedir. Başkanın çevresindeki gaz ve toz bulutları da seçim sonrası rantın paylaşım derecesine göre dışa doğru yoğunluğu azalacak şekilde seyrelmektedir.

Satürn’ün çevresindeki gaz ve toz bulutları ila nihayet varlığını devam ettirecekleri gibi, başkanın çevresindeki curuflar da politikanın raconu gereği var olacaklardır.

Başkanlık koltuğunun manyetik çekiminin gücü nedeniyle bu yumuşak görünümlü dairesel çemberin düzeni hiç bir zaman bozulmamaktadır. Başkanlık koltuğunda odaklanan rantın çekim gücü ihaleler aracılığıyla desantralize edilmekte ve böylece büyük patlama riskleri azaltılmaktadır.

Rantın tek elde kontrolünün yürütülmeye çalışılması durumunda en başta başkan ve öz katmanda ciddi patlama tehlikeleri ortaya çıkmakta, gaz ve toz bulutları başkan ve belediye bütçesi aleyhine karadelik tehditleri oluşturmaktadır. Bu nedenle dir ki başkanlık koltuğundan yayılan paranın manyetik akımı çevredeki curuf katmanına dengeli bir şekilde dağıtılması gerekmektedir.

Bütün bunlardan dolayı yerel politikanın raconu (pardon realitesi) gereği yeni seçilecek başkanlar öncelikle satürn gezegeninin fiziksel özelliklerin iyice okuması gerekecektir.

Esenlik dileklerimle.

Not:

Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.timeturk.comwww.bilgievreni.com, www.haberanaliz.net  www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.net,  www.gercekgazete.web.tr, www.kamudanhaber.com ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Balıkesir Demokrat, Marmara Bölge, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Etiketler: , , , ,

Şubat 28th, 2009 | in Ekonomi, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

Tansu ÇİLLER bir zamanlar Türkiye büyük bir sosyalist devlettir demişti.  O büyük devasa yapının yerinde sayan boş oturan personelinin, atıl kalan demirbaşlarının, boşaltılan bankalarının, şiririlmiş ihale bedellerinin, yöneticilerinin örtülü ödenekten yaptıkları tehdit veya şantaj ödemelerinin ceremesini en başta sabit gelirliler olmak üzere esnafımız (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

Şubat 15th, 2009 | in Kent/Şehir, Pazar Yazıları, Toplum, Yaşam | 1 yorum

2009 EMİTT te Kriz, Soğuk Hava Etkisi ve Kandıra Yoğurdu

EMİTT fuarına ilk yıllarından beri katılırm. Dün de, son beş yıldır aralıksız olarak gelenekselleştirdiğim alışkanlığımı icra ettim. Her yıl Ekin Grubun organize ettiği bu yıl 13. kez gerçekleşen EMİTT fuarının neredeyse bütün salonlarını ve bütün standlarını dolaştım. 11 salonun nizami olarak dolaşılması ilk gelen için zor olsa da düzenli gelenler için o kadar zor olmamakta. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

Ocak 27th, 2009 | in Bilinçlenme, Ekonomi, Toplum | Yorum Yapin

Toplumsal değişimler veya dinamiklerin özel sektör tarafından algılanmaması veya geç algılanması akıl dışı (irrasyonel) ekonomik bir davranıştır. Normal olanı, toplumsal bütüncül (kümülatif) talepler oluşur oluşmaz derhal bu taleplere göre piyasa arzı şekillenir. LPG konusunda hep arz talebin çok çok gerisinden takip etmiştir. Bu sanki Türkiye için bir kader. Önce (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Kasım 28th, 2008 | in Bilinçlenme, Ekonomi, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

