Ne olur, yazı başlığımı görüp te tepkiyle olaya yaklaşmayın.
Önce bütün Türkiye’ye değerlenirmek yapmak için tepki göstermeye sonra da yöneticilere aklı Devamını Okuyun
Etiketler: bayram, insan, tatil, tembellik, Toplum, Yaşam, yönetim
Ne olur, yazı başlığımı görüp te tepkiyle olaya yaklaşmayın.
Önce bütün Türkiye’ye değerlenirmek yapmak için tepki göstermeye sonra da yöneticilere aklı Devamını Okuyun
Etiketler: bayram, insan, tatil, tembellik, Toplum, Yaşam, yönetim
Bir zamanlar hatırlarsınız, Ramazan Bayramı mı Şeker Bayramı mı diye bir terminoloji tartışmasıdır gidiyordu. Hatta bazı yazarlar bu tercihii Şeker Bayramından yana koyarak bu tartışmanın gereksizliğini ima etmekteler.
Bu tıpkı şuna benzemekte. Devamını Okuyun
Öyle olur ki, arife günü ölüm haberi alırsınız.
Bay veya bayan kişi bayram mutluluğunu göremeden göçüp gider dünyadan.
Arifeler aslında bayramları tarif eder. Tanıtır. Devamını Okuyun
Bundan tam on sene öncesiydi. İstanbul’da oturuyorduk. Komşu binaya bitişik iş yerinde yangın çıkmış. Tam yatmaya hazırlanırken bir de baktık ki, kızılca kıyamet gecenin karanlığını boğdu. Balkona çıktık ki, yan komşu işyeri yanıyor. Yangının etrafında da onbeş yirmi kişi birikmiş ah vahlarla seyrediyor.
Ben de bilirim bu milletin aymazlığını neme lazım dedim ve itfaiyeli yine de maydanozluk olsun diye aradım haber vermek için. Bir taraftan da kendimi hazırladım. Beyefendi ekiplerimiz gelmek üzere cevabına. Ama malesef yanılmışım. İyi ki yanılmışım ki, telefonun ucundaki itfaiye nöbetçisi hararetle tamam beyefendi dedi. Biraz önce da bir yangın ihbarı aldık ama adresi vermeden telefonu kapattılar, biz tekrar arayıp adres vermelerini bekliyorduk dedi. Hemencecik bütün trafik baypaslarıyla adresi tarif ettim. Devamını Okuyun
Etiketler: bilinçlenme, insan, Toplum, Yaşam
Bize, lutfedilen hayatta her türlü seçenekler önümüze sunulmuş, tercih yapalım diye ve biz tercihlerimizle kısa dönemin cazibesiyle plastik duyguların ve kanserojen hayatların esiri olmuşuz. Hayat bize, biriktirdiğimiz anıların ne kadarının tebessüm ettirici ne kadarı içimizi burkucu ne kadarı bizi üzücü olduğunu görebilmemiz ve bunu en kısa zamanda değerlendirebilmemiz için şans sunmakta.Plastik tuşlar, plastik monitör, sanal insanlar, naylon güller, yapmacık gülüşler, zoraki tebessümlü balolar, geceler. Hatta o kadar ki yapaylığın içinde kala kala doğalı unutmuşuz. Karı koca veya iki sevgili birbirine kendi evlerinin içinde monitörlerden gülcük gönderdiği dünyadayız şimdilerde. Ama nereye kadar.. Devamını Okuyun
Etiketler: bilinçlenme, çevre, doğa, insan, kanserojen hayat, Kültür ve Sanat, naylon güller, plastik duygular, Yaşam, yaşyam
İstatistiklere bakılırsa, 2008 yılının Ağustos ayının en çok orman yangını yaşandığı ay olduğu görülür. Öyle ki son 30 yılın bütün bir yazda belki de son 50 yılın en fazla ve en zayiatlı orman yangını yaşanmıştır.
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, antalya ‘daki yangın, 1979 yılından bu yana en büyük orman yangını olarak kayıtlara geçti. Türkiye , en büyük orman yangınını 23 Mart 1979 tarihinde Muğla ‘nın Marmaris ilçesi Çetibeli köyünde yaşamıştı. Çıkış sebebi bilinmeyen yangında 13 bin 260 hektar orman alevlere kurban gitmişti. İstatistiklere göre, 27 Temmuz 1996 tarihinden beri çıkan büyük orman yangınları 5 bin hektarı geçmedi. Daha çok Muğla , antalya , Çanakkale üçgeninde çıkan büyük yangınlar, bin 200 ile 4 bin hektar arasında etkili oldu. Marmaris ‘e bağlı Çetibeli köyünde 27 Temmuz 1996 tarihinde ihmal ve dikkatsizlik sonucu çıkan ve beş gün sonra kontrol altına alınabilen yangında toplam 7 bin hektar alan kül olurken, 25 Temmuz 1994 ‘te Çanakkale Eceabat’ta anız kaynaklı çıkan yangın 4 bin hektar yeşil alanı tahrip etti.
