:: Psikoloji
Trafikten Hayata, 10 AF Kuralı, Trafikte On Ahmet Fidan Kuralı
- Önünüzdeki araçla aranızı az bir açmaya durun, hemen birisi o boşluğu doldurur.
Hayatın Raconu: Hayat boşluktan nefret eder, boşluk öyle veya böyle hemen doldurulur. Hak edenmiş, etmeyenmiş, bu zerre fark etmez, o nedenle hayattaki boşluklara fırsat vermeyin.
- Birisini Sollamaya kalktıysanız, hemen sollamakta olduğunuz araç, gaza yüklenmeye çalışır.
Hayatın Raconu: Her yerde ve her zaman rekabet kaçınılmazdır, önemli olan, rekabeti ustaca sürdürmektir, rekabetsiz bir yaşamı ancak öldüğünüzde tadacaksınız.
- Yoğun trafikte birden önünüzde bir şeridin boş olduğunu görüp fırsattan istifade o şeridi doldurduğunuzda, arkanızda sizi takip eden ve o şeridi doldurmaya başlayan konvoy oluşuverir.
Hayatın Raconu: Bir yenilik yaptığınızda, bu yararlı veya menfaatlere hitap (daha&helliip;)
Etiketler: ahmet fidan kuralları, hayat ve trafik, trafik ve hayat, trafikte 10 racon, trafikte on racon
Ocak 9th, 2017 | in
Bilim & Teknoloji,
Bilinçlenme,
Çevre & Doğa,
Eğitim,
Kent/Şehir,
Kültür ve Sanat,
Psikoloji,
Sağlık,
Toplum,
Ulaşım & Trafik |
Yorum Yapin
Bir Kent Kültürü:
Biii-sik-lett-lenn-mee-lii-yiz!
2000 li yıllara kadar ışıltılı ve conconlu kentler, onca cazibesiyle taşradaki ve kırdaki her bireyin hayaliydi. İkibinli yıllara kadar kentte bazı sıkıntılar olsa da yaşama imkanı hala bulunuyordu.
Dakikada bir motorlu taşıtın trafiğe çıktığı gerçeğini göz önüne aldığımızda, Türkiye ve bu gibi ülkelerde artık kent merkezlerinde yaşamak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Yerel yönetimler buna ilişkin olarak toplu taşım sistemleri üzerine odaklanmışlardır. Buraya kadar ezbere açıklamalar yaptık. Şimdi ifadenin ezber bozan kısmına gelecek olursak, artık kent merkezlerindeki nüfusu maalesef hangi tür olursa olsun, toplu taşım sistemleri dahi kaldıramamaktadır.
Düne kadar lineer (yatay) ulaşım ve dağıtım sistemleri, 2000 li yıllardan sonra, yerini vertikal (düşey) ortamlı sistem tasarımlarına bırakmıştır. Yani sizin anlayacağınız, yer altına, üst üste iki kat, üç kat raylı ulaşım sistemleri inşa edilmeye başlanmıştır. Ağır raylı sistem, hafif raylı sistem, cadde tramvayı gibi vertikal tabanlı çözümlemeler (daha&helliip;)
Etiketler: bisiklet, bisiklet kültürü, kent ve sağlık, kentsel yaşam, sağlıklı yaşam, yaya trafiği
Ocak 8th, 2017 | in
Bilinçlenme,
Eğitim,
İş yaşamı,
Kent/Şehir,
Kültür ve Sanat,
Pazar Yazıları,
Psikoloji,
Toplum,
Yaşam |
Durun, Gitmeyin! için yorumlar kapalı
Pes Etmeye Yeltenenler, Durun, Gitmeyinn!
Ülkemizde bir yığın yanlışları gördükçe kaçasınız geldiği olur. Değiştirmeye düzeltmeye gücünüzün yetmeyeceği türden. Hayır öyle değil aslında. Yurdumuza sahip çıkıp, mutluluğu biraz da yakında tanımlayarak güzellikleri burada yaşamaya çalışmak en doğrusu.
İnternet medyasında, sevgili Cem Boyner’in yazmış olduğu yaygın olarak geçse de gerçekte ona ait olmayan fevkalade güzel bir yazı okudum. Virgülüne bile dokunmadan sizlerle paylaşıyorum.
Durun, Gitmeyin!
Bir yöneticinin personeline gönderdiği (iddia edilen) yazı:
Herkeste bir gitme arzusu. Dolar uçuşa geçmiş, başkanlık tartışmaları canını sıkıyor, sınırımızda savaş, içeride terör belası, biliyorum…
Ama, nereye gideceksin ki zaten? (daha&helliip;)
arada-kalanlar-arada-kalmalar
Arasatın Çirkin Yüzü de diyebiliriz ona.
Arada kalır insanlar, bir çok bakımdan bir çok sebeplerle.
Çildi kırıştırır, yaşlandırır, kalbi buruşturur, yüzü düşürür, saçı ağartır, kalbi çıkmazlara sokar.
Arada kalanlar.
Nelerin arada kalmasına merak ederseniz, yüzlerce renk kartelasında renk beğenmek gibi en tatlıcasından…
Partiler arasında arasında arada kalırsınız.
Zorunda olduğunuz için gidersiniz seçim sandığına. Adımlarınız sizi cenazeye gider gibi taşır
Formaliteden işlemleri yaparsınız. Arada kalmışsınız bir kere. Bir yığın düşünce, bir yığın ideoloji
Ve o saklı kabine girdiğinizde boş boş bakarsınız pusulaya, hangisine versem kime versem niye ki dersiniz. (daha&helliip;)
Etiketler: ahmet fidan, hayat, İş yaşamı, pazar yazıları, pazar yazısı, Psikoloji
Kızılötesi, Morötesinin Komşusudur.
Hayatı takmak istemeyebilirsiniz, ama hayat taktırır.
Koyar yumruğunu vurur masaya.
Öyle okkalı laflar, beylik sözler söyleyebilirsin tabi.
Çünkü konuşmak kolay.
Ağzı olan bunu keyifle yapar.
Ama hayat, yediriverir o lafları çoğu zaman.
Hatta yemek istemesen bile ellerine yüreğine,
mecaline bastırarak yedirir zorla bağırta bağırta.
Bazen de beceriverir hayat seni. Belini incitmeden ve gülümseyerekten.
*****
Kim mi hayat. O hiç belli olmaz, bazen patronun, bazen işçin, bazen müşterin, bazen öğrencin-hocan, bazen kocan veya karın, bazen komşun, bazen baban-anan, bazen çocuğun, bazen eşin, bazen dostun… (daha&helliip;)
Etiketler: başlangıçlar, başlangıçların bitişleri, bitişler, büyük söz, hayat, iddialı olmak, sınırlar, temkinlilik, Yaşam
Ekim 1st, 2016 | in
Bilim & Teknoloji,
Bilinçlenme,
Çevre & Doğa,
Dünya,
Ekonomi,
Felsefe,
İş yaşamı,
Kültür ve Sanat,
Psikoloji,
Siyaset/Politika,
Toplum,
Yaşam |
Yorum Yapin
Tek Dişi Kalmış Doğu, Tek İşi Kalmış Batı Bağlamında, Oryantalist Toplumların Tüketiciliği
“Gezdik, gördük, yendik demiş Julius Sezar, M.Ö. Zelan savaşının ardından, Roma Senatosu’na gönderdiği (senatoyu) küçümseyici mektubunda. (Zelan, bu günkü Tokat’ın Zile ilçesidir) Bu BATI toplumunun SÖMÜRGECİ ve benmerkezci yapısının bir yansımasıydı.
Üçlü terkiple tarihte biz (islam coğrafyası adına Mevlana) ne demiş peki:
“Hamdım, piştim, yandım“.
Aradaki fark, ise, biri dışa dönük saldırgan, biri ise, içe dönük (batınî), muhafazakar. Tabi bunda (daha&helliip;)
Etiketler: batı toplumu, çağdaşlaşma, çalışma, doğu toplumu, Ekonomi, gelişme, ilerleme, İş yaşamı, Kültür ve Sanat, oryantalizm, Toplum
Aralık 28th, 2015 | in
Beslenme & Gıda,
Bilim & Teknoloji,
Çevre & Doğa,
Dünya,
Felsefe,
Kent/Şehir,
Kültür ve Sanat,
Psikoloji,
Toplum,
Yaşam |
Yorum Yapin
Kentsel Yaşam üzerinde Suyun Psikolojik, Sosyolojik ve Estetik Etkileri
1. Suyun / Sahilin Çok Kültürlülük ve Coğulcu / Kozmopolit Yaşam Üzerindeki Çizgisellik ve Sınır Etkisi
Üst başlıkta da dile getirdiğimiz gibi, sahil bandı, özellikle denize kıyı kentlerde denizaşırı toplumların uğrak ve geçiş yeri olduklarından en başta kullanılan dil açısından üretim ve tüketim ilişkileri bakımından, sosyal yaşam ve davranış kalıpları açısından, dünyalık işlerin yürütümü noktasında evrensel hukuk ve ulusal hukuk örgülenmeleri açısından çoğulculuğun koordinasyonu zorunluluğunu görmekteyiz. Gerek günümüz liman kentlerinde gerekse antik liman kentlerinde diğer kentlere göre kentin özgürleştirici iklimi, kentin kozmopolit kapısı derinlik veya dozaj olarak çok daha ileri boyuttadır. Kentlerin özgürleştirici iklimi, liman kentlerinden hinterlanda doğru geriledikçe tedrici olarak azalmaktadır. (daha&helliip;)
Etiketler: antik kentler, demografi, estetik, kensel yaşam, Kent, kent ve su, kentli, kentsel düşün, kentsel düşünce, mimari, sahil kentleri, su, Toplum, toplum bilim, Yaşam
Kasım 10th, 2015 | in
Bilinçlenme,
Çevre & Doğa,
Dil & Edebiyat,
Dünya,
Eğitim,
Ekonomi,
İş yaşamı,
Kara Mizah,
Kültür ve Sanat,
Medya & İletişim,
Mizah,
Psikoloji,
Siyaset/Politika,
Tarih,
Taziye - Protesto,
Tebrik ve Kutlama,
Toplum,
Yaşam |
Yorum Yapin
Öylesine Bir Taziye, Ölesiye Bir Kutlama
On kasımda kasım kasım kasılamadı öğretmenlerimiz öğretmenler gününde geçim derdine düştü dünya tasarruf gününü ıskalayıp savurganlıkları arasında. Kurban bayramında kurban olduk çoğu kötülüğe, yaklaşmak yerine riyakarlıkla uzaklaştık O’ndan ve onun sevdiğinden kutlu doğum haftasının ritüelleri arasında. Yirmi üç nisanda çocukça şeyler için yıllar tükettiğimizi anladık, kılımızı bile kıpırdatmadığımız binlerce vahşete çevreden baktık, baktık bakakaldık, çevre gününe inat, yeşil ay kutlamasının ardından kadehler tokuşturduk yeşilliklerin yok edilip betonlaştığı kaygan zeminlerde. Su günleri kutladık kurudukça dünya,
kanımızın suyu, suyumuzun kanına bulaştı, verem etti her yıl büyüyen kötülükler sardı hücrelerimizi kanserle savaş (daha&helliip;)
Etiketler: din, insan, kalleşlik, kardeşlik, Kutlamalar, Önemli Günler, ritüel, Siyaset, tapınma, taziyeler, Toplum, Yaşam
Daralan Mekanda ve Daralan Zamanda Çocuk ve Gençlik Edebiyatı
Teknolojik ve demografik gelişmelerin bir sonucu olarak Mekan daraldığı gibi, zaman da daralmakta dünyada her geçen gün. İnsanlar önce kırdan kentlerin daralan alanlarına hücum ettiği gibi, adeta kibrit kutusu gibi evlere yığıldılar. Mekansal anlamda bu yığışma, san’ata dair, edebiyata dair içeriğe ve niteliğe dair hemen çoğu şeyi tekdüzeleştirme sürecine sokmuştur.
Öte yandan kentsel alanlardaki daralma, geometrik olarak artan teknolojik gelişmelerin de temel etkisiyle dünyadaki hızlı nüfus artışının da etkisiyle insanlar, sadece mekanı değil, aynı zamanda günün yirmidört saatini de diğer insanlarla (daha&helliip;)
Etiketler: bağlarbaşı kültür merkezi, çocuk edebiyatı, edebiyat, edebiyat sempozyumu, etkinlik, gençlik edebiyatı, istanbul, Kültür ve Sanat, okuma
Avam-Havas
“Az olan değerlidir, kör atta azdır, o halde kör at değerlidir” demiş aristo asırlar öncesinden. Aristo bunu söylerken, asırlar öncesinden farkında olmaksızın mantık biliminin de temellerini atmıştır.
O gün bugündür, düz mantığa, kısır mantığa örnek olarak verilen bir cümle haline gelmiştir bu cümle. Hatta kısaca, “aristo mantığı” olarak ta bilinmektedir çoğu kişi tarafından.
Konuyu “avam” ve “havas” sözüne getirmeden önce bu düz mantığı nitelik ve nicelik olarak aristoya dayandırmak istiyorum. Neden?
Çünkü zor olan iyi olmaktır, zor olan çalışmaktır, zor olan erdemdir….
Hasılı “kalite” aslında zor olduğu kadar aynı zamanda emeğin doğrusal bir fonksiyonudur.
Avam, gazetelerin 3. sayfa haberlerini “vah vah, cık çık, hay anassını, yaa, gördün mü gibi tepkilerle huşu içinde okurken (daha&helliip;)
Etiketler: avam, düz mantık, havas, kalite, kıymet, Mantık, nitelik