Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

Kasım 3rd, 2009 | in Hukuk, Siyaset/Politika | 3 tane yorum

Kuvvetler Ayrılığı mı Dediniz? Hangisi?

Demokratik parlamenter sistemlerinin en temel özelliği olan “kuvvetler ayrılığı” ilkesini 1923 lü yıllardan 2000 li yıllara kadar ağır aksak tanımlamamız mümkündü. Bu kronolojik aralıkta, yer yer sistem meclis hükümeti sistemine, oligarşiye, militarizme, yargı devletine, teknokrasiye meyil gösterse de, bu gün için, kuvvetler ayrılığının fil ayakları olan yasama yürütme ve yargı erkleri cumhuriyet sonrası klasik tanımlamasını oldukça aşmış çizgisinden oldukça şaşmış durumdadır.

Bu Günkü Kuvvetler Ayrılığının Determinantları:

1. Yasama: Silik olmasının yanında dominant parti başkanları sultasında inleyen ezik milletvekillerinden oluşan topluluk. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , ,

Genç Cumhuriyetin Süreçle İmtihanı

29 Ekim 1923, ve Cumhuriyet ilan edildi.

 

Dünyanın yetmişikibuçuk milletinin gözünün üzerinde olduğu, en stratejik, iklim olarak en ideal, tarihi derinlik olarak en köklü, (kadim) medeniyetlerinin üzerinden gelip geçtiği topraklar üzerinde tap tazecik yeni bir Cumhuriyet kurulmuştu, şanlı bir kurtuluş destanının ardından.

Halkı yorgun ama inançlı, kurucusu çılgın olduğu kadar basiretli, kahraman olduğu kadar vakur bir eda ile o tarihi gün, genç Mecliste konuşmaktaydı. Bir taraftan asırlara ve asırlılara meydan okumuş tarihe derin izler bırakmış bir İmparatorluğun çözülmüş temellerini düşünüyor, bir taraftan da genç cumhuriyetin ilk adımlarının heyecanını yaşıyordu. Karış karış, adım adım dolaştığı ordusuyla karın karına savaştığı, Anadolu topraklarının ta orta yerinde hasat ve hazan mevsiminde baharı müjdeliyordu. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , ,

Ekim 24th, 2009 | in Hukuk, Toplum, Yaşam | 2 tane yorum

Ey Hukuk, Seni Çiğnemek İstiyorum, Kızma Emi?

Önce atasözleri, vecize vb. lerini sıralamak istiyorum. Bunların her biri aslında birer yazı başlıkları.

“Kanunlar örümcek ağı gibidir, güçlüler deler geçer, güçsüzler takılı kalır.” Adalet, benim hakkımı savunuyorsa cici, hukuk, bana çalışırsa ideal, özgürlük benim sesimi duyuruyorsa kutsal, kanun beni koruyorsa haklı, demokrasi, benim yönetimimdeyse erdemdir. “Ben çok gerçekçi birisiyim arkadaş, doğruya doğru derim, kavisliye kavisli“. “Hukuku arada bir çiğnersen bişey olmaz”. “Ayaklar baş, başlar ayak olunca”. Kaçılın Türkler, Kürtler geliyor!, [Sayın Yazar lütfen sürece zarar vermeyin, biip]

* * * * *

Hükümet sinir ucuma dokunup duruyordu, baktım olacak gibi değil, en sonunda kanal tedavisi yaptırdım ve Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,

Ekim 21st, 2009 | in Hukuk, Siyaset/Politika, Toplum | 3 tane yorum

Pirus Zaferi: Neyin Açılımı, Kimin Çözümü!

Babaaaa, Hırsız beni bırakmıyor,

Kendi kendime, günün ikinci yarısı, bu gün de siyasete bulaşmadan yazacağımın mutluluğu ile hayallere kapılmıştım. Heyhaat! Ne mümkün.

Konuya girmeden bir fırka aktarmak istiyorum:

Bir zamanlar bir evde babası ve olu yaşarmış. Evleri ile bağları arasında bir seslenmelik mesafe varmış. Günlerden bir gün bağda hırsız olduğunu söylemiş komşuları adama. Adam da, oğluna dönerek, “oğlum git bağa bak, hırsız varmış” der.

Çocuk gider, sahiden de bağda hırsızı görür, hırsız da onu görür. Delikanlı hırsızı yakalamak isterken hırsız onu yakalar ve baba ile genç oğlu arasında şu seslenmeler başlar. Devamını Okuyun

Etiketler:

Kurtlar Vadisi İhtiyarlıyor mu?

Kurtlar Vadisi’nin senaristleri Bahadır Özdener ve Cüneyt Aysan geçenlerdi bir televizyon programına çıktılar. Dizinin gidişatıyla ilgili birkaç tüyo verdiler. Dizinin yeni sezonunun ilk bölümünü izledik koro halinde. Eskiden Kurtlar vadisi biraz daha cesurdu. Gündemi önce kurtlar vadisinden öğrenirdik. Sanırım Ergenekon süreci nedeniyle birileri senaristlere “hoppsss!” dedi. Onlar da biraz daha suya sabuna dokunmayan ama daha fazla küresel takılmaya başladılar.

(Bence) Miadını doldurmuş önemli ölçüde deşifre olmuş örgüt olan Gladio değinimli senaryolar üretmek suya sabuna dokunmamak sayılır zira. Küçüğü eleştirmek tehlikeli, ortayı eleştirmek zor, büyüğü eleştirmek tehlikesiz ve zevklidir. bu da bu günün kapağı olacak sözüm olsun. Gladio devasa küresel bir oluşum olduğu için onu eleştirmek onun geçmişi ve geleceğine ilişkin senaryolar üretmek çok daha kolay veya risksiz. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , ,

Eylül 17th, 2009 | in Dünya, Tarih, Toplum | 3 tane yorum

İran, Türkiye, Amerika ve Dominant Gri

Son günlerde sağlık sorunlarım ve iş yoğunluğum nedeniyle gündemi takip edemedim. Ancak bir savaş veya soğuk rüzgar esintileri dolaşıp duruyor. Gündemden bağımlı olarak ne söylenir veya nasıl yorumlanır ayrı konu ama gündemden bağımsız olan bazı diplomasi ve dış politika gerçekleri vardır ki, onları vurgulamak istiyorum. Zira iç politika kaplan hızıyla gelişirken, dış politika kaplumbağa hızıyla gelişir. Ve ayrıca, dış politikada ezberler kolay kolay bozulmaz, hatta son derece istisnaidir.

O halde, şimdi hemen dış politikanın ‘Dominant Grisi’ne ilişkin gerçekleri ortaya koyalım:

1. İran ve  Türkiye  bin yıllık büyük devletlerdir. Her iki ülke hem devlet, hem medeniyet hem de binlerce yıllık kültürlerdir. Dünyada üklere baktığımızda gerçek anlamda medeniyet derinliğine sahip devletleri saydığımızda, karşımıza otuzdan fazla ülke çıkmayacaktır. İran ve Türkiye işte bunlardan birisidir. Birisinin kökü devlet geleneği olarak Osmanlıdan Selçukluya, Selçuklulardan Karahanlılara dayanır. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,