Yargı, parlamenter sistemlerde üç temel erkten biridir. Yargı, verdiği kararlarda “Türk Milleti adına… ibaresini kullanmaktadır. Yargının bu ibareyi kullanması yargının egemenliğin temeli olduğu anlamına gelmemektedir. Ne var ki devletin derinlerdeki zoraki sahipleri, bu konjonktürde EGEMENLİĞİN TEMELİ OLARAK YARGI yı görmek istemektedir.

Başörtüsü ile ilgili iptal kararı bu süreç zincirinin bir halkasıysa, AK Parti”nin kapatılması ise ikinci halkasıdır. Hukuk sistemindeki “Non la delicte sine lege, non la peona sine lege” / “Cezasız suç, suçsuz da ceza olamaz” ilkesi bu süreçte bağırta bağırta ayaklar altına alınmaktadır. Yüzde elli ile iktidar olmuş bir siyasal partinin parlamenter aritmetiğiyle oluşturduğu “üniversitelerde başörtüsü yasağı” konulu anayasal düzenleme Türk milletinin vekillerince kabul edilmesine rağmen, derinlerdeki gücün etki ve emirleriyle yargı erki tarafından bozulmuştur.

Şu anki yargı mekanizması, yukarıda belirtmiş olduğum ilkenin tam tersi bir angajmana girmiştir. Bu angajman da her ne surette olursa olsun, AK Partinin kapatılması angajmanıdır. Ak Partinin hatalı noktaları elbette ki vardır, ama gelinen psikolojik gerilim AK Partinin tamamıyla hatasız olsa bile yine de kapatılacağı yönündedir. Bu da kişilerin olduğu gibi kurumların şirazesinden (çerçevesinden) çıktığının bir tescilidir.

Düne kadar hiç te bu günler gibi önem taşımayan, rutin içinde görev yapan Anayasa Mahkemesi yargı erkinin bir uzantısı olarak bu gün ülkemiz için en stratejik kurumu haline gelmiştir. Öyle ki bu kurum ve aldığı kararlarla TAM ANLAMIYLA YASAMA ERKİNİN YERİNİ ALMIŞTIR. YETKİ AŞIMINDAN ZİYADE YETKİ GASBIYLA YASAMA KURUMU HALİNE GELMİŞTİR. Bu hukuksal trajediyi bu günlerde izlemeye devam ediyoruz. Bu vahim durum uzun zaman dilimince de bizleri meşgul etmeye devam edecektir.

T. C. Ülkesi, stratejik konumu, tarihsel önemi, derinliği, nüfuzu, demografik potansiyeli açısından her zaman ülke insanı dışında harici varlıkların iştahını kabartmıştır. Demokrasi (oyunu) gereği düne kadar hiç itibara almadıkları, önem vermedikleri, hatta var olarak görmedikleri fakir ve niteliksiz azınlık bir iktidar ortaya çıkarmıştır. Bu iktidar bir kısım sinir uçlarına dokunmuş, hatta onlarla mücadeleye tutuşmuştur. Bu mücadele neticesi yüzyıllardır yönetim mihraklarına yerleşmiş otoriteler üzerine doğru gittikçe bu kabus güçler ellerinden gelen bütün güçlerini son koz olarak kullanmaya başlamışlardır. Halkın iktidarı yasama organında nitelikli ve ayakları yere basan bir muhalefet partisi tarafından dengelenmediği için devreye, başkaca ve olmaması gereken kişi ve kurumlar girmiştir.

Gelecek günler sancılı olacağa benzer. Yüce yaratıcı hayırlı ve aydınlık yarınlar getirsin.
05 Haziran Perşembe

Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar https://www.yazarport.com , https://www.gunesgazetesi.net https://www.kamudanhaber.com https://www.bilgievreni.com , https://www.siyasalforum.net https://www.gercekgazete.web.tr www.radyobrt.net ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Etiketler: , , , ,