
Resim: 2023 Hiç Bir Şey Eskisi Gibi Olmayacak!
“Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak” sözü çok önemli dönüm noktalarında imdadımıza yetişecek bir söylemdir. Bunu zaman zaman söylesek te, yine çoğu zaman her şey eskisi gibi olur malesef. Ancak ben olağanüstü dönemlerde söylediğimiz hiç bir şey eskisi gibi olmayacak sözünden bahsetmeyeceğim.
Üzerinde duracağımız konu, gerçekten hiç bir zaman eskisi gibi olmayacak konu, olgu, olay ve durumlarla ilgili. Yani sıralayacağımız hususların gelecek zamanlarda düzelmesi veya eski zamanlardaki gibi olmasını asla ve asla beklemeyin. Çünkü geri dönüşü olmaksızın GERÇEKTEN ESKİSİ GİBİ OLMAYACAKTIR. Peki neymiş bu asla eskisi gibi olmayacak hususlar, durumlar olaylar veya olgular:
Asla ve Asla Eskisi Gibi Olmayacak Hususlar:
Bu hususların en fazla devam edeceği süreleri de Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidanla pazar yazısı, bakkal, insan, koku, nostalji, pazar keyfi, pazar yazısı, Psikoloji, Toplum

Resim: Yaşanabilir Kentler İçin Biyofilik Tasarım
Yaşanabilir Kentler İçin Biyofilik Tasarım
Biophilic Design for Livable Cities: Disasters Create New Milestone!
Felaketler, Yeni Dönüm Noktaları Yaratır!
Bireysel yaşamda olduğu gibi, dünyada da insanoğlu büyük zorluklar veya felaketlerin ardından hayatlarında çok önemli değişiklikler yapmış ve yapmaktadır.
Son salgın da, bireysel ve toplumsal hayatımızda tekrar eskisi gibi olmayacak çok derin fay hatları oluşturmuştur. Bunlara, toplumsal yaşamdaki teknolojik dönüşüm, psikolojik yaşamdaki geri dönülmez içe dönüş ve özel yaşamdaki Devamını Okuyun

Resim: Yaşanabilir Kentler İçin Biyofilik Tasarım

Resim: Doğanın En Güzel Ödülü: Deniz Saylaları
Evet başlık yanlış değildir.
Kesinlikle bu bize tarih boyunca doğanın en güzel ödüllerinden biridir.
Önce doğanın temel ilkelerinden birini yazayım. Doğanın verdiği tepki, mutlak surette doğaldır.
Deniz salyaları benim tabirimle kusmuğu) doğanın ak sütüdür. En doğal tepkisidir.
Şimdi Kimyacılara Tavsiyemdir: Tez elden, deniz salyaları araştırılsın, ve bu doğal ürünlerin, hangi elementlerin bir fermantasyonu olduğu araştırılsın. Bu ortaya çıkan fermantasyonun fiziksel, kimyasal özelliklerini ve kabiliyetlerini bize söylesinler, biz de endüstride nerelerde kullanılabileceğini, psikolojik, sosyolojik açıdan etkilerini, ekonomik olarak endüstriye olan katma değerlerini de biz araştıralım. Yazımın, buraya kadarki kısmı, sensörden okuduğum riskin felaketi dönüşmemesi için, krizin içindeki fırsatlara ilişkin cümlelerdi.
Gelelim Asıl Konumuza:
Doğanın Sensörleri:
Evrende doğanın (panteist mantıkla en üst akıllı enerjinin) katrilyon çarpı katrilyon Devamını Okuyun
Etiketler: bilinçlenme, çevre felaketi, çevre sorunları

Resim: 10 Maddede Türk Milleti Nasıl Bir Millettir Sorusunun Cevabı
10 MADDEDE; TÜRK MİLLETİ NASIL BİR MİLLETTİR?
Tarihten bu yana, “bizim” insanımızı, başta kendimiz olmak üzere, yüzlerce etnik kökene sahip düşün ve fikir insanı tanımlamış ve değerlendirmiştir.
Haklı olanlar, haksız olanlar olduğu gibi, kısmen haklı olanlar da vardır. Ben onları bir kenara bırakarak birkaç cümle ile bizim milleti değerlendirmek istiyorum:
Buradaki ‘Türk Milleti’ tanımım, Atatürk Milliyetçiliği kapsamında sadece köken olarak ‘Türk’ olmayıp, kendini ‘Türk’ hissedenler bağlamında ele alınmıştır.
- Türk Milleti Çalışkandır ve Zekidir. Bu cümleyi, Atatürk’ün söylediği için ‘annemin deterjanının kullanma’ kolaylığı ve skolastik şablonuyla değil gerçekten böyle düşündüğüm için başta zikrediyorum. Yıllarca Atatürk’ün bu sözünü ülkemizin geri kalmışlığını / geri bırakılmışlığını göz önünde bulundurarak eleştirmiş ve “yurdum insanı”nın tembelliğini ve bunun sonuçlarını yer yer ortaya koymuştum. Bu değerlendirmem, maruz bırakanların maruz bırakmaları kapsamında düşüncelerdi. Oysa ki Türk Milleti gerçekten çalışkan ve zekidir. Bunu bir İtalyan, bir İspanyol, bir Kübalı veya bir Arap ile karşılaştırdığımızda oldukça iyi görebiliriz. Belki Çin ve Japonlar kadar çalışkan olmasak ta, biliyorum ki, en Devamını Okuyun

Resim: Bilinçsiz Tüketim Arttıkça Doğa Üzerinize Kusacak!
BAYRAMINIZIN BAYRAM OLMASI VE DEVAMI İÇİN;
Neresinden başlayayım ki.
2000 yılından beri doğa ve çevre mücadelesi veriyorum. Geriye baktığımda 20 yılı bile devirmişim. Bu süre içinde her zaman birincil kaygım, çevre ve koruması, ikincil kaygım, toplumsal yatay ve dikey adalet, üçüncül kaygım, çoğulcu ve katılımcı demokrasi olmuştur.
Her zaman söylüyorum ve yazıyorum ki, doğadan
HOYRATÇA,
SAYGISIZCA,
İZANSIZCA,
GAFİLCE,
DOYUMSUZCA aldıklarımızı doğa bu gün bize kusmaya başladı.
Bu kusuntu, küresel ısınma olarak, salgınlar olarak, denizlerdeki salya olarak üzerimize üzerimize gelmeye başladı.
Ben illa da ÇEVRE ve DOĞA derken, dantellektüel duygularımın
Devamını Okuyun