Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

#fidania

Yazı Kategorileri

Bilgi Ağı Sitelerimiz

Arşivler

Etiketler

Takvim

Kasım 2010
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  

Google Scholar

https://scholar.google.com/citations?user=OCsfHX0AAAAJ&hl=tr

:: Archive for Kasım, 2010

 

Kasım 28th, 2010 | in Pazar Yazıları, Psikoloji, Toplum, Yaşam | 3 tane yorum

 

Çok ta Tınn!

 

Kasıntılıktan eklem yerleri kireçlenmiş, beğenmez kimseyi.
Darmadağınık duygular içinde yüzerken güya haklar herkesi.
Sen gölgemin oynaşmasıyla cebelleşen şirin şebek,
Emirler ve ithamlar yağdır dur, alıp alıp ver kendi kendine,
Ben gölgelerin sahibi, hayatın içgüdülerinin gülümseyişi,
Sen dışgüdülerinin esiri, değeryargılarının pençesi…

Sen günahımı ala ala bitiren,
Sen sevabımı göremeyip hayaTINdan eden,
Blöfe pas, reste rest, çok ta TINN!

Hesabı kitabı sever, onca hesapların ve kitapların arasına
Dipnotlar koyar bana dair, cümle cümle, yığın yığın.
Tekrarlar eder içinde, beş kere, on kere sıkılmadan baygın baygın, (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

Kasım 25th, 2010 | in Siyaset/Politika | 2 tane yorum

 

Üç General ve Protokolün Üç Adamı

Türk Silahlı Kuvvetlerindeki Atamalar ve Bürokratik Harmonide Protokol Sıramamaları:

 

İçişleri Bakanı’na jandarma personeli, Milli Savunma Bakanı’na Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında verilen açığa alma yetkisi Cumhuriyet tarihinde ilk kez kullanıldı. Buna göre Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gevramoğlu açığa alındı. Haber bu.

Başbakan  “Yasalar çerçevesinde hareket edildi”, derken, CHP durumu “sivil darbe” olarak değerlendirdi. Bir kere siyasetin en pis hatta iğrenç yanı, erdemlilikten uzak olmasıdır. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , ,

Soft-modern Tesellilerin Aygın-Baygın Takviyesi

Sorular içindeki sorunların içinde bulunan cevap kırıntılarını ıskalıyor görünüp te aslında sıkı hayatı(nızı) öylesine tîye alarak rölantide tuttuğunuz olur bazen. Siz sorunlarınızdan habersiz, onların çözümüne oldukça uzak göründükçe çevrenizdekilerin sizlere iştahlıca yardım etmek için gayrete girişmeleriyle bile dalga geçersiniz sessizce ve gülümseyerek.

Bu anlarda adeta bir tulûat sahnesinin önündeki bir yığın insanın hep bir ağızdan gülümsemesi kadar şiddetle gülümsersiniz, önce kendinize, sonra yokuş ortası vites küçültecek yerde sizi büyük vitese geçirmeye çalışan gayretlere…

Aslında yer yer içinize akıttığınız gülümseme efektlerinizi dışarıya taşırırsanız (daha&helliip;)

Etiketler: , , ,

 

Dünden devam…

III- Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Dünya Din İşleri İle Entegrasyonu:

Ülke siyasi yönetimi laik de olsa teorkatik te olsa, o ülkenin sınırları içinde bulunan vatandaşların dini ihtiyaçlarına karşı kayıtsız kal(a)mayacağı bellidir. O halde diyanet işleri nasıl tanımlanmakta, bu tanımda amaç tanıma nasıl ve ne oranda hükmedecektir?

Örneğin, “din” veya “diyanet” olgusu toplumu veya kitleleri yönetmek için bir maşa olarak mı görülmekte; yoksa tarım, sanayi, kültür, ulaşım vb. ihtiyaç ve hizmetler gibi teknik birer ihtiyaç olarak mı görülmektedir? Bu iki bakış kurumun normatif veya pratik tabanını oluşturacaktır.

(daha&helliip;)

Etiketler: ,

 
 

 

Diyanet İşleri Başkanlığı’na Ulusal ve Küresel Bakış (I)

Bardak Taşarsa Diyanet Şaşar mı?

 

I. İç Politik Gelişmeler ve Diyanet İşleri Başkanlğı

İlk diyanet işleri başkanımız Mehmet Rifat BÖREKÇİ CHP milletvekiliğinden ayrılmış ve Diyanet İşleri Başkanılığı’na getirilmiş ve 17 yıl bu görevde kalmıştı. M. Kemal ATATÜRK’ün gerçekleştirmiş olduğu bu tasarruf, daha sonraları hep tersine çalışmıştır. Yani önce Diyanet İşleri Başkanlığı görevine gelinmiş daha sonra oradan siyasete girilmiştir. Kısca Atatürk zamanında önce rozet sonra sarık takılmıştı, Atatürk ten sonraki dönemlerde çoğunlukla önce sarık sonra rozet takılmıştır.

Konunun hasasiyeti ve teşkilatın da kendine özgülüğü nedeniyle gerçekte ise, siyasete karşı dinin iştah (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,