Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Archive for Kasım, 2007

 

Kasım 20th, 2007 | in Yaşam | Yorum Yapin

Sindirme, gütme ve zulmetme amacını taşıyan sistemin devasa çarkları arasında bu devasa çarkı iflas ettirebilecek potansiyel gücü üstüne alarak etkili birliktelikler halen oluşturulamamaktadır. Üç beş kişinin ağzına bir tutam suspus komisyonu çalınarak uyutma ninnileri kesintisiz olarak başarı ile sürdürülmektedir.

Devlet veya Devleşmiş kurumlar tarafından son mutluluk kırıntılarını titreyerek terennüm eden insancıklarımızın bağrından, bu son mutlulukları da adeta sökercesine çekilmek istenirken hala bu insanlardan bir tın bile çıkmadığını görmenin burukluğunu yaşamaktayız. (daha&helliip;)

Etiketler:

Kasım 19th, 2007 | in Ekonomi | Yorum Yapin

Yerel yönetim birlikleri yerel kalkınmanın eşit düzeyde ülke coğrafyasına yayılmasını sağlayan, yerel kamu kurumlarından her hangi bir zamanda talep edilecek mal ve hizmetlerin bekletilmeden/geciktirilmeden ve tam olarak halkın hizmetine sunulmasını mümkün kılan bir mekanizmadır.

Bu mekanizma yerel yöneticiler tarafından kullanılmak istendiği takdirde birliğe bağlı bütün yerel yönetimlerin menfaatine olan bir mekanizmadır. Bu mekanizmayla her bir yerel yönetici vaad etmektense, halkına karşı daima çözüm üreten ve hemen çözüm üreten bir konuma gelmekte ve bu haliyle istediği kadar bulunduğu makamı temsil etmeyi sürdürme garantisini elinde bulundurmaktadır. (daha&helliip;)

Etiketler:

Kasım 18th, 2007 | in Yaşam | Yorum Yapin

İLETİŞİMİN YA DA ŞEFFAFLIĞIN DA BİR ORTA YOLU OLMALI.
Aktaracağım olay İzmir’de geçmiştir…


Adamın teki arabasıyla bir genç kıza çarpıyor; kız 14-16 yaşlarında filan. Hemen arabasına atıp hastaneye götürüyor ve sağlığından endişelendiği için bekleme salonunda bekliyor. Derken, doktor görünüyor ve kızın sağlığının iyi olduğunu ama kotu bir haberi olduğunu, karnındaki bebeğin düştüğünü söylüyor. Ayrıca, kızın yaşı da küçük olduğu için polisi beklemesini istiyor. (daha&helliip;)

Etiketler:

Kasım 17th, 2007 | in Felsefe | Yorum Yapin

Uyutuluyoruz.
Uyumak en ideal uyuşma aracıdır.
Uyumadan dominant sistemle uyuşul(a)maz.


Ancak uyuşarak erdemden uzak yönetim ve/veya kültür ile entegre olunabilir.
Uyuşma uyuma işinin uyumlu ve koordineli olarak yapılması eylemidir. Uyumadan uyuşulamaz. Uyuşulmadan çarpık düzen daim olamaz. (daha&helliip;)

Etiketler:

Kasım 16th, 2007 | in Ekonomi | Yorum Yapin

Üniversiteler = Üniverlise mi oluyor?

OKULLAŞMA ORANI ve PRESTİJ SORUNU

 

Her yere bir üniversite kurulmasının üniversitelerin eğitimi kalitesini düşüreceğine olan inanç yersizdir. ayrıca

üniversitelerin kurulması çağdaş gelişmişlik kriterleri açısından olumlu göstergelerdir.

Kalite rekabetle ortaya çıkacaktır. Bu kurumları ve bu kurumlarda bulunan personeli norm kadro ve performans ve başarı değerlendirme sistemine göre istihdam edebilsek rekabet ortamı demokrasi ve hoşgörü daha da artacaktır. Doğal olarak eski ve köklü üniversiteler ve bölümleri kendi adları gibi başka üniversite bölüm veya fakültelerin kurulmasıyla prestij kaybına uğrayacaktır. Ancak zamanla eğitim kalitesi, tercih sıralaması ve istihdam pastasından iş fırsatları yakalama açısından başarı sonuçları bu prestij kaybını ortadan kaldıracak belki de daha da prestijli hale getirecektir. (daha&helliip;)

Etiketler:

Kasım 15th, 2007 | in Kültür ve Sanat | Yorum Yapin

(GÜNDELİK OLAYLARA AVAL AVAL BAKAN’IN ULUSA USULCA SESLENİŞİ)

– Ey boşluklar içinde kıvranan aciz ve aynalı sazan milletim.


