Bürokrasiyi, kurum ve kuruluşlar için kurumsallaşmanın bir göstergesi olarak değerlendirirsek, bürokratik kademede stratejik konumunu her zaman sürdüren zümre olarak teknokratları görürüz. Bu kitle her zaman hangi kurum olursa olsun egemenliğini en geç bir sene içinde oluşturmaktadır. Devamını Okuyun
Karamanın koyunu ne zaman kurban olacak.
Kişi başına gelir yükseldikçe kişi başına düşen mutluluk artmamaktadır. Hükümetin karamandaki koyunu ne zaman kurban olacak.
Akdeniz bölgesinde güney batı Anadolu bölgesinde ve Ege bölgesinde yabancı uyruklular ve azınlıklar büyük oranlarda toprak satın almaktalar. Bu gelişmeler şu an çok fazla bir insan grubunun ilgisini çekmemektedir. Devamını Okuyun
Atatürk’ün “istikbal göklerdedir” vecizesine atıf yaparak giriş yapmak istiyorum bu günkü yazıma. Bu vecizeyi bir belediye başkanımız da “istikbal köklerdedir” olarak değiştirmişti. Her iki söz de doğru ve kendi bakış açısına göre haklıdır. Göklerden geleceğe köklerden geçmişe atıf yapacak olursak, başı YÖK olan bir yüksek öğretim sisteminin sonunun YOK olmaması üzerine birkaç irdeleme yapmak istiyorum. Devamını Okuyun
Spor ve sağlıktan sonra yine “s” harfinden mecramıza dönebiliriz. Siyaset.
Evet aylarca beklediğimiz ve Türk Milletinin anına ve şanına yakışır nefis bir hava harekatı başladı nihayet. Aynen Amerika’nın çok eskilerde Afganistan’a, son on yılda Irak’a yaptığı operasyon gibi, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı hava gücü tarafından güneydoğu ve Kuzey Irak topraklarına operasyon yapıldı. Devamını Okuyun
Bu yazı siyaset konusu değildir. Bu yazı toplum bilim konusu değildir. Bu yazı Yaşam konusu değildir. Bu yazı spor olsun diye yazılmıştır.
Bir zamanlar, “benim kalabalığım senin kalabalığını döver” mantığıyla bidon kafalılarla göbeğini kaşıyanlar, kitlelerin meydanlardaki kalabalığı konusunda komik bir münakaşaya tutuşmuştu. Bu dönemde aklı evvel köşe yazarlarımızın biri bir kesim insana “bidon kafalı” yaratıklar lakabını takınca, karşı kesimden seçkinci kalemşörler de buna karşılık “göbeğini kaşıyanlar” benzetmesini yapmıştır. Devamını Okuyun
Üst düzey bürokrasi de 1990 lı yılları hatırlıyorum da bu günlerde…
Özal’ın muhteşem saltanatı git gide yerleşmekteydi. Bir taraftan da Semra Hanım Papatya sevenler derneğiyle meşguldü. Bir taraftan da üst düzey bürokraside ağırdan ağırdan renk değişimi sürmekteydi. Neydi bu makamlar sıralayalım isterseniz:
Danışta, Sayıştay, Yargıtay, YÖK Başkanlığı, Genelkurumay Başkanlığı, MGK Genel Sekreterliği, Üniversite Rektörleri, Kuvvet Komutanları, Valiler vb. kurum ve kuruluşların temsilcileri T.C. devletinin merkezcil ve bağlı kuruluşlarının özerk kuruluşlarının hizmet yerinden yönetim kuruluşlarının temsilcilerinin beyin yapıları hemen hemen istediği renge bürünmekteydi ki, bir rivayete göre suikastle bir rivayete göre kendiliğinden sona erince, (Allah Rahmet Etsin) Özal’ın beynindeki devlet haritasını oluşturacak yapbozun parçalırının birleştirilmesi yarım kalmıştı.
Bu süreç 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile buzdolabına kondu ve 10. Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer ile hızlı bir şekilde geri dönderildi. Devamını Okuyun