AHMET FİDAN ONLINE BİLGİ İLETİŞİM AĞI / GELEN ŞİİRLER:::...> |
|
S İ İ R D O S T L A R I K U L Ü B Ü gelen / üye şiirleri |
BİTMİŞ HAYAT |
Hiçbir yalan yoktur ki Birilerinin canını yakmayan Bir savrulup gidiş Her birimizin hikayesi Akan gözyaşımızın sıcaklığında yanan içimiz. Bihaberiz diğerlerinden, vakit yok Çağlayan şelalelerden akan suları izlemeye Girmeye hele hiç cesaretimiz yok, derelere Bıkmışız yanaklarımızın ıslaklığından Su görmeye tahammülümüz kalmamış Tek tek camları açıp havalar almışız Giren hava bize yetmemiş, komşudan ödünç almışız Denizin dibinde parlayan mutluluklar aramışız Bize denk gelmemiş, başka baharlar beklemişiz Umut tekmelemiş kapıyı, açmışız buyur etmişiz içeriye Çeşit çeşit maskeler üretmişiz kendimize Herkese göre farklı takılan ve farklı makyajla değişmişiz yine Gözümüz renkleri tanımaz olmuş siyahlıkları görmekten Her birimiz bir diğerinin öyküsünden etkilenmişiz Sorgulayıp, çareler üretmişiz. * * * * * Biz yaşıyormuşuz… Bir daire çizmişiz, tam ortasında durduğumuz, Etrafında toplandığımız insanlarla beraber Yağdırdığımız yağmurun altında ıslanmışız. Sevgiye aç kalıp, denizin dibindeki balıklara hücum etmişiz. Toprağın nemli kokusu ya da yeşilin refahı yetmiş Nefes almamıza, biz yine doymamışız. İstemişiz ki; sadece denizdeki balıklar, toprağın kokusu Ya da yeşilin refahı bizim olmasın. Deniz bizim olsun, toprak bizim olsun, orman bizim olsun… Hırs bürümüş bedenimizi, yol almaların sonu gelmemiş sonra Demişler gözü aç insanoğlunun. Bir şey diyememişiz, doğruluklar halkasına… * * * * * Sessiz çığlıklar yükselmiş her geçen gün evlerimizden Konuşuyoruz sanmışız, sesimiz çıkıyormuşçasına Her zamanki gibi yanılmışız. Biz görüyoruz demişiz, gözümüzü arkada bırakmamışız Göremeyenlere üzülmüşüz, sonunda bir bakmışız Meğer biz kendimize üzülüyormuşuz, içimiz yana yana. Her şeyi, herkesi yok sayarcasına… Yaşamın farkına varmamacasına… * * * * * Yanık tenimizle birlikte, kara gözümüze, kara kaşımıza Kocaman yüreğimize, minicik ellerimize dokundurarak hayatı Teğet geçmişiz çoğu zaman manevi denen duyguları… Bizi biz yapan huylardan vazgeçmek zorunda kalmışız da Sesimiz çıkmamış, diğerine yaranıyoruz sanmışız. Bir kendimizi anlatamamışız bize bizi sorduklarında, Böyleyim işte sen nasıl görüyorsan demişiz cevap olarak. Yıpranmışız, canımız yanmış böylelikle. Yine de varı yoğu içimizde yaşamışız. Bakmamışız elin eline, kalmamışız onun sevgisine. Boğulmuşuz çıkış bulamamaktan, yeni yeni kapılar denemekten Her defasında doğru anahtarı bulamamaktan bunalmışız. Kilitlerden vazgeçemeden yaşamaya devam etmişiz. * * * * * Doğmuşuz işte, herkes kutlamaya gelmiş, hayırlı evlat olmamızı dilemiş Büyümüşüz, her birimiz kendimizce evlatlar olmuşuz Yine bu dünyaya evlatlar getirerek, aynı dilekleri dileyerek. Böyle kalacağım diyenlere birbiri ardına tokatları atmaya başlamış zaman Torunlarımız olmuş belki de dizimize yatırıp çektiğimiz dertlerimizi anlattığımız. Kalmamış kendi hayatımız denen şey. En sevdiklerimizin hayatları olmuş artık derdimiz tasamız. Sormuşuz, soruşturmuşuz, düşünmüşüz taşınmışız Hani bizim yanımıza kar kalan, hani uğrunda gözyaşı döktüğümüz adam Hani bir telefonumda yanımızda olan arkadaş… Hani onun uğruna uykusuzluktan, gezip tozmadan kaldığımız evladımız Bir sesimiz çıkmasa varlığımızı bile unutacak insanlar adeta. Sonra kırdığımız kalpleri düşünmüşüz acımasızca, bir de kırıldıklarımızı O an bitmez sandığımız hayat bitmiş işte Sonra biz ölmüşüz… Ortada ne keder kalmış bize ait ne mutluluk Kimsenin haberi olmadan yaşadıklarımızı almışız bir tek yanımıza Bir de üşümeye karşılık kalbimizin sıcaklığını. İşte bitmiş hayat, bu kez arkamızdan uğurlamaya gelmiş Yine doğduğumuza sevinen insan… |
GÜLÇİN GÜLOĞLU |
"To read or not to read, işte bütün mesele bu!!" |
AHMET FİDAN ONLİNE BİLGİ İLETİŞİM AĞI |
|