ANA SAYFA YAZILARI / DR. AHMET FİDAN YAZILARI / Genclik ve Trend Uzerine Guzelleme

İdam cezası infaz edilen Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in, i Ramadi kentinde gömüleceği bildirildi. Ailesi tarafından Reuters'a gönderilen açıklamada, Saddam'ın, cezası infaz edilmeden önce avukatlarına doğum yeri Tikrit yakınlarındaki Avja köyüne ya da Ramadi'ye gömülmeyi vasiyet ettiğinin öğrenildiği belirtildi.

Yabancı güçlerin önce büyütüp besleyip sonra yargılayıp idam etmesi ve idamın infazının bir kurban bayramı arifesine gelmiş olması açık açık İslam dünyasıyla dalga geçmektir.

Saddam cezayı hak etse blie bu cezayı ona kendi halkı vermeliydi. Şu anda olmasa bile bu infaz gelecekteki Irak halkının bilincinde derin yaralar açacaktır.

Şimdi özellikle Avrupa Birliği liderleri büyük bir sınava girmiştir. Aynı tepkiyi Öcalan'ın muhtemel idamında gösterebilecekler mi? Göreceğiz ama, Nerdeeeeeeeee!

Ne idammış bee. Ne hukukmuş bee. Uluslararası hukuk her zaman uluslararası guguk kuşudur. Kimin elinde. Tabi ki egemen emperyalist güçlerin elinde. Güçsüzler ise sadece ve sadece örümcek ağlarına takılan zavallı sineklerdir.

Yok öyle büyüt büyüt, şımart, komşularına saldır, kendi ulusuna bile zulmetme görevini ver. Sonra çok fazla güçlenince tut cezasını ver. Saddam ile Fransa devlet başkanı Jak Şirakın (Jacques Chirac) dostluğu daha dün gibi zihnimizde. Ekonomik gücü olmayan bütün ulusların bütün devletlerin sonu budur. İthalatı ihracaattan fazla olan ülkelerin sonu budur. Dışa bağlı ülkelerin sonu budur.

Bu infaz şekli, sömürgeciliğin son çırpınışlarının yapıldığı dönemlerde yine Diktatör Musolini zamanında ülkesini savunmaya çalışan Ömer Muhtar'ın idamında da görülmüştü. O zaman da yine emperyalist güçler bir müslüman ülkenin liderini idam etmişti. Ancak şunu belirtmek gerek Ömer Muhtar ile Saddam Hüseyin taban tabana zıt iki kişiliktir. Biri tam anlamıyla kahramanken (Ömer Muhtar) diğeri ise (Saddam Hüseyin) emperyalist güçlerin beslemesiyle ortaya çıkmış bir zorba kahramandır. Ancak bu iki kişiliğin ortak noktası, her ikisinin de Müslüman bir toplumun liderleri olmasıdır.

Seyretme bakma lüksümüz yoktur. Kütüphanelerin beşten sonra kapanmaması araştırma merkezlerinin yirmidört saat çalışması AR-GE departmanlarının fazla mesai yapması zorunluluk haline getirilmelidir.

Acilen Atatürk'ün çizdiği hedefin üzerine çıkmak için o hedefi tutturmak zorundayız. Önce muasır medeniyet seviyesi ve aynı zamanda muasır medeniyet seviyesinin üstü. Dünyaya önce maddi değerleri sonra da kültürümüzü ihraç etmeliyiz. Bunun yolu da çalışmaktan, üretmekten geçer. Tüket, kullan at kültürü bize sunulmuş cicili bicili dev bir tuzaktır.

Bu nedenle doğum günü, sevgililer günü, yılbaşı vb. günlerde parayla satılmayan hediyeler ve armağanlar alın. Tüketim toplumunun malzemesi olmayın. Aksi takdirde Saddam'ın afyon yutmuş halkı gibi liderlerimizi sözüm ona mahkemelerde yargılarlar gözümüzün içine baka baka idam ederler.

Nasıl ki şu an Öcalan'ın idamını izleyemiyorsak ve buna müdahale edemiyorsak aynı şekilde bu ülkenin liderlerinden biri de idam edilir, veya şu ya da bu şekilde öldürülür de bir ses çıkaramayız. Uyanın ey Türk Milleti. Yarınlar bize mutluluk getirmesi için çok çalışın. Benim dediğim için çalışmasanız bile ekonomik güç için çalışın. Güçlü olmak çok önemli değil derseniz Allah'ın emri için çalışın. Çünkü Allah tembeli sevmez.