Ulaşım konusunda, daha öncelerde kentlerde, şu an Anadolu’daki kıpırdanmaları yakın geleceğin atılım halkaları olarak değerlendiriyorum. Dünya ekonomik krizini alt eden J. M. KEYNES  enflasyon pahasına kamu harcamalarını artırarak toplumu düze çıkarmıştı. Aslında Keynes’in yaptığı çok basitti. Kamu harcamalarındaki bir birimlik altyapı yatırım harcaması, suya atılan bir taş gibiydi. Atılan taşın hareketiyle  hale şeklindeki dalgalar gitgide büyüyor ve su yüzeyine dengeli olarak yayılıyordu.

AK parti nin yeni ulaşım ve altyapı harcamaları da 2005 lerde tam olarak kendini gösterecek bir ivmenin başlangıcıdır. Bir birimlik yatırım, iktisattaki çarpan etkisiyle katlanarak büyümekte ve ekonominin bütün birimleriyle canlanma etkisini göstermek üzeredir.

Daha önce ulaşım yatırımı sabit bir yatırım olarak görülmüş ve bölge kalkınmasındaki stratejik önemi çoğu hükümetlerce hep ıskalanmıştır. Ak Parti hükümetinin bu konunun önemini kavraması büyük bir  şanstır.

Avrupa kentlerinin desantralize (çevreye yayılmış) olması ulaşım altyapısının sağlam olması nedeniyledir. Ulaşım altyapısı sağlam olan ülke toprakları üzerinde dengeli bir kentleşme ve dengeli bir nüfus oluşmaktadır. Kır ile kent arasındaki akıl almaz gayrımenkul değeri farkı ulaşım altyapısının geliştirilmesiyle makul hale gelecek ve nüfus ta bulunduğu yerleri terk etmeyecektir.

Kumru - Niksar bağlantı yolu, bu açıdan çok önemlidir. On yıllardır ülkenin hinterlandı gözardı edilmiş nüfus hareketliliğiyle bu günün kent sorunları içinden çıkılmaz hale gelmiştir. Oysa ki iç kesimlerin bağlantı yolları kurulur var olanlar düzeltilirse bölgenin dağ / yayla turizmi, kampçılık, ihracat kolaylıkları ülke içi dışı ürün sirkülasyonu rahatlayacak ve halen Pazar için üretim yapamayan yüksek kesimin insanları bu altyapı hamlesinden ekonomik ve sosyolojik açıdan refah payını alacaktır.

Burada üzerinde durulması gereken şudur. Bu altyapı çalışmalarının bir rüzgar / moda ile başlayıp yerinde saymasına fırsat vermemek gerek. Zaten böyle olduğunu sanmıyoruz.

Ülkenin ulaşım politikasındaki bu fay hattı GSMH nın ve kişi başına düşen gelirin daha adil bir şekilde dağılımına sebep olacaktır. Hep o ezilen yüksek kesimin insanlarının talihi bu hamlelerle değişeceğine inanıyoruz.

Bir Akkuş’lu olarak ben de bu refah artışından payımı alacağım günleri hasretle bekliyorum. Her ne kadar uzun yıllar Fatsa’da yaşasak ta doğduğumuz toprak (Akkuş) bizim mayamızdır. Ben ve benim gibileri bu aşamalara getiren özelde memleketime genelde Vatanıma her zaman şükran borçluyumdur.

ESEN KALIN