Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

 

Kasım 25th, 2010 | in Siyaset/Politika | 2 tane yorum

 

Üç General ve Protokolün Üç Adamı

Türk Silahlı Kuvvetlerindeki Atamalar ve Bürokratik Harmonide Protokol Sıramamaları:

 

İçişleri Bakanı’na jandarma personeli, Milli Savunma Bakanı’na Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında verilen açığa alma yetkisi Cumhuriyet tarihinde ilk kez kullanıldı. Buna göre Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gevramoğlu açığa alındı. Haber bu.

Başbakan  “Yasalar çerçevesinde hareket edildi”, derken, CHP durumu “sivil darbe” olarak değerlendirdi. Bir kere siyasetin en pis hatta iğrenç yanı, erdemlilikten uzak olmasıdır. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , ,

1990 Öncesi ve 1990 Sonrası Türk Siyasal Hayatındaki Sinikler, Stoacılar, Entellektüeller, Dantellektüeller, Saklambaç Oyunları ve (A)sosyal demokratik Şizofreni

Tarihsel dönüm noktasını doğru mu ayırdım yanlış mı ayırdım o kadar da emin değilim. Ama temelde toplumsal / kentsel dönüşüm alanlarının fay hattının kabaca çizilmiş bir zamanlamasıdır bu 1990 lı yıllar.

1990 lı yıllar muhafazakar kesimin entellektüalitesinin gerilme şişme patlama arifesi yıllarıydı. Öyle ki, bu patlama 1994 yılında Refah Partisi’nin (yerel) iktidara geldiği yıllardı. En büyük çatlak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı sayın Sözen’in safahati, sabık İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel’in safahat içindeki sefaleti ve çöp dağlarının halk kitlelerini patlatırken pusuda sinmiş olan öteden beri kendini şarj etmekte olan (sinik) muhafazakar entelijensiyanın siyaseten siperlerinden çıkıp alanlarda aksiyon üretmesiyle başlamıştı. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

Eylül 15th, 2010 | in Hukuk, Siyaset/Politika, Toplum, Yaşam | 1 yorum

Referandumu Geride Bıraktık.

2012 Anayasasi

Hatırlarsanız, bu referandumun, bir anayasa revizyonu olduğunu her fırsatta her satırda dile getirmiştik. Bu anayasa revizyonunun yamama operasyonu olduğunu dile getirmiştik. Hatta halihazırda oyladığımız anayasanın yeni anayasa için koşul iyileştirmesi olduğunu söylemiştik.

Şimdi Yeni Anayasa Yapma Zamanı

Başta gazetemiz de olmak üzere, bütün sivil toplum kuruluşları, bilim adamları, aydınlar dahil geniş katılımlı bir anayasa hazırlama zamanı gelmiştir. Bizler taşın altına elimizi koyacağız. Bunun için tek önemli öngörümüz veya şartımız, yeni anayasanın çok çok özet hükümlerden oluşmasıdır. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , ,

Ağustos 27th, 2010 | in Siyaset/Politika, Toplum | 4 tane yorum
 

Hanefi AVCI’nın Güvenliğini Hangi Babayiğit Koruyacak!

 

Hanefi AVCI’nın Can Güvenliğini Hangi Babayiğit Koruyacak!

Hanefi AVCI, yazdı mı, yazdırıldı mı?

Hanefi AVCI, malumun ilanını yapan Bir Misyoner mi?

Hanefi AVCI, aysberg’in fay hatlarındaki Entellektüel Tetikçi mi?

Hanefi AVCI, T.C. sistemin standart sapması veya imalat hatası mı?

Hanefi AVCI, Cemaatin asimetrik sapması mı?

Hanefi AVCI, referandum öncesinde gündemin konu pazarına özellikle mi sunuldu?

Hanefi AVCI, gardiyan mı mahkum mu?

Hanefi AVCI, T.C. ni mi tümor olarak görmekte, T.C. nin derinlerini mi tümor olarak görmekte?

Hanefi ACI nın kitabı, Ergenekon operasyonununu cilanmış kapanış cümleleri mi, yoksa Ergenekon Operasyonundaki bir sapma mı? (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

 

Akademisyenlerin Burnundaki Kılı Kim Alacak

Akademisyenlerin Burnundaki Kılı AR-GE ciler Alamayacak mı?

Türkiye’nin gelişmesinin önündeki engellerden en başat olanlardan biri kurum ve/veya işletmelerin AR-GE birimleriyle üniversiteler, daha özelde akademisyenler arasındaki olmayan ilişkidir.