İçinizi dışınızı boş bırakmayın. İçinizde dininizi iyi saklayın. Dininizi sakın ola ki, vicdanınızdan dışarı çıkarmayın. Hem dışarıya çıkan dinin değeri kalır mı? Müslüman olduğunuzu kimseye söylemeyin. Dini duygularınızı hiç kimseye tavsiye etmeyin. Yoksa müslümanlığınızın da değeri kalmaz. Kutsal kitabınıza karşı saygıda kusur etmeyin, evinizin en görünmez köşesinde en güzel kılıflar veya çantalar içinde duvara asın. Hem öyle olur olmaz içini, açıp boşu boşuna karıştırmayın. Hem şunu da unutmayın ki kutsal kitabın meali bidattır. Siz onun manasını anlayamadığınız gibi kimse de anlayamaz. Kendinizi boşuna yıpratmayın. (daha&helliip;)

Etiketler:

Kasım 14th, 2007 | in Kültür ve Sanat | Yorum Yapin

Dünyanın önde gelen iletişim ustası televizyon programlarının halk kitleleri karşısında ayna görevini ne kadar başarılı yaparlarsa reyting’leri o kadar yüksek olur der. Hatta bu zatın “ayna teorisi” diye bir kuramı da vardır.
Bu kuram çerçevesinde şimdi yerli aynalı sazanlarımızı irdelemeye çalışalım.

– Aynalı sazan balığı yumuşak iklimleri sever. Kendisine tutulan aynaların karşısından ayrılamaz, zevkle ve itina ile bu aynanın şeklini alıverir. Televizyon dizilerini, reklamları, magazin ve paparazzi programlarını büyük bir konsantrasyon içinde temaşa eder, bu temaşadaki örnek kişileri ve olayları ayniyle tatbik eder. (daha&helliip;)

Etiketler: ,

Kasım 13th, 2007 | in Ekonomi | Yorum Yapin

Bor mineralinin camdan ilaca, gübreden porselene fiber optik kablodan metalurjiye, onlarca sektör ve onlarca alanda vazgeçilmez bir mineraldir. Periyodik cetvelde metaller arasında yer alıp ta metal olmayan (ametal olan) bir elementtir. Dünyada borun tarihi çok daha eskilere dayansa da, Türkiye’de bor minerali çıkarılması 1950 li yıllarda başlamıştır. Borun ikametgah adresi olarak ta Bigadiç’i gösterebiliriz. Ne var ki bunca stratejik zenginlik kaynağına rağmen bu madenin nimetlerinden faydalanamamış bir şirin kentimiz Bigadiç. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

Kasım 11th, 2007 | in Yaşam | Yorum Yapin

“Gel gelelim kuru fasülyenin faydalarına” sözünün altında ne gibi bir gerçeklik var diye araştırmaya koyuldum. Sonuçta kuru fasülyenin proteğin kaynağı olmasının dışında başkaca bir faydasının olmadığını öğrendim. Amerika’da bir bilim adamı 10 yılını kurufasülyeyi araştırmakla geçirmiş ve kuru fasülye düzenli olarak yenilirse, gaz yapmayacağı sonucuna varmıştır.

Kravat veya Gravata gelince. (doğrusu, ‘kravat’tır) Kravat deyip geçmeyin. KRAVAT, bir diğer tabiriyle MEDENİYET YULARI… Kaç yıldır kullanıldığı bir yana, niçin boyunlara takıldığı konusunda bir bilginiz var mı?
Bütün olaylar, tarihsel bir kronolojiye bağlandığı gibi kravat’ta MÖ(öö))’den önce üçbinli yıllarda görülmeye başlanmıştır. O zamanda insanlar kumaş olmadığından boyunlarına yapraklı asma tevekleri bağlarlarmış. Bu bağlılık insanın kabile reisine olan bağımlılığı anlamına geliyormuş. (daha&helliip;)

Etiketler:

Kasım 10th, 2007 | in Siyaset/Politika | Yorum Yapin

* Büyük Atatürk, silah arkadaşlarıyla ve Yüce Türk Milletiyle yurdumuzu düşmanlardan temizleyerek genç ve dinamik bir ülke kurdu. Bununla da kalmayarak yeni kurduğu Cumhuriyeti hızla kalkındırarak yüz yılın devlet adamları arasında en önde yerini aldı.

* BUNLAR HERKESİN BİLDİĞİ VE TARİH KAYITLARINDA YAZAN BİLGİLER.* Neden Minnettarız?
* Çünkü ülkemizin dört bir yanına çiçek bahçesi gibi fabrikalar ekti, (daha&helliip;)

Etiketler: