Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Toplum

 

Haziran 28th, 2018 | in Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin

24 Haziran Seçimlerinde Halkın Partilere Mesajları

Üç gün önce, seçimin genel sonuçlarıyla ilgili sinestezik yöntemli asonans ve aliterasyon söz dizimi tekniğiyle kaleme alınan, yaklaşık 25 yıllık tecrübelerime ve siyasal gözlemlerime dayanan ve toplumbilimsel uzanımları olan, yordamlama niteliğindeki değerlendirmeler yapmıştım. Bu değerlendirmelerimde, kayda değer bütün siyasal partilerle birlikte, başkan adaylarını da bileşik olarak irdelemiştim.

Şimdi, büyükten küçüğe, halkın siyasal partilere verdiği mesajları sıralamak istiyorum:

AK Partiye Halkın Mesajı:

A- AK Partili Olan Halkın Mesajı: AK Partili halk kendi partisine zaten sandıktan çıkan sonuçlarla açık seçik mesajını vermiş olsa da ayrıca şunları da demek istemektedir.

(daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

24 Haziran Seçimlerinin Sineztezik Analizi

 

Bir seçimi geride bırakıp geçim telaşesine girdik yine. Neler oldu bitti bu seçimde, Amerikan alaboroz usülü, yordamlamaya çalışalım.

  1. Başkanlık sistemi, şaşkınlıklar içinde geçen bir seçimin ardından nihayet resmen başladı. Seçimin resmi, reisin resesif propagandacılarını ezip geçerken, başta dominant aktörlü Reis olmak üzere  Muharrem İnce gibi dominant aktörlerle cebelleşmesiyle tamamlandı. Bu cedelleşmeden seçim akşamı bir bedelleşme oldu mu bilmem ama, seçim gecesi burnuma
  2. Londra merkezli bir dijital koku geldi sanki hayal meyal. Gelen koku, siyasetin bedelleşmesi için steril kalan sterlin üzerinden  (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

 

2017 Referandumunun İktidara, Muhalefete ve Yabancı Ülekelere Mesajı

Yazımızın başlığını koyduk koymasına ama, bu başlık doğrusu kesmedi beni. Şu
başlığı da kullanmak istedim. “İktidarın ve Muhalefetin Yüzde Elliyle İmtihanı” başlığını da kullanmak istiyorum. Bir başlık daha kullanmak istiyorum bu yazıma o da: “Kes Sesini Avrupa, Kendine Gel İktidar, Ders Çalış muhalefet”. Evet bu başlıkların her birisinin de yazımın başlığı olmasını isterim. Şimdi gelelim referandumun sonuçlarına. Pek tabi ki, referandumun sonuçlarını kategorik açıdan ele almak zorundayım.

 

1-REFERANDUMUN YURT İÇİNDEKİ SONUÇLARI:

1.1- Referandum Sonucunun (Halkın) İktidar Partisine Yönelik Uyarıları:

1.1.1- Ey iktidar, sen bu seçimi hukuken ve teknik olarak kazanmış olabilirsin. Ama ama sana vermiş olduğum vize, sistemi değiştirmene izin vermektedir. Ancak (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

 

Av Mevzuatında Avlak Bölge ve Meskun Mahal Tanımlarında Ortaya Çıkan Kavramsal Çatışma ve Çakışma

İnsan topluluklarının yaşamakta olduğu yerler tarih boyunca farklı isimlerle anılmıştır. Bu kavramlar kent bilimi, yerel yönetimler, sosyoloji (toplum bilim) beşeri coğrafya, antropoloji arkeoloji gibi kimi disiplinlerde doğrudan veya dolaylı olarak çerçevesi çizilmiş kavramlardır. Bu çerçevede öncelikle “meskun mahal” kapsamında kavramsal terminolojiyi en kısa şekilde ortaya koymak gerek.

Kent bilimi ve yerel yönetimler anlamında insanların toplu olarak yaşamakta oldukları yerlere, Türkçe dili kapsamında en küçükten en büyüğe doğru sıralayacak olursak, konut / mesken, mezra / köy, kasaba, (eski idari yapımızda) bucak, ilçe, il (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , ,

Nisan 4th, 2017 | in Hukuk, Siyaset/Politika, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Uygulanmasına İlişkin Zorunlu Gereklilikler

 

Başkanlık (Cumhurbaşkanlığı) Sisteminde Kuvvetler Ayrılığı ilkesi Kapsamında Egemenliğin Dağılımı ve  Demokratikliği Açısından Seçim Sistemlerinin önemi, Merkezi ve Yerel Yönetim Seçimlerinde Ön Seçimin Önemine İlişkin Birkaç Husus:

Türk yönetim tarihimiz boyunca geçerliliğini koruyan, “ulul emre itaat” deyimiyle siyasal hayatımızda bu güne kadar gelmiş toplumsal siyasal psikoz, gerek kadim Selçuklu gerekse Kadim Osmanlı devlet, hükümet ve bürokrasi geleneğinde yerini korumuştur. Son 950  yıldır tabanda (avamda) ve tavanda (havasta) yerleşik hale gelmiş bu psikoz yasama, yürütme yargı erklerinin kendi zamanına göre kendine (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , ,

 

Yerel Kamusal Hizmetlerde Maskülen Uygulamalar ve Maskülen Sorunlar

Yerel Kamusal Hizmetlerde Maskülen Uygulamalar ve Maskülen Sorunlar

 

İkibinli yıllara kadar sürekli olarak konuşulup tartışılan ve 2005 yılından itibaren gerçekleştirilen Yerel Yönetim Reformları, 1930 tarihinden bu yana süregelen yerele ilişkin kronik sorunları bir dizi hukuksal  düzenlemelerle çözmeye çalışmış yapılan tüzel çalışmalarla
bu günkü haline getirilmiştir.

Son elli yılda, küresel demografik, teknolojik ve kentsel gelişme ve ivmelenmelerin bir sorucu olarak ortaya çıkan mekanların daralması, iletişim teknolojilerindeki baş döndürücü gelişme nedeniyle “teknosfer” deki hızlı yoğuşma, lineer çözümlemelerin yanında vertikal çözümlemeleri zorunlu kılarak kentsel tasarımları yeni baştan gözden geçirmek zorunda bırakmıştır. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletlerce yürütülen (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , ,

 

Bir Kent Kültürü: Biii-sik-lett-lenn-mee-lii-yiz!

Bir Kent Kültürü:
Biii-sik-lett-lenn-mee-lii-yiz!

2000 li yıllara kadar ışıltılı ve conconlu kentler, onca cazibesiyle taşradaki ve kırdaki her bireyin hayaliydi. İkibinli yıllara kadar kentte bazı sıkıntılar olsa da yaşama imkanı hala bulunuyordu.

Dakikada bir motorlu taşıtın trafiğe çıktığı gerçeğini göz önüne aldığımızda, Türkiye ve bu gibi ülkelerde artık kent merkezlerinde yaşamak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Yerel yönetimler buna ilişkin olarak toplu taşım sistemleri üzerine odaklanmışlardır. Buraya kadar ezbere açıklamalar yaptık. Şimdi ifadenin ezber bozan kısmına gelecek olursak, artık kent merkezlerindeki nüfusu maalesef hangi tür olursa olsun, toplu taşım sistemleri dahi kaldıramamaktadır.

Düne kadar lineer (yatay) ulaşım ve dağıtım sistemleri, 2000 li yıllardan sonra, yerini vertikal (düşey) ortamlı sistem tasarımlarına bırakmıştır. Yani sizin anlayacağınız, yer altına, üst üste iki kat, üç kat raylı ulaşım sistemleri inşa edilmeye başlanmıştır. Ağır raylı sistem, hafif raylı sistem, cadde tramvayı gibi vertikal tabanlı çözümlemeler (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

Ocak 8th, 2017 | in Bilinçlenme, Eğitim, İş yaşamı, Kent/Şehir, Kültür ve Sanat, Pazar Yazıları, Psikoloji, Toplum, Yaşam | Durun, Gitmeyin! için yorumlar kapalı

 

Pes Etmeye Yeltenenler, Durun, Gitmeyinn!

Pes Etmeye Yeltenenler, Durun, Gitmeyinn!

 

Ülkemizde bir yığın yanlışları gördükçe kaçasınız geldiği olur. Değiştirmeye düzeltmeye gücünüzün yetmeyeceği türden. Hayır öyle değil aslında. Yurdumuza sahip çıkıp, mutluluğu biraz da yakında tanımlayarak güzellikleri burada yaşamaya çalışmak en doğrusu.

İnternet medyasında, sevgili Cem Boyner’in yazmış olduğu yaygın olarak geçse de gerçekte ona ait olmayan fevkalade güzel bir yazı okudum. Virgülüne bile dokunmadan sizlerle paylaşıyorum.

Durun, Gitmeyin!

Bir yöneticinin  personeline gönderdiği (iddia edilen) yazı:
Herkeste bir gitme arzusu. Dolar uçuşa geçmiş, başkanlık tartışmaları canını sıkıyor, sınırımızda savaş, içeride terör belası, biliyorum…
Ama, nereye gideceksin ki zaten? (daha&helliip;)

Aralık 17th, 2016 | in ahmet fidan, Siyaset/Politika, Toplum | Yorum Yapin
www.yazarportal.com-siyah-beyaz-turk-bayragi

İnadına Biriz ve Bütünüz

Düşmanın övdüğü dostum olamaz, düşmanımı öven dostum olamaz.

Türkiye’nin savaşa girmesi için elinden geleni yapmaktalar.
Asıl amacın, Türkiye’nin parçalanması olduğu zaten bilinmete. Bunun için, en kolay yol, elbette ki terör. Ama bu topraklarda yaşıyorsak, bu toprakların üzerinde kurulu bulunan TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’nin yönetimi olan meşru hukumetine siyasi olarak oy verelim veya vermeyelim, böylesi zamanlarda sahip çıkmak vicdani, insani görevimizdir.
Yurdunu seven herkes bu ülkenin zararına yol açacak amacı ihanete varan fiil ve davranışları görürse devletin meşru denetim organlarına bildirmelidir.

(daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Kızılötesi, Morötesinin Komşusudur.

Hayatı takmak istemeyebilirsiniz, ama hayat taktırır.

Koyar yumruğunu vurur masaya.

Öyle okkalı laflar, beylik sözler söyleyebilirsin tabi.

Çünkü konuşmak kolay.

Ağzı olan bunu keyifle yapar.
Ama hayat, yediriverir o lafları çoğu zaman.
Hatta yemek istemesen bile ellerine yüreğine,
mecaline bastırarak yedirir zorla bağırta bağırta.
Bazen de beceriverir hayat seni. Belini incitmeden ve gülümseyerekten.
*****
Kim mi hayat. O hiç belli olmaz, bazen patronun, bazen işçin, bazen müşterin, bazen öğrencin-hocan, bazen kocan veya karın, bazen komşun, bazen baban-anan, bazen çocuğun, bazen eşin, bazen dostun… (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , ,