Belediyelerde Bütünşehir Uygulamasına İlişkin Sorunlar ve Çözümleri

Yerel Yönetimlerde Bütünşehir uygulamasının gerekliliğini bundan önceki yazımda dile getirmiştim. Gerek bundan önceki 1580 sayılı belediye kanununda, gerekse 3030 sayılı Büyükşehir Belediyesi kanununda öngörülen türel ayrımlamanın yeni 5216sayılı kanunda fazlaca zorlandığı görülmektedir. Belde belediyesi/Birinci Kademe Belediyesi, Normal belediye / İl ilçe belediyeleri ve Büyükşehir Belediyesi olarak ölçek açısından kent alt yapı ve üst yapısı ve dahi kent makroformu açısından ayrımlamanın yetersiz kaldığını görmekteyiz. Çünkü, eski büyükşehir belediye kanunu kentler için kabaca 250 bin nüfusu gerekli görürken, yeni yasa 750 bin nüfusu gerekligörmektedir. Bu gereklilik kent kuramında "ideal kent büyüklüğü açısından doğru fakat yeni yerleşimler ve kent dinamizmi ve hızlı kentleşen bölgeler için çok önemli sorunlar doğurmaktadır.

Önceki yazımda dile getirmiş olduğum, Denizli'de uygulanan ve çok yakında Trabzon'da da uygulanacak olan Bütünşehir ara formülü eski yasa ile yeni yasa arasında ortalamacı bir çözümleme getirse de bu çözümleme kendi içinde uygulamaya yönelik sorunlar doğuracaktır. Ancak bu çözümleme sorunlar doğuracak diye bütünşehir uygulamasını gözardı etmek veya hiçe saymak doğru olmayacaktır. Zira bütünşehir uygulaması, kanımca/kanımızca kent gelişim ivmesinin yüksek olduğu bölgelerde gereklilik yer yer de zorunluluk halini almaktadır.

Bütünşehir Uygulamasında Belde Belediyelerinin Durumu:

Normalde bir yerleşim yeri büyükşehir haline geldiğinde o sınırlar içindeki belde belediyeleri eğer nüfusları 50 binin üzerinde ise, "Büyükşehir İlk Kademe belediyeleri" haline gelmektedir. tüzel kişilikleri devam etmektedir. 50 binin altındakilerin belediyelikleri düşer, köy ise, tüzel kişilikleri sona erer, Ancak bütünşehir uygulamasında bu konu tam olarak nasıl uygulanacaktır, şu an için bütünşehir uygulamasına yönelik İçişleri Bakanlığı tarafından onaylanarak yürürlüğe giren kararda (henüz proje) Trabzon için 7 belde belediyesi ve 29 köy belediye sınırlarına alınmıştır.

Buna göre;

Trabzon ili merkez ilçeye bağlı Akyazı, Akoluk, Çağlayan, Çukurçayır, Gürbulak, Pelitli ve Yalıncak belediyeleri ile Ağıllı, Ayvalı, Akkaya, Aktoprak, Beştaş, Bulak, Çamoba, Çilekli, Çimenli, Düzyurt, Dolaylı, Doğançay, Fatih, Geçit, Gölçayır, Gözalan, Gündoğdu, İncesu, Karakaya, Kavala, Karlık, Kireçhane, Kutlugün, Subaşı, Tosköy, Yeşilbük, Yeşiltepe, Yeniköy ve Yeşilyurt köylerinin tüzel kişilikleri kaldırılarak, Trabzon Belediyesi sınırları içine katılmıştır. Durumun artık geri dönüşü oldukça zordur. Olsa olsa, buradaki yerel otoriteler katılım konusunda referandum yapılması için talepte bulunabilir. Bu da en iyi ihtimalle zaman kazandırır. Nihayetinde öngörülen proje geç te olsa uygulanır. Bu aşamalardan sonra yapılacak olan, yeni bütünşehir belediyesine dahil edilecek yerleşim yerlerinin bu günden itibaren 1/1000 den daha büyük ölçekli planlarında merkezle uyuma çok daha fazla dikkat etmeleridir.

Büyükşehir Belediyeleri ve Bütünşehir Uygulamasında Lineer Kent Formu Sorunsalı:

Sorun: Merkezden çevreye 20 km lik daire çizilmesi durumunda (Trabzon için kentin doğu batı ekseninde sorun yoktur fakat,) bir tarafı denize dayandığından dolayı kuzey güney eksenindeki yerleşim yerlerinin bütünşehirle entegrasyonu oldukça sorunlu/zahmetli olacaktır. Böylesi uygulamalar Türkiye'nin başkaca bir çok belediyesinde yinelenecektir. Katılım ve eşgüdüm sürecine ilişkin tartışma ve gelişmeler önümüzdeki günlerde yine ısınacaktır.

Deniz tarafına doğru gidilemeyeceğine göre, yani kentin kuzeyine doğru daireyi tamamlamamızın anlamsız olacağından dolayı, güney ekseninde hinterlanda doğru ilerlendiğinde bu bölgelerin kent dokusuyla alakasının olmaması fiili durumunu nasıl çözümleyeceğiz. Bu bölgeleri büyükşehirle veya bütünşehirle nasıl bir araya getireceğiz.

Kent imar planları, nazım imar planları ve master plan açısından 1/1000 ölçekliden 1/5.000 ve 1/10.000 imar ve nazım imar planlarının, 1/25.000, 1/50.000, 1/100.000 çevre düzeni ve master (ana) imar planlalarının birbiyle entegrasyonunda, ve planlar arasında hiyerarşik uyumda çok ciddi sorunlar yaşanacaktır. Orta Karadeniz Bölgesinin bir kısmı için yapılmış olan ve geçen yıllarda iptal edilmiş olan ve yeniden yürürlüğe girmiş olan 1/100.000 ölçekli bölgesel plan ile Trabzon bütünşehir kapsamındaki kentsel alanın eklemlenebilmesi Trabzon Belediyesi'nin bu güne kadar yapmış olduğu 1/5.000 lik planı yetersiz kalacaktır. Ne var ki, kentin lineer formu 1/10.000 lik planı bile kaldıramayacaktır.

Şu var ki, 1/100.000 lik bölge planının bu kapsamdaki belediyeler ve özellikle büyükşehir olma yolundaki Trabzon Belediyesi'nin uyum sağlaması oldukça zor olacaktır. Bu nedenle bu sorunların aşılması ideale en yakın çözüm için mutlak surette konsensüs ile mümkün olabilecektir.

Trbazon Özelinde Türkiye Geneli Büyükşehir mi Bütünşehir mi?

Bütünşehir uygulamasına belde belediyelerinden gelen itirazlar ve açılmış olan davalar süreci ister istemez sekteye uğratmış ve merkezi yönetimi başkaca arayışlara sürüklemiştir. Bu da, büyükşehir belediye kanunun ilgili maddesini değiştirerek nüfus kriterinde belirtilmiş olan 750.000 lik sınırın kent merkezi ya da belediye sınırı nüfusu olarak değil de bütün bir il nüfusu olarak değiştirilerek bu kapsamda Türkiye geneli olarak yaklaşık 15 belediyenin de yararlanması söz konusu olacaktır.

Bu tür bir açılımın bütün Türkiye belediyelerine bu nüfus ölçeğinde açılması kanımca yanlış olacaktır. Zira kent sınırı dışındaki nüfus esas alınacaksa bunun en azından büyükşehir belediyesi kanunu çalışmalarında dile getirilen bir milyon nüfusun esas alınması daha doğru olacaktır. Yani kısaca, eğer kent merkezi değil de bütün bir ilin siyasi sınırı dikkate alınacaksa bu nüfusun 750 bin değil de Bir Milyon nüfusun aranması daha isabetli olacaktır. Bu durumda kent dinamizmi ve makroform gerekliliği açısından sürdürülebilir bir uygulamasın yapılabilmesi için nüfus olarak Bir Milyon nüfusun temel alınması gereklidir.

Sonuç:

Eğer bütünşehir uygulamasına gidilecekse kentin lineer formu büyük bir sorun ortaya çıkaracak ve bunun aşılması için ilave çözümlemelere gidilmesi gerekecektir. Ayrıca bölgedeki belde belediyelerinin kapatılması konusundaki itirazların da ikna etmek veya kamuoyu oluşturmak suretiyle makul çözüm yolununun "konsensüs" ile aşılması doğru olacaktır.

Eğer bütünşehir uygulamasından vazgeçilip kent merkezi nüfus yerine il siyasi sınırı nüfusu dikkate alınacak bir yerel yönetim türü tercih edilecekse o zaman da kent bilimi ideali olarak (her ne kadar ideal bir ana kent büyüklüğü olmasa bile) bir milyon sınırını aşmış yerleşim yerlerinde bu uygulamaya gidilmesi gerekecektir.

Bu uygulamanın bütün Türkiye için bir durum oluşturacağından dolayı, kendini bazı belediyelerin bu standarda kavuşturabilmeleri için zamana ihtiyaç duyulacaktır. Bu durumda en azından Trabzon için bütünşehir uygulaması sürecinin sürdürülmesi ve bir an önce konsensüs ortamının oluşturulması gerekecektir. Bu konuda şahsımın da desteği katılımı ve organizasyonuyla yerel yönetimler, akademik çevre, sivil toplum kuruluşları ve ticaret ve sanayi odaları katılımıyla "Yerel Yönetimlerde Bütünşehir ve/veya Büyükşehir Uygulamaları ve Trabzon Belediyesi Örneği" başlıklı bir panel düzenlenmesi isabetli olacaktır.

Ülkemiz için aydınlık yarınlar temennisiyle.

Not: Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.bilgievreni.com, www.gazetecanik.com, www.kamudanhaber.com, www.siyasalforum.net, www.ahmetfidan.com ile, Halkın Sesi, Gazete Canik vb. kağıtbası gazetelerde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , ,