Karadeniz’in hırçın dalgalarının yüzlerinizde iz ettiği hırçın ama duyarsız,

Gönlü zengin ama bahtlı insanlar…

Yıllardır boşverilmişliğin, ihmal edilmişliğin hatta daha ileri giderek ihanete uğramışlığın bir sonucu olarak harekete geçelim.

Hepimizi canından bezdiren şu kendimiz gibi bahtı kara olan sahil yolumuzun hızlandırılması  için öncelikle Karayolları Genel Müdürlüğü’nü sonra bütün Ordu milletvekillerini telefon, faks ya da mektupla harekete geçirelim. Bir mektup bir faks veya bir telefon koca bir kurumu harekete geçirmez demeyin. Geçirir. Unutmayın ki yağmur damla  damla sele dönüşür ve önüne gelen direnci gücüne göre yıkar geçer. Şunu da unutmayın ki, bir mektupla veya bir faks mesajıyla milletvekilleri, hatta bakanları, hatta başbakanları istifa eden ülkeler var. Bizde bu olmaz demeyin. Olur. Bir ihtimal her zaman ihtimaldir. Beyzadelerin keyifli ve şerefli bir zamanına denk gelir de üstüne alınıp gocunurlar. Gerçi onların bu vasıflarını benden iyi bilirsiniz ya.

Ama duyarlılık her zaman sonuç getirmiştir.

Er ya da geç.

Sevgili okurlar! Biz Karadenizliler olarak sesimizi çıakrmadığımız sürece;

Nice amortisörler patlayacak,

Nice kazalar olacak,

Nice önemli işlerimize geç kalacağız.

Dikkat edin, Samsun’dan bu tarafa bütün ilçelerin karayolunun en azından tek bölümlü kısmının neredeyse işi bitmiştir. Ama Ünye sonu Kavaklar’dan sonraki bölümnün ne kadar berbat ve bakımsız olduğunu benden iyi bilmektesiniz. Bu da bir Fatsalı olarak duyarlılığımızın (!) bir göstergesidir.

Bazen, oto tamircileri birliği diye bir birlik var da, karayolları yetkilileriyle komisyon alışverişinde mi bulunuyorlar diye düşünmeden edemiyorum. Bilyiorsunuz rüşvetin modern ismi “komisyon” dur. Gerçi oto sanayimizdeki esnafın durumunu da biliyoruz, demek ki, komisyon onlarla bölüşülmüyor. Şaka bir yana, Ordu’dan adam çıkmaz kardeşim, lafını çok duymuşsunuzdur. Ben de hemen peşinden eklerim;

– Çıkar kardeşim.

Neden bunu kimse üstüne almıyor anlamıyorum. Biz seçtiklerimizi rahatsız etmezsek, onlar, kendilerine yatırım yaparken, bize karşı hep batırım yaparlar. Zaten % 80 çoğunluğuk batık durumdadır. Çoğunluk duyarlı olduğunda bilinçli olduğunda azınlığa galebe çalar. Bütün dünyada halk hareketleri böyle olmuştur.

Bir iki dakika belki en fazla onbeş yirmi dakikanızı alacaktır, bir birimlik tepkiniz. Bu tepkilerin sayısı arttıkça etkili hale gelir. Haydi etkili olalım. Unutmayın gecikmenin farkedilmesi hareketin başlangıcını oluşturur.

Haydi hemşehrilerim. Duyarlı olalım.