Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Archive for Eylül, 2011

 

Eylül 27th, 2011 | in Bilim & Teknoloji, Kent/Şehir, Toplum | Yorum Yapin

 

Belediyelerde Bütünşehir Uygulamasına İlişkin Sorunlar ve Çözümleri

Yerel Yönetimlerde Bütünşehir uygulamasının gerekliliğini bundan önceki yazımda dile getirmiştim. Gerek bundan önceki 1580 sayılı belediye kanununda, gerekse 3030 sayılı Büyükşehir Belediyesi kanununda öngörülen türel ayrımlamanın yeni 5216sayılı kanunda fazlaca zorlandığı görülmektedir. Belde belediyesi/Birinci Kademe Belediyesi, Normal belediye / İl ilçe belediyeleri ve Büyükşehir Belediyesi olarak ölçek açısından kent alt yapı ve üst yapısı ve dahi kent makroformu açısından ayrımlamanın yetersiz kaldığını görmekteyiz. Çünkü, eski büyükşehir belediye kanunu kentler için kabaca 250 bin nüfusu gerekli görürken, yeni yasa 750 bin nüfusu gerekli (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

Köroğlu, bir zamanlar, “Tüfek İcad oldu, mertlik bozuldu” demişti.

1848′de Schoenbein’ir bir yanlışlık sonucu plastiği icad etmesiyle de, karakterler bozuldu. Plastik hayatımıza girdikçe, karakterlerimizde aynı hızla bozulma sürecini sürdürdü. Şimdilerde durum nedir?

Durum vahim!

Birey ve toplum olarak her şey yalama yapmış durumda.

Nasıl ki, yiğit, mert, kahraman biri olan (sözde kanun kaçağı olan aslında kanunsuzluğa karşı hakça yaşam için kendince sivil itaatsizlik yapan babasının gözlerine mil çektiren zalim Bolu Beyi’nin ordularını bozan, dağıtan Köroğlu sorgusuz sualsiz hesapsız kitapsız sinsice ya da aniden insanların öldürülmesine adeta isyan ederek başta belirttiğimiz sözü söylemiştir herkesçe (daha&helliip;)

 

Taslağı hükümetin bakış açısıyla önemli ölçüde hazırlanmış olan, ama temel bazı noktalarda çok büyük uzlaşmalar gerektiren, siyasat ve sosyal anlamda mutabakat bağlamında çok daha fazla irdelenmesi gereken 2012 Anayasasının tüm hazırlıkları 12 Eylüle kadar yapılıp 12 Eylül tarihinde ya TBMM Genel Kurulu'nda ya da Resmi Gazetede yayınlanmalıdır.

Bu Anayasanın ilk sivil anayasa olacağından dolayı, 12 Eylül Askeri Müdahalesine gönderme yapılacak manidar bir tarihte kabul edilmeye çalışılmalıdır.

12 Eylülle ilgili olarak daha önce değinilerde bulunmuştum. "12 Eylül Çocuğu" başlıklı www.ahmetfidan.com/12eylul-cocugu/26672] linli yazı(lar)ımda (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , ,

 

"Kanunlar örümcek ağı gibidir, güçlüler onu deler geçer, güçsüzler takılı kalır"

Eşitlik veya hukuk veya adalet, hakikaten güçsüzlerin üzerinde demoklesin kılıcı gibi sallanan sanal veya gerçek bir olgudur. Tıpkı her yıl / dönem, Genel Hukuk veya Hukukun Temel Kavramları derslerimde vurguladığım sözdeki gibi. "Kanunlar örümcek ağı gibidir, güçlüler onu deler geçer, güçsüzler takılı kalır". Bu sözü eskiden bir deyim veya atasözü olarak söylüyordum. Ancak bu sözün bir atasözü değil de 161-180 yıllarının (M.S. II. yüzyıl) Roma İmparatoru, aynı zamanda Stoacı bir filozof olan Marcus Aurelius'a ait olduğunu sonradan öğrendim.

Dünyadan;

Dünyaya baktığımızda, gerek diğer dünya ülkelerinin Birleşik devletlerin (ABD'nin) sorumsuzca saldırılarına ve sömürgesine ve zulmune ses çıkar(a)maması, gerekse dünyanın (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , ,

 

Ön(emli) Not:

Öyküyü, linkteki marşı dinlerken okumanız çok daha anlamlı olacaktır.

https://www.dailymotion.com/video/xdl5f0_omer-karaoylu-yehit-tahtynda-ylahisi-dinle-yzle_news

Kadın, üzerine biraz da sıcak yaz günlerinin etkisiyle hafif bir kıyafet ve kısa bir etek giymişti. Havanın sıcak olmasından dolayı pet şişede suyunu da aldı her ihtimale karşı. Yürüyecekti daracık Üsküdar sokaklarından geçerek sahil kenarında biraz.

Sahile ilerlerken, yolu Üsküdar'da dini kitap satan bir dükkanın önünden geçiyordu. Farkında olmadan ayakları onu dükkana doğru taşıdı. Dini kitap satan dükkanların kendine özgü bir havası olur bilirsiniz. Zaten dükkana yaklaştıkça fonda çalan (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,

 

Kentsel Kullanım Alanlarının Giderek Azalmakta Olmasına Karşın, Mezarlık Alanlarının Genişlemesine Karşı Çözüm Önerisi Zorunluluğu

Sadece Türkiye'de değil bütün dünyada, kentsel kullanım alanları olarak metrekareye düşen insan sayısında gittikçe artan oranlı olarak yoğunlaşma yaşanmakta. Türkiye veya dünya nüfusu aritmetik olarak artarken, kentsel mekanlarda yaşayanların veya yaşayacak olanlarındünya üzerindeki kullanım alanları geometrik olarak azalmaktadır.

Bu üst ve alt başlıkla işlemeye çalışacağım konuyu bir çok alt başlık altında irdelemeye devam edeceğim. Bu konuda ilk etapta ele alacağımız kentsel mekanlardaki daralma sorunsalına karşın ortaya koyacağımız argümanlar ve hipotezleri, (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

Bir çoğunuz yakinen görmüş veya tanışmışsınızdır böylesi kişilikleri.

Bu tür kişiler her gittiği yerde sorun olmakta ısrar ederler. Hani her gördükleri veya duydukları şeyde inanılmaz bir hassasiyetle nerede sorun varsa bulur bu sorunu şu şekilde şu yöntemle şu zamanda şu kişilerle çözebilirsiniz diye de söylemezler.

Bu tür kişiler genellikle hep şikayet etmek sorun bulmak, stres yapmak ve sağa sola egoist duygularının hedonik bir şekilde tatmini için emirler yağdırırlar. En garibi belki de en gülüncü de çevrelerinde bu tür kişiliklere bakan alaycı ve aşağılayıcı bakışların farkında bile olmamalarıdır. Bu kişiler çevrelerine aldırmaksızın ve çoğu zaman BAS (kalın bağırtkan) sesleriyle ortalıkta çirkin (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,