Üniversitelerin başında YÖK olsa bile, hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşu olmaları dolayısıyla özerk tüzel kişilik olmaları, Türk üniversitelerinin kamu / devlet ağırlıklı üniversiteler olmaları nedeniyle bu trajik kopukluk hiç giderilememiştir.

Proje geliştiren veya ürün / eser ortaya koyan üniversite öğretim elemanlarının  döner sermaya katkı paylarındaki haksızlık, öğretim (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , ,

Şubat 25th, 2010 | in Hukuk, Siyaset/Politika, Toplum | 2 tane yorum

28 Şubat'a Doğru: Dokunulanların Dokunması

28 Şubat’ın üzerinden göz açıp kapayıncaya kadar 13 yıl geçmiş. Kimine göre göz açıp kapayıncya kadar kimine göre ise çok uzun bir süreç.

Her olayın bir mutlu olanı/kazananı, bir de üzüleni/kaybedeni olur. 28 Şubat’ın kaybeden cephesinin kayıptaki yılları 6 yıl kadar sürmüş ve 3 Kasım seçimleriyle gerileme devri tersine dönmeye başlamıştır. Cumhurbaşkanlığı seçimi krizinin de tetiklemesiyle bir genel seçim daha yapılmış, 28 Şubat’ın dokunulanları Reis-i Cuhurluğu ele geçirince dokunma süreci tersine dönmüştür. (daha&helliip;)

Etiketler: , , ,

Kentlilik Kültüründe Yaya Trafiği

İnsanlar bazen yürürken karşıdan gelen kişiyle kesişirler, her iki kişi aynı yönde hareket ederler birkaç kez aynı yöne gittikten sonra 3. veya 4. seferde yola devam edilebilir. Bu durum hemen hemen, bütün insanların mutlaka yaşamış olduğu bir durumdur

Tarih içinde insanlar hep bir mükemmelleşme sürecinin içinde olmuşlardır. Dünyaya geldikleri çağlardan beridir hep daha iyiye ve daha mükemmele varmanın arayışı içinde olmuşlardır. Bu mantıkla bakıldığında insanoğlunun evcilleşmesine kentlileşme süreci demiştik. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , ,

Yardımcı mı Yardakçı mı?

Daha çok komando ve jandarma komandoların bir sloganı vardır. “Zoru başarırız, imkansız zaman alır”. Yardımcıların yardakçılığı ise, bu sözün taban tabana zıddı. Yönetim sisteminde bu durumu ortaya koymak için toplam kalite yönetiminin birkaç ilkesiyle konuya girmek isterim.

Toplam Kalite Yönetimi İlkelerinden Önemli Bazıları:

İlke 1: İşi Yapan bilir.

İlke 2: Yönetim bir ekip işidir, yöneticiyi (gerçekte) astı yönetir.

(daha&helliip;)

Etiketler: , , ,

Kent Kimliği Oluşturmanın Zorluğu

Kent Kültürü Oluşturma Stratejileri

 

Her olay veya olgunun ekonomik bir açıklaması olduğu gibi, bazıları da her olay veya olguyu salt ve saf olarak ekonomik açıdan görür veya düşünür. Bu durum genellikle kişilerin mesleklerine, karakterlerine ve cinsiyetine göre değişmektedir. Ancak ekonomik  olarak bayındır veya kalkınmış nice kentler vardır ki, ruhsuz, zevksiz ve de soğuk görünümlüdürler. Tıpkı varlık içinde yüzüp te, gerek kılık kıyafet olarak, gerekse davranış veya yüz ifadesi olarak bir ruh ve kimlik ortaya koyamayan bireyler gibi. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , ,

Kasım 3rd, 2009 | in Hukuk, Siyaset/Politika | 3 tane yorum

Kuvvetler Ayrılığı mı Dediniz? Hangisi?

Demokratik parlamenter sistemlerinin en temel özelliği olan “kuvvetler ayrılığı” ilkesini 1923 lü yıllardan 2000 li yıllara kadar ağır aksak tanımlamamız mümkündü. Bu kronolojik aralıkta, yer yer sistem meclis hükümeti sistemine, oligarşiye, militarizme, yargı devletine, teknokrasiye meyil gösterse de, bu gün için, kuvvetler ayrılığının fil ayakları olan yasama yürütme ve yargı erkleri cumhuriyet sonrası klasik tanımlamasını oldukça aşmış çizgisinden oldukça şaşmış durumdadır.

Bu Günkü Kuvvetler Ayrılığının Determinantları:

1. Yasama: Silik olmasının yanında dominant parti başkanları sultasında inleyen ezik milletvekillerinden oluşan topluluk. (daha&helliip;)

Etiketler: , , , , , , , ,