Türkiye, son büyük yangını 12 Ağustos 2002 ‘de Balıkesir ‘in Kepsut ilçesinde yaşamıştı. Çıkış sebebi bilinmeyen yangında 3 bin 537 hektar orman alevlere teslim oldu. Büyük yangınlar en çok temmuz-ağustosta görülürken yangınlara daha çok ihmal ve dikkatsizlik sebep olmaktadır. Zaten ben de bu konuya değinmek istiyorum.
Türkiye’de orman yangını istatistikleri orman kanununun kabul edildiği 1937 yılında başlıyor ve günümüze kadar yaklaşık 80 bin orman yangınında 2 milyon hektara yakın orman alanı yanmıştır.
İstatistiklere Göre Orman Yangınların Çıkış Nedenleri:
Doğal nedenler: % 6,
İnsanlardan kaynaklananlar: % 94.
İnsan kaynaklı yangınların büyük kısmı kasıt, ihmal, dikkatsizlik ve kazalardan kaynaklanıyor. Ancak, her üç yangından birinin nedeni de tam olarak bilinemiyor. Ormancıların genel görüşü “Türkiye’de orman yangınlarının yüzde 42’si ihmal ve dikkatsizlikten çıkıyor, en dikkatsizler ise çoban ateşi yakanlar. “Yangın istatistikleri incelendiğinde Akdeniz ülkeleri
içinde yine de yangın çıkan ülkenin ve birim yangın başına yanan alan yönünden Türkiye çok da fena sayılmaz. Durum bu olsa da kötü örneği örnek olarak almamak gerek.
Her bir ağacın ve her bir metrekarenin yanma veya ortadan kalkmasının maliyetinin doğrudan veya dolaylı olarak kendisine döneceğini asla ve asla görmeyen KÖR GÖZLÜ AYMAZ, SÜRÜ PSİKOLOJİLİ, SORUMSUZ insan görünümlü yaratıklar orman içlerinde ve çevresinde yangın çıkabilecek tedbirsizlikleri yapmaktadır. Bu tür sorumsuzluk örneklerinin ne cinsiyetle ne yaşla ne eğitimle ne de etkin kökenle ilgisi yoktur. Tamamıyla GENETİK BOZUKLUKTAN KAYNAKLANMAKTADIR. Bu bozukluk ta önce kişisel sorumluluk sonra da toplumsal sorumluluktur.
Bütün bunlara ilave olarak bir örnek te kasıtlı orman yakan kanı bozuk yaratıklardır. Üç beş kuruş veya belki de çok büyük servetler kazanmak hayali veya amacıyla yangın çıkarmakta ve buraların imara açılmasına sebep olmaktadır. Devlet denilen otorite insanları KAMUNUN MENFAATİNE GÖRE yönlendirmek durumundadır. Bu devlet otoritesi POLİTİKAYI AYAK OYUNU OLARAK BİLENLER TARAFINDAN OLUŞTURULDUĞU İÇİN yanlış yönde kullanmaktadırlar. Oysa ki politika, karar ve eylemlere etki eden bütüncül tercihlerdir. Devlet yönetiminde politik tercih sahibi kişilerin HER NE SEBEPLE OLURSA OLSUN ORMAN ARAZİLERİNİN ve VERİMLİ OVALARIN İMARA AÇILMASINI ENGELLEMESİ GEREKİR. Bu konuda dikkatsizlik hassasiyetsizlik ve sorumsuzluk bile başlı başına topluma ihanettir.
Sevgili okurlarım.
Bize düşen hiç kimseden bir şey beklemeksizin toplumsal sorumluluk dahilinde hareket etmek ve ormanlarda yangına yol açacak en küçük şeyden kaçınmak, görülebilecek tehlikeleri de derhal yetkili mercilere duyurmaktır. Bu konuda kesinlikle ihmal erteleme yapmadan hemen harekete geçmeliyiz. Bu doğa bu nimetler bize verilmiş kıymetini bilelim. Veren güç bir gün alır, çıplak topraklarda beton blokların arasında inversiyon altında kışları, kavurucu sıcak altında da yazları geçirmeye başlarız.
Yazı Sözlüğü:
İnversiyon: Isı terselmesi, kızın düzlük kentsel alanlarda ısı ve atık kirlilğinden kaynaklanan dumanlar nedeniyle güneş ışıklarının duman katmanına vurup geri yansıması sonucu ortaya çıkan karanlık ve bulanık hava koşulu.
Not: