Yakın dönem Türk siyasal hayatının en ateşli ve de ekonomik kriz içinde fırtınaların koptuğu bir dönemini geçiriyoruz. İşsizlik oranlarının yüzde onbeşlerde gezindiği bu oranları ört bas etmek için, bedelli askerliklerin, üniversitelere sınavsız geçişlerin kolaylaştırıldığı, gençlerin sıcak gündemi görmemesi ve ilgilenmemesi için futbol ve müzik afyonuyla uyutulduğu bir dönem içindeyiz.

Bu sıcak dönemde bir taraftan kontr  ergenekon gücü, bir taraftan da ergenekon gücü birbiriyle acımasızca mücadele etmekte.

Son operasyon dalgalarının artması, her geçen gün yeni bir dalgayla birilerinin içeri alınması,  en son da, Sn. Saylan’ın evinin aranması, Sn. Haberal’ın sorguya çekilmesi bir de bu kişilerin hali hazırda ağır sağlık sorunları yaşıyor olması, kontr ergenekon cephesini hayli sıkıştırmış hatta gündem kontrergenekon aleyhine dönmeye başlamıştı.

Tam bu sırada hukuken İstek Vakfına ait bir arazide lav silahlarının muhtelif bomba ve müştemilatının çıkması kontrergenekon cephesine büyük nefes aldırdı. Şimdi daha sıkışık ve daha hararetli günlere doğru giriyoruz. Zira II. cumhuriyet mitingleri dalgası Mayıs aylarına doğru bizi beklemekte.

Aslında son bulunan Mühimmata kadar kriz içinde toplumsal baskının da etkisiyle Ergenekon Süreci kapanmaya veya kapatılmaya zorlanacaktı. Ne var ki şu an için ele geçirilen mühimmat böylesi tersine dönmekte olan beklenti ve eğilimcilerin ezberini bozmuştur.

Bu gün için, Ergenekon cephesinin ve ilgililerinin dikkatten kaçmayacak derecede mağduriyetleri toplum tarafından görülürken, bir taraftan da mühimmat nedeniyle kamuoyu, sürecin yine de devam etmesi gerektiği yönünde olşumakta. Bu durumda Mayıs Ayında planlanan II. Cumhuriyet mitingleri o günlerde olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde icraa edilecek, dön baba dönelim oyunundaki gibi, bir kesim insan bir kesim insana karşı “senin kalabalığın,” “benim kalabalığım”  yarışması yapılacak, bizlere de “ben bu filmi görmüştüm” demek düşecektir.

Her zaman ve her yerde ekonomik devler çıkar veya menfaatleri gereği birbiriyle mücadele ederken, olan hep zavallı ve aymaz halka olmaktadır. Birileri kullanılan kişilerin üstüne basarak yeni krallıklar inşa edecek, birileri ise, o krallıkta hizmetkar olma umuduyla canını verecektir.

Çizdiğim, acı ama şaka diyemeyeceğim böylesi kısır ve pembe olmayan bu tablonun gerçek dışı çıkmasını veya yalan olmasını ne çok isterdim.

Sonuç: Yine de işsizlik oranı %15 lerde

             Yine de de gelir bölüşümü korkunç uçurumlar içinde

             Yine de devekuşlarının kafası kumun içinde.

Ayınlık yarınlar bile dilemek gelmiyor içimden. Ama buna mecburum. Zira ümitvar olmak zorundayız. Bu ülke bizim.

Ulusal Egemenliğimizin simgesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 89. yıldönümü ve dünyanın tek Çocuk Bayramı olan “ulusal egemenlik ve çocuk bayramı”; Tüm çocuklara, Türk halkına  kutlu olsun. 23 Nisan’ın Hakimiyyet-i milletin kurumsal bağlamda ibtidasından bahisle, demokrasinin tabana yayılması, sözde değil özde demokrasiyi hayata geçirebilmemiz temennisiyle.

Not:

Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.timeturk.comwww.bilgievreni.com, www.haberanaliz.net www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.net, www.kamudanhaber.com www.gercekgazete.web.tr,  ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Balıkesir Demokrat, Marmara Bölge, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz

Etiketler: , , , ,