Uzay mekiğinin yakıt tankının genişliği neden 1,5 metre?

ABD’nin uzaya gönderdiği uzay mekiğinin yakıt tanklarının genişliği 4 feet, 8.5 inçtir. (yaklaşık 1,5 metre) Uzay mühendisleri bu tankları genişletmek istemişler, ancak başaramamışlardır. Çünkü, bu tanklar fırlatma rampasına trenle gönderilmek zorundadır ve söz konusu tren yolu tünellerden geçmektedir. Tünellerin genişliği ise tren raylarının arasındaki genişlik olan 4 feet 8,5 inçten (yaklaşık 1,5 metre) biraz fazladır.

Peki tren rayları neden 1.5 metre?

Çünkü vaktiyle tren rayları İngiltere’de böyle yapılmıştır ve ABD demiryolları İngiliz göçmenler tarafından inşa edilmiştir. Peki İngilizler neden bu genişliği tercih etmişler, Çünkü ilk tren raylarını yapanlar eski tramvay yolu yapımcılarıdır ve tramvay yolunun genişliği tam olarak budur. Ya peki tramvay raylarının genişliği neden geniş yapılmamış? Çünkü bu ölçü vaktiyle at arabalarını yaparken kullanılan genişliktir. Peki neden at arabalarının tekerlek arası bu kadar genişlikle yapılmıştır? Çünkü çok eskiden beri İngiliz topraklarından gelip geçen araçlar bu ölçüyü ortaya çıkarmıştır. Arabalar için başka bir ölçü kullanıldığında tekerlekler engebeli arazi üzerinde kalmakta ve kısa sürede bozulmaktadır. Öyleyse bu yol izleri nasıl ortaya çıkmış? Çünkü, İngiltere’deki ilk uzun mesafeli yollar Roma İmparatorluğu tarafından kendi savaşçıları için açılmıştır. Romalıların yol izleri neden böyleymiş peki? Çünkü Roma İmparatorluğu’nun ilk savaşçılarının arabaları yan yana getirilmiş iki atın çektiği araçlardır ve iki atın poposunun genişliği 4 feet, 8,5 inçtir (yaklaşık 1,5 metre).

SONUÇ:

Dünyadaki en gelişmiş ulaşım sisteminin füzelerinin tasarımı ikibin yıl önce yan yana getirilen iki atın popo genişliği ile belirlenmiştir. Bu kuralı değiştirmek ise Ay’a giden, Mars’a gitme ve uzaya açılma planları yapan Amerikalı uzay aracı mühendislerinin bile harcı olamamıştır.

Bu anekdotu okuyunca hemen aklıma beş maymun hikayesi ve ardından ortaçağ karanlığında en belirgin felsefe olan SKOLASİZM geldi. Aristo ne dediyse onu incelemeden araştırmadan doğru kabul edip ona inanma hastalığı veya fenomeni.

Peki bizimle ne ilgisi var. Çok ilgisi var. Batı veya Avrupa Ülkeleri neyi nasıl yapıyorsa toplumsal yapısı, kurumları nasılsa en iyisi odur düşüncesi içinde olan zavallı beyinler gittikçe aramızda çoğalmaktadır. Öyle ki, bu yanlış veya bize uymayan düzen veya sistemleri eleştirmek “kral çıplak” demekten daha zor hale gelmiş durumda.

Bazı gerçekleri değiştiremiyorsak onları kabul edip zaman kaybetmeme akıllıca biraz da makyavelistçe ama tümden bu psikolojiye girmek ise bir toplumun kültürel olarak yok olmasının başlangıcıdır. Bir Fransızın veya Japon’un diline sahip çıktığı gibi, veya Don Kişot’un yel değirmenleriyle savaşması gibi gerçekler de toplumsal devingenliğin vazgeçilmezi olarak algılanmalıdır. Çünkü Galile idam sehpasında idam edilerken “yine de dünya dönüyor” demiştir son sözünde.

Bu yazımı tırsak yöneticilere ithaf ediyorum.

Esenlikle.

Not: Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar, www.timeturk.com, www.gunesgazetesi.net, www.haberanaliz.net  www.bilgievreni.com, www.siyasalforum.net www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Balıkesir Demokrat, Marmara Bölge, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

(Bu yazı toplamda 68, bugün ise 1 kez okunmuş./backup)

Paylaş

Etiketler: , , , , , ,