Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Felsefe

 

1 Temmuz tarihli pazar yazımın konusu "Bir Yazının Döllenmesi" idi. Bu yazının sonlarına doğru yazı yazmayla ilgili teknik açıklama içinde rasgele belirlenerek ortaya çıkan iki harf "i" ve "d" harfleriydi. Yani sözcüğümüz "id" idi. Bu sözcük pazar yazısı konusu olamayacağına göre, psikolojive bilişim odaklı sibernetik içerikli bir yazı olmalıydı. Sibernetik sözcüğünü bilmeyenler lütfen bir sözlüğe baksın veya google dedeye yazarak araştırsın. Özellikle dipnot koymuyorum.

Mantıktan Dijitale ID

Mantık biliminin kurucusu Aristoteles (M.Ö. 384-322), Elea okulu'ndan ve sofistlerden aldığı feyiz, hocası Platon (Eflatun) un öğretilerinin etkisi ve Makedonya'lı bir Hekimin oğlu (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

Kişisel Gelişimde ve Self Motivasyonda Dalga Terapisi:

Evet. Bir pazar yazısı için ağır bir konu diye düşünebilirsiniz. Haklı olabilirsiniz.

Hayır. Düşündüğünüz gibi değil. Yıllardır okurlarım bilir ki, pazar yazılarımda arada bir iğne batırsam da, genellikle onları daha mutlu ve daha başarılı kılmak için gayret etmişimdir. O nedenle kişisel gelişimde / self motivasyonda veya kendi kendine motivasyonda "dalga terapisi"ni sizinlepaylaşmak istiyorum. Zira bu terapi yöntemi dünyada belirttiğim şekliyle ilk olarak ortaya konulmakta ve kamuoyuna deklare edilmektedir.

Bu alanda literatür araştırması yaptığınızda konuyla ilgili bir sonuç bulamamış olabilirsiniz. Zaten ben de hayatımın varlık nedeni olarak, dünya varolduğu günden bu yana hep kimsenin düşünmediği, kimsenin bakmadığı kimsenin tenezzül edip ilgilenmediği konulara özgün yöntemlerimle eğilmeyi tercih etmişimdir. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

_______________________________

Çizgi; zor/zahmetli ve kolay, tehlikeli ve güvenli, faydalı ve zararlı, masum ve lanetli bir olgu.

Ötedekilerin ötekileştirmek istedikleri, beridekilerin belirmek istedikleri, ayırt edilmeye teşne bir bulgu… (a.f.)

_______________________________

Her dilde, tanım yapılırken, benzer şeyler virgülle ayrılarak guruplama yapılır ve çoğu zaman eski tabirle "manayı muhalifinden hareketle" tanım ortaya çıkarılır. Her bir tanım aslında yatay (lineer) veya dikey (vertical) olmayan çizgiyle çizilmiş sınır ya da sınırlardan oluşur. Bu bakış açısıyla, her çizgi aslında bir tanımdır. Tanım ne kadar zor veya kolay ise, çizgi de o kadar kolay veya zordur. Şu var ki, tanım da çizgi de (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

 

Akademik Kariyer Üzerine Fütürist İnovatif ve Deterministik Bir Yordamlama

Önsöz, Öndeyi, Öngörü ve Bilumum Giriş İçerikli İzahatımız

"Her şey er geç aslına döner" diye başlayayım. Bakışaçımız belki bu gün için fazlaca zorlayıcı, kronik ve skolastik akademik kalıpları aşan bir gözlem olacak.

Ortaçağ öncesi ve Ortaçağ sonrası dönem düşünürlerin eser ve ürünlerine baktığımızda ister istemez maymûnî bir iştahla imrenmekte oluruz. O dönemin büyük ölçüde zorunluluğu olan bilimsel multidisiplinerlik tablosu düne kadar yadsınan, ürkülen hatta imkansız olarak görülen bir (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , ,

 

Vücudunuzdan kurtulun ki, toprağın altına girdiğinizde nefes alabilesiniz" demiş Fahrettin Cüreklibatır.

Öyle ya. Hal hal üzerine kurulur ve her hal, doğru kararlarla newhâl olur. (A. Fidan)

Vücut ağırlıktır zira, vücut toprak üstü arzu ve isteklerin depolandığı yerdir zira.

Vücuttan kurtulmadıkça üzerine örtülen topraklar beton gibi çöker bütün bir hayat boyu.

Vücudundan kurtulursan eğer, üzerine atılan topraklar birer gül yaprağı gibi sarar sarmalar, seni, bu ölümsüzlüğün ilk adımlarıdır zira.

Ölmeden Ölmek Yürek İster, Nefisle Cedel Bilek İster!

Bir gün çıkın evinizden, hiç üstünüzü başınızı düzeltmeden, öylesine ne bulursanız giyin ve çıkın. Kimseye de haber vermeyin. Sanki geç kalmışçasına yürüyün size en yakın mezarlığa doğru. Ve kapısından girerken, arkanızda binlerce insan yığını hayal edin. Mezarlıktaki en eski mezarı bulmaya çalışın. Bulduğunuz (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

 

Mutluluğun Obezce Tüketilmesi ve 2011 Yılına ve 2050 Yılına Göre Tanımının İrdelenmesi Üzerine (Toplumbilimsel Değini)

Hemen hemen bütün insanlar tarafından bütün bir ömür boyunca idealize edilen, elde edilmesi veya yaşanılması hayal edilen şeylerin başında "mutluluk" gelmektedir. Bu öyle dramatik bir serap veya öyle büyük bir yanılsamadır ki, bireyler mutluluğu hedeflerken, toplum da mutluluğu idealize ederken, ona karşı dudak büküp yüz çevirirken, sorunları, kavgaları, şikayetleri, savaşları, gözyaşını veya kanı izlemeyi tercih etmektedir. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

Belki de en subjektif kavramlardan birisidir "kötü" kavramı. Zıt anlamıyla açıklandığında "iyi olmayan" olarak tanımlansa da, "kötü" karşılaşılması veya bulunması istenilmeyen kişi, durum ve/veya özellik olarak tanımlanabilir.

Kavramın subjektifliği ön planda olsa da, burada "kötü" olarak tanımlanan şey, herkesçe veya çoğunlukça o şekilde olduğu üzerinde hemfikir olunan durum, özellik veya olgudur.

Kötülerin Çok Yaşamasının Göreceli Nedenleri:

1. "Tembellik" kötü bir özelliktir. Tembeller genelde / çoğunlukla hareketsiz veya çok az hareketlidirler. Bir varlığın çok yer değiştirmesiyle hiç yer değiştirmemesi (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

 

 

Anestezik Toplumun Kinestezik Teşhisleri ve Tedavileri

Yıllarn beri bir çok defa irdelemekte olduğum uyumakta olan uyuşmuş şu ya da bu nedenle uyutulmuş yığınların bile bile girmiş olduğu anestezik psikozu, kinestezik (devinduyumsal) yöntemlerle ele almak, değerlendirmek ve sonuçlandırmak istedim. Ancak başlıktan itibaren ürkerek okumaya başladığınız  bu konuda sizleri böylesi sosyonevrotik bir konuyla fazlaca boğmayacağım. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

1990 Öncesi ve 1990 Sonrası Türk Siyasal Hayatındaki Sinikler, Stoacılar, Entellektüeller, Dantellektüeller, Saklambaç Oyunları ve (A)sosyal demokratik Şizofreni

Tarihsel dönüm noktasını doğru mu ayırdım yanlış mı ayırdım o kadar da emin değilim. Ama temelde toplumsal / kentsel dönüşüm alanlarının fay hattının kabaca çizilmiş bir zamanlamasıdır bu 1990 lı yıllar.

1990 lı yıllar muhafazakar kesimin entellektüalitesinin gerilme şişme patlama arifesi yıllarıydı. Öyle ki, bu patlama 1994 yılında Refah Partisi’nin (yerel) iktidara geldiği yıllardı. En büyük çatlak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı sayın Sözen’in safahati, sabık İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel’in safahat içindeki sefaleti ve çöp dağlarının halk kitlelerini patlatırken pusuda sinmiş olan öteden beri kendini şarj etmekte olan (sinik) muhafazakar entelijensiyanın siyaseten siperlerinden çıkıp alanlarda aksiyon üretmesiyle başlamıştı. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

 

Rol Çatışması, Çakışması, Atışması

Hayat, çoğu zaman dört başı mamur tanım getiremez roller ve bu rollerin oynanması oyalanması için. Hatta çok ara durumlara karşı bir kategori bir isim ararken zorlanırsınız, kalakalırsınız öylece. Bu şaşkınlığı bazen duygusal ve mantıksal ilişkilerinde, bazen iş veya hiyerarşik yapıda, bazen ev içlerinde ve ev işlerinde yaşarsınız. İşte bunlardan biri de ekonomi konusundadır.

Ne Ko Nomi?

Eko nomi. Burada iktisat biliminin karşılığı olan ekonomiden bahsetmiyorum. İktisat biliminin kelime anlamı (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,