Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Archive for Eylül, 2013

 

geyik-muhabbeti

 

Geyiğe mi yazık, yoksa harcanan zamana mı bilmem ama tekerleme bir geyik muhabbetiyle başlamak istiyorum bu haftaki pazar yazıma.

– Abi hadi geyik yapalım!
-ne geyiği? -ren geyiği -ne reni? – araba freni -ne arabası? -el arabası -kimin eli? -hanımın eli -hangi hanımın eli? -ev hanımı -ne evi? -dağ evi -hangi dağ? -ağrı dağı -ne ağrısı -baş ağrısı -neyin başı -kuş başı -ne kuşu – muhabbet kuşu -ne muhabbeti – geyik muhabbeti – ne geyiği…    diye dönüp dolaşıp sonucu çıkmayan muhabbet…

Çoğunlukla kahve ve kafe ortamlarında yine çoğunlukla erkekler tarafından yapılan bir muhabbet türüdür. Bu muhabbetlerin konusu yer yer “ne olacak bu memleketin hali” sorusuyla başlar, yer yer, “yumurta mı tavuktan, (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

bosluk-carpmasi-sendromu copy

 

Psiko-sosyal Açıdan Boşluk Çarpması Sendromu

Blaise Pascal, “tabiat boşluktan nefret eder” demiş.

Bu sözün sahibini aramak için on dakikamı harcadım. Sözü biliyordum fakat sahibini bilmiyordum. Çoğu yerde anonimveya atasözü diye aktarılmış olsa da söz Blaise Pascal‘ın. Hakkını yememek gerek.

Pascal’ın sözü konumuzla aslında tezat oluşturmakta. Çünkü Pascall, tabiatın boşluk götürmediğini, bir şekilde dolduğunu veya doldurulduğunu fiziksel olarak ortaya koyar. Aynı şeyi sosyal bilimler alanında da söyleyebiliriz. Ama bu boşluk nasıl bir boşluk ki, insanlar boşluğa çarpacak. Yani çarpmak için yoğun olmayan veya az yoğun bir ortamdan çok yoğun veya katı ortama ani geçiş (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

Eylül 15th, 2013 | in Bilim & Teknoloji, Eğitim, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

Dediler ki, “eğitişim” diye bir kavram mı olur.

Dedim ki, yılların yöneuzaktan-egitimtim kavramı dururken “yönetişim” kavramı oluyor da neden “eğitişim” kavramı olmasın. Öğretirken öğrenmeyi ve işbirliği içinde eğitim faaliyeti yürütmeyi kim yok sayabilir ki!

Kısa bir zaman aralığı kapsamında geriye ışık tutacak olursak, bundan otuz yıl önce yönetişim kavramı yoktu. Çünkü yönetim klasik anlamda yürütülen, yöneten ve yönetilen kavramlarıyla anlamlanan bir olguydu veya faaliyetti. Bu gün ise Toplam Kalite Yönetimi, Amaçlara Göre Yönetim, Sistem Yaklaşımı gibi birbirinden farklı bir çok yönetim kavramı ve tarzı ortaya çıktı.

Eğitim kavramına geldiğimizde, onyıllar öncesinde Eğiten ve Eğitilen(ler) bir araya gelerek eğitim faaliyeti gerçekleşiyordu. Çok doğal olarak buna “eğitim” diyorduk. Şimdilerde ise, mekan, suje, araç ve obje faktörlerindeki başkalaşım ve asimetrik değişimler “yönetişim kavramının doğmasını zorunlu hale getirmiştir. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , ,

kardelen-cicegi

 

Üşüyordu kardelen,

Kararlı, iradeli, vefalı ve azimliydi.
Tamı tamına 9 aydır bekliyordu.rlı, iradeli, vefalı ve azimliydi.

Soğanına sarılmış, sıcağı ve soğuğu yalnızlığına katık etmiş öylece bekliyordu. Börtü böceğeyeni yılda  klavuzluk edeceği günü sayıklıyordu adeta. Onun toprağı delip güne, aya ve yıla uyanmasıyla, bin bir türlü börtü delecekti toprağı saçılacaktı tüm güzelliğiyle. Böcekler çıkacaktı larvalarından, yaşamın gizemlerini keşfe koyulacaklardı. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , ,