:: Bilim & Teknoloji
Malum olduğu üzere, bu gün itibarıyla gelecek üç yıl sandıkyoğun bir dönem geçireceğiz. Dile getireceğim hususların bir kısmı bu seçimde, çoğu da, bundan sonraki seçimlerde uygulanabilecek hususlardır.
İster yerel ister genel seçimlerde olsun benzeri durumlar söz konusu olsa da, bu yazımızla başta önümüzdeki ilk seçimi, daha sonra da bu dönemden sonraki seçimleri kasdettiğimizi ortaya koymak isteriz.
1. (Yerel ve Genel Seçimlerde Üç Dönem Şartı:
Belirgin olarak AK Parti tarafından önemli ölçüde yürütülen bu uygulanma, sadece Türkiye siyasetinde değil dünya siyaseti için bir standart haline gelmelidir. Bunları sistematik olarak şöyle sıralayabiliriz.
a) Sadece Türkiye için değil bütün demokrasiyle yönetilen dünya devletlerinde de, aynı partide, en fazla üç olağan seçim dönemi seçilmiş olarak siyaset yapma BİR STANDART haline gelmelidir. Bu konuda, Türk (daha&helliip;)
Aralık 9th, 2013 | in
Bilim & Teknoloji,
Bilinçlenme,
Çevre & Doğa,
İş yaşamı,
Kent/Şehir,
Kültür ve Sanat,
Pazar Yazıları,
Sağlık,
Toplum,
Yaşam |
Yorum Yapin
Kamu Sağlığı Açısından Tuvalet ve Pisuvar Düzenlemesi ve Tasarımı
Temizlik sağlıığın ön şartıdır. Aynı zamanda kamu sağlığının vazgeçilmezidir. Kamu sağlığının ülke genelinde garanti altına alınabilmesi için bazı değişimler şarttır.
ülkemizde tuvaletler bin
a iç yapılarında alaturka ve alafranga (klozet) şeklinde dizayn edilmektedir. Bu durum bu haliyle kamu sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Böylesi durumda ülkemizi bayındırlık ve medeniyet seviyesine çekebilmek için bazı inovatif uygulamalar yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.
Varolan durum:
Gerek klozetlerde olsun gerekse alaturka tuvaletlerde olsun, Bay’lar bunu hijyenik olarak kullanmamaktadırlar. Bayları (daha&helliip;)
Etiketler: ergonomik pisuvar, hijyen, insan, kamu sağlığı, medeniyet, pisuvar düzeni, pisuvarlar, pisuvarlarda inovasyon, Sağlık, temizlik, Toplum, tuvalet bakımı, tuvalet ergonomisi, tuvalet hijyeni, tuvalet temizliği, tuvaletler, tuvalette inovasyon, Yaşam
Uydukent, Saçaklanma Kentleşmede Bölgesel Eğilimler ve Köy Kent Açılımı: Tersine Göç Sürecinde Asimetrik Göç kaygısı
Teknik ama bir o kadar da öncelikli ulusal sorunlarımızdan birisi de “tersine göç” sürecindeki “asimetrik göç” sorunsalıdır.
Mücavir alan kavramının neredeyse anlamını yitirdiği “İstanbul Metropoliten Alanı’ndaki yoğuşma ve bölgedeki kentsel obezleşme, insanca yaşam açısından, yerel kamusal hizmet sunumu için yetersiz kalması bölgesel eğilimleri kaçınılmaz hale getirmektedir. Bu süreç merkezi yönetimleri şiddetle desantralizasyona (daha&helliip;)
Etiketler: asimetrik göç, bölgesel gelişme, demografi hareketleri, demografik ivmelenmeler, göç hareketleri, göç ivmelenmeleri, hadi köyümüze dönelim, kalkınma adaleti, Kent, kentleşme, kentsel alan, kırsal alan, kırsal kalkınma, köy kent, tersine göç
Dediler ki, “eğitişim” diye bir kavram mı olur.
Dedim ki, yılların yönetim kavramı dururken “yönetişim” kavramı oluyor da neden “eğitişim” kavramı olmasın. Öğretirken öğrenmeyi ve işbirliği içinde eğitim faaliyeti yürütmeyi kim yok sayabilir ki!
Kısa bir zaman aralığı kapsamında geriye ışık tutacak olursak, bundan otuz yıl önce yönetişim kavramı yoktu. Çünkü yönetim klasik anlamda yürütülen, yöneten ve yönetilen kavramlarıyla anlamlanan bir olguydu veya faaliyetti. Bu gün ise Toplam Kalite Yönetimi, Amaçlara Göre Yönetim, Sistem Yaklaşımı gibi birbirinden farklı bir çok yönetim kavramı ve tarzı ortaya çıktı.
Eğitim kavramına geldiğimizde, onyıllar öncesinde Eğiten ve Eğitilen(ler) bir araya gelerek eğitim faaliyeti gerçekleşiyordu. Çok doğal olarak buna “eğitim” diyorduk. Şimdilerde ise, mekan, suje, araç ve obje faktörlerindeki başkalaşım ve asimetrik değişimler “yönetişim kavramının doğmasını zorunlu hale getirmiştir. (daha&helliip;)
Etiketler: eğiltim, Eğitim, eğitim teknolojileri, eğitişim, eğitişim kavramı, klasik eğitim, modern eğitim, tekno-eğitim
Sosyal Medya ile ilgili daha önce “Asosyal Medya Depremi” başlıklı yazımızı iki ay önce başlatmış ve konunun güncel siyasal boyutuyla ince ayar ve kalın ayar etki tepki, sebep ve sonuçlarını kabaca irdelemiştik. Medyadaki transformasyondaki,algı ve ilgi kaymasının kişilerden ve kurumlardan bağımsız olarak yansıması ve görünümünü daha sonra dile getireceğimizi belirtrmiştik.
Gerek 20 yıl sonraki değişmek zorunda olacak alışkanlıklarla desteklenmiş hedonik faktörler, gerek ekonomik faktörler ve gerekse kağıt basıyla dişe diş rekabet içine girmiş olan dijital (elektronik ortamda) yayının öteden beri kartelleşmiş ve hakçalık noktasında (geçerlilik ve güvenilirlik noktasında) suyu bozulduğundan bireyleri belki de çok daha subjektif durum taşıyan atomize (nükleer) medyaya (daha&helliip;)
Etiketler: algı, klasik medya, meda, medya algısı, medyadaki fisyon, medyanın sonu, mikro medya, sosyal medya
Özellikle yazı başlığını ikilemli olarak koydum. Çünkü başlığı okuyanlar bir çok yavru soru daha üretecekler beyinlerinde. Ne bunlar:
Asfalt ve Parke ikilemi, yol için ve kaldırım için yapılabilir, trafiğe kapalı caddeler ve açık caddeler için yapılabilir.Tarihi kentler / şehirler için ve yeni şehirler için yapılabilir.
Sırayla gidecek olursak:
İlkin ne olursa olsun, kaldırımlar için bir kentte mutlak surette parke veya parke benzeri yol kaplama malzemeleri kullanılmalıdır. Günümüzde bununla ilgili oldukça ucuz ve farklı özellik ve biçimde kaplama malzemeleri (daha&helliip;)
Etiketler: asfalt, belediyecilik, Kent, kent estetiği, kent kültürü, kentiçi ulaşım, parke, şehir, şehir ve mimari, şehiriçi ulaşım, trafik düzenlemesi, yerel yönetim, yol, yol altyapısı, yol kültürü, yol mühendisliği, yol yapımı
Nisan 29th, 2013 | in
Bilim & Teknoloji,
Bilinçlenme,
Çevre & Doğa,
Eğitim,
Felsefe,
Fütüroloji,
Sağlık,
Toplum,
Ulaşım & Trafik,
Yaşam |
Yorum Yapin
Bu Günün Sorunlarını Çözmek Prim Yapmıyor, İşte Yarının Sorunları
“Sakalım yok ki dinlensin” sözünü söylemekten de, dinlemekten de sıkıldım. Öyle ki, belki bir çözüm olur diye sakal bıraktım. Şimdi sakallıyım ve sözlerimin dinlenip dinlenmeyeceği konusunda
test dönemine girdim. Bu günün sorunlarına ilişkin nelere dikkat çektim ve neleri önerdiysem DİNLENMEDİ. O zaman senin önerilerin çürük demek ki” diyebilirsiniz. Ama buna hakkınız yok. Çünkü ortaya koyduğum öneriler, BU GÜN İÇİN gözardı edilirken, en geç on yıl içinde aynısıyla uygulanmakta. Sanırım benim insanlarla ve/veya toplumla kronolojik bir problemim var. İşte ben de bu problemi biraz daha dramatize etmek istiyorum.
