
Resim: Demogra-fik-fik
X; Haydi hemen,
Y, Acaba,
Z, “HAYATTA OLMAZ!
“Kardeşlerimmmm!!!
En az üç çocuk!” diyeliden beri 30 yıl geçti. X kuşağı, kulağına megafonla dayatılan bu sesi dinledi ve cümbür cemaat en az üç çocuk peydahladı.
Sıra Y kuşağına geldiğinde, sözün tılsımı gittiği gibi, sözü söyleyenin de tılsımı gittiği için, “acaba” demeye başladılar.
Z kuşağına geldiğinde, ekonomi dibe doğru inişteyken, teknoloji ve bireyselleşme çıkıştayken, “çocuk” ve “sosyal güvence” birbirinden jet hızıyla uzaklaşırken, z kuşağı bu sese kulak verdi:
“Hayatta olmaz, sakın haaaa.
Evet sevgili okurlarım;
Z kuşağının neden çocuk peydahlamaması ile ilgili SOSYAL, KÜLTÜREL, EKONOMİK, TEKNOLOJİK, FİZİKSEL, BİYOLOJİK ve PSİKOLOJİK açıdan Devamını Okuyun
Etiketler: demografi, Ekonomi

Resim: Kamusal İtibar ve Kent Vizyonu
Kamusal İtibar ve Kent Vizyonu
Kentler, ülkelerin uygarlık elçileri ve tercümanları olmuştur insanlığın toplu yaşama geçmelerinden bu yana. Devletler kentsel kamusal alanları ve mekânları kamusal ihtiyaçların giderilmesi için inşa etse de bu alan ve mekânlar çoğu zaman bir uygarlığın gelecek nesillere ve uygarlıklara taşıyıcısı olarak da görülmüştür. Bu yapıların özellikle taştan inşa edilmesi uygarlıklar arası kültürel geçişimi daha belirgin hale getirmiştir.
Çoğu zaman da dünya üzerinde farklı devletleri yöneten erkler, kamusal itibarın ve ihtişamın, hatta tiranlaşmış erkin gücünün empoze edilebileceği mekânlar olarak görmüşlerdir. Bu bağlamda, ‘devlet’ otoritesi, insanların sulh ve sükûn içinde yaşamaları için var olan bir araç olmaktan çıkıp amaç haline gelmiştir. Türk-İslam kültürü de “ulü’l emre itaat” ve “devlet ebed müddet” algı ve inançlarıyla, devasa saraylar ve tapınaklar yaptırmış ve gücü bu mekânlarla adeta kutsallaştırılmaya çalışmıştır. Devamını Okuyun