Söylerlerdi de inanmazdım. Bu gün birikmiş taksitlendirilmiş, Motorlu taşıt vergi borcumun 4. ve son taksidini yatırmak için vergi dairesine gittim. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Peki Küreselleşme içinde Türk Burjuvasisinin Materyalist Sufileşmesini nasıl değerlendirebiliriz?“Bunu öncelikle demiryolu makascısı” kavramıyla irdelemek gerekir ancak, ondan önce bize altlık olarak söylenecek şeyler var.Küreselleşme konusunda ‘batı” 300 yıl önce mikrokozmoz yapısını tamamlamıştı. 1600-1625 arasında 17. yy. ın içinde Protestanlar bu günkü dünyanın maddi çehresini  çizmişlerdir. Bu çehrenin ardında güçlü bir rasyonallik bulunmaktadır. Batı parayla bilgiyi sürekli olarak evlendirmiştir. Düzenli bir üretim yapılırken dengeli bir tüketim yapılmaktaydı. Bu arada aile müessesesi de yok edilmiştir.Batının sürekli artan üretimi karşısında dengeli bir tüketim yapması durumunda bir sorun ortaya çıkacaktır. Pazar sorunu. Bu sorun da gelişmekte olan ülkelerle kolayca çözülecektir. Çünkü karşı cephedeki toplum, mikro kozmozunu tamamlayamamış, rasyonalleşememiş ekonomik toplumsal bir yapı içindeydi. “Ölümü gör ye, “dükkan senin aaabi” diyen insan sigarasını kavla yakmaya devam ederken “aheste çek küreği mehtab uyanmasın” nağmesini mırıldanıyordu. Oysa ki kürekleri aheste çekerek alınacak yolda bizi birileri sürekli sollayıp geçiyordu. Bu esnada batıdan gelen ucuz ve gelişmiş tüketim maddeleri pazarlara dolmaya başlamıştı bile. Batı pergelin güçlü ayağını bizzat maddenin üzerine koymuştu.Batı küreselleşmeden önce dünyayı küçültüp mikroyu araştırıyor. Öyle ki eline kamerayı alıp aylarca çöl faresinin barınmasını incelemektedir ıssız lut çöllerinde. Bu tür kişilikler karşısında bizim mikrokozmozdaki toplumumuz ne diyor. “küçüklükten beri zaten sıyırmıştı. Şimdi contayı yakmış. Dilimizde firma kelimesi ingilizced. “firm” kelimesinden gelmektedir. Bu kelimenin kelime anlamı sıkı, sağlam, sert demektir. Ekonomik kavganın temelinde bilgi bulunmaktadır. Oysa ki Ortadoğu’da ekonomi kavga üzerine değildir. Petrol yatağı üzerinden kazanılan para batının verdiği hesap numaralarına yatırılır. Saddam işte bu hesap numarasını vermek istemediği için sonunu getirmiştir.Doğu bakışı şiirlere ve beyitlere yansımıştır çoğu kez.“Rah-ı Hakkadır seferim,Ben bu dünyayı nederim” diyor.Bununla nereye gidebilirsiniz. Devlet düzenine gelince, Ulus devlet ne olacak?Gerek ABD gerekse AB modeli Osmanlı modeline dayanmaktadır. Amerika Güçlü bir Osmanlıdır. Osmanlı’da farklı uluslar olmasına rağmen devlet olgusu çok güçlüdür. (*) Emanuel Kant, AB nin temelidir. Farklı insanlar bir araya gelir birlik oluştururlar. Osmanlı devleti ise Hegelcidir. Devlet boyutu daha güçlüdür. “Devlet ebed müddet”. Bizde üç Türk bir araya geldiğinde “bu ülke nasıl kurtulur”u konuşur. Başka toplumlardaki devlet olgusu bu kadar gelişmemişitir.Buna ilave olarak AB nin en sıkıntılı tarafı sevgi ve gönüllülük esasına dayalı bir ordusu bulunmamaktadır. Devletlerin birel olarak savunma sistemleri var fakat bir Avrupa ordusu yoktur. Bu rasyonel toplum rasyonel bir Avrupa ordusunu yapamamıştır. Yalnız buna karşın, iç güvenlikleri güçlüdür.Yine ‘batı’nın insanı sevgiden, aşktan mahrumdur. Batının insanı DOST suz bir toplumdur. Batıda “ölümü gör ye”, “komşu, aşure çorbası getirdim, afiyet olsun” yoktur. Batının insanı bir kaşık tuz için komşusuna para öder. Bunlar “iyi” veya “kötü” kavramlarıyla yaftalanan olgular olarak söylemiyoruz.Ulus devletlerin bekasının devamı, AB içinde güçlü pazarlıkları gerektirecektir. 250-300 milyon Türk bulunmaktadır dünyada. Türkiye’deki milliyetçilik 100 yaşına gelememiştir. Yani Anadolu topraklarındaki Türk milliyetçiliği tamamlanmamış bir Türk milliyetçiliğidir.

Etiketler: , , , ,

Türk insanın mikrosunu ve makrosunu analiz eden S. Faik Ülgener ekolünün günümüze yansımasını eksik bir harf bırakmaksızın devam ettiren Prof.Dr. Ahmet Güner Sayar Hoca ile bir yıl kadar önce yazı başlığı kapsamında derinlemesine bir sohbet yapmıştık. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Kasım 15th, 2008 | in Dünya, Ekonomi, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Yinelenebilir enerji kaynaklarından petrol ve doğalgaz rezervleri dibe vururken güneş enerjisinden de azami enerji üretim teknolojisinin hala tam olarak kullanılamaması, gözleri alternatif enerji kaynaklarına yöneltmektedir. Bunların da başında, bor, uranyum, neptünyum gibi mineraller gelmektedir. Bunların en başında da şu an için Türkiye’de rezerv bakımından en bol olarak bulunan bor minerali bütün dikkatleri üzerine çekmektedir.  (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Kasım 1st, 2008 | in Ekonomi, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

Bir taraftan savuruyor küresel esintiler parayı, pulu, borsayı, vurgunu, bir taraftan da kitleler tetikteler, karıncalanana kadar ayakları, bekleşmekteler… (daha&helliip;)

Etiketler: ,

Ekim 6th, 2008 | in Siyaset/Politika, Toplum | Deniz Fenerium-0 / Ergenekon Gücü-II için yorumlar kapalı

ğVesaire vesaire…

Dünden devam

Özürler dilenmiş, belgeler ortaya konmuş, ispatlar yapılmış, duygular açığa çıkmış hasılı olanlar olmuştur. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,