Bu günün değil yarının önemli sorunlarından birkaç tanesini dile getirmeyi düşündüm. (daha&helliip;)
Etiketler: çözümler, cyber, cybersapience, etik sorunlar, fütüroloji, gelecek bilimi, insan, mekatronik, sorunlar, sporcu etiği, teknoloji, Toplum
Terminolojik olarak “Şehir” mi “kent” mi ayrımına girmeyeceğim. Şehir kavramı ile Kent kavramını ayrı değil, aynı anlamda gören bir yaklaşımla “kent” terimi üzerinden değerlendirmemi yapmak istiyorum.
İdeal kent nüfusu, ideal kent formu, ideal kent büyüklüğü (coğrafi olarak) değerlendirmeleri için kriterlere bakmak lazım. Neye ve/veya kime göre.
İdealden kasıt eğer, mantıksal bir yapı ise, değerlendirmemiz yine başka olacaktır.
Burada bir terim daha bulunmaktadır. “Optimum Kent….” Coğrafi büyüklük olarak, nüfus büyüklüğü olarak, ekonomik büyüklük olarak vs. Burada bir başka yöne daha değinmek istiyorum. O da
“ideal kent” arayışı, “optimum kent” arayışıyla aynı tanımda örtüşe(bil)ecek mi?
(daha&helliip;)
Etiketler: en iyi kent, en iyi şehir, ideal kent, iyi kent, iyi şehir, Kent, kent büyüklüğü, kent ekonomisi, kent sosyolojisi, kentlerin büyümesi, optimum kent, şehir
“Öğretmene Varamadım,
Naylon çorap giyemedim, aabum aabum gız aaabum.”
Geçenlerde ÖSYM’nin yaptığı LYS sınavında tanıştığım bir öğretmen arkadaşımdan duyduğum bir cümle yazının konusunu oluşturuverdi. Öğretmenlerimizin veya eğitimcilerin sorunlarını konuşmak için 24 Kasım harici bir gün belirlemiş olmaktan özür diliyorum.(!) Öyle ya, öğretmenin veya eğitimcinin sorunları ancak bu tarihte gündeme getirilir. Eğitim ve öğretime dair bütün cilalı laflar ve ritüeller (daha&helliip;)
Etiketler: Eğitim, eğitimin önemi, Ekonomi, öğretmen maaşları, öğretmenler, Toplum, Yaşam
Bu gün Pazartesi.
Ağ açısından ve ağa açısından önemli bir gün.
Bu gün işyerlerinin ofislerin / pazarların açıldığı gün. Bu gün ağın en yoğun günü. Ağanın da yoğun günü. Kapının açılmasından sonra ilk işlerden birisi düğmeye dokunmak. Neyin düğmesi bu? Cam veya plazma ekranın düğmesi. Düğmeye dokunduğumuzdan itibaren işyerinden çıkana kadar geçen zaman boyunca herkes ağı ve ağların ağasını beslemekte.
Eskiden pazaryerlerinde en merkezdeki dükkanı tutmak en kazançlı şeylerden biriydi. Çünkü kalabalığın ne kadar ortasında olursanız, o kadar müşteri demekti. Yani pazar yerinin ortaları insan ağının ortalarıydı.
O günün kalabalık merkezlerde dükkan açan ağaları 1980 li yıllardan bu yana cam ve plazma ekranlara dokunmakta geç kaldılarsa eğer, dijitalin ağ(@)ları (daha&helliip;)
Etiketler: ağ, bilgi agı, bilgi ağları, bilişim, elektronik ağlar, insan, Toplum, Yaşam