Alıştıra Alıştıra Çözün; Oldu Canım!

Bir belediye başkanı son derece doğal olarak kameraların merceklerine baka baka, “yaptığımız iş hukuksal bir işlemdir, sorun yok” anlamına gelen demeç veriyor. Sanki bu ülkede hiç Anayasa metnini okuyan insan yok.

Ne gariptir ki, bu kişi Türkiye Cumhuriyeti devletinin Diyarbakır İlinin Büyükşehir Belediye Başkanı. Yani Devlet tüzel kişiliği çatısı altında Belediye kurumunun başında ve hala bu görevine devam etmekte. Ne gariptir ki, devletin savcıları var, devletin İçişleri Bakanlığına bağlı müfettişleri var, yargı kurumu var ama bunların hiç birisi Anayasal suç işleyen bir belediye başkanının icraatına karış hukuksal sonuç doğurucu bir işlem yapmıyor. Ne gariptir ki, Kültür Bakanımız bu uygulamayı eleştirirken okşaya okşaya, gülümseye gülümseye eleştiriyor.

Dün en kapsamlı ve en güçlü bağımız vardı. Adına “din” deniliyordu bu gün onlarca kamplara ve mezheplere bölerek, “şeriat” yaftası ile öcü gösterilerek halk dinden uzaklaştırıldı.

Dün herkesin üzerinde uzlaştığı, saygı duyduğu “Atatürk” vardı, bu gün her fırsatta yıpratılmaya çalışıldı, ortak değer olduğu bile neredeyse tartışılmaya başlandı.

Dün herkesin haykırarak söylediği adına “Cumhuriyet” denilen bir rejimimiz vardı, bu gün post modern söylemlerle insanların rejime olan bağlılığı sarsılmaya başlandı.

Dün, herkesin ayakta dinlediği, dinlerken ve söylerken gözyaşlarını tutamadığı, göğsünün kabardığı “istiklal marşı” vardı. Bu gün artık okullara girişte bile okunması zorunluluk halinden çıkarıldı.

Dün, herkesin uğruna gözünü kırpmadan ölebileceği “AY YILDIZLI TÜRK BAYRAĞIMIZ” vardı, bu gün yurdumuzun malum bir bölgesinde neredeyse kullanılmamaya başlandı.

Dün herkesin zerre kadar yüksünmediği, zevkle konuştuğu, konuşmaya çalıştığı “Türkçe” miz vardı. Dup duru, anamızın ak sütü gibi. Bu gün bir yandan küreselleşmenin etkisiyle yabancı kelimelerin cenderesinden çıkmaya çalışan, bir yandan da ŞER GÜÇLERCE KULLANILAN BİR KISIM ŞER ODAKLARINCA görmezden gelinmeye başlandı.

Dün bizi bir arada tutan bu ve bundan başkaca bir sürü ortak değerlerimiz vardı. İktidarıyla, muhalefetiyle, sözde ulusalcısıyla, bölücüsüyle el birliğiyle bu değerlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak çözülmek istenmekte. Güya açılım, güya modernite, güya demokratikleşme, güya AB uyumu vb. onlarca bahanelerle koşaradımlarla ÇÖZÜLME SÜRECİNİN İÇİNE DOĞRU ülke itiklenmek isteniyor.

Güya bu gün için sözü edilerek, örneği gösterilerek, zamanla konuşa konuşa hazmettirmeye çalışılmakta. Bizim de bunları görmediğimizi ya da akletmediğimizi zannetmekteler. OLDU CANIM!!!

Kimse kalmasa da, ortak değerlerimizi ayakta tutmak için elimizden gelen bütün imkanlarımızı kullanacağımızı bilmenizi isteriz.

Diyarbakırda uygulanmaya çalışılan, alıştıra alıştıra benimsetilmeye çalışılan “İKİLİ DİL” uygulamasını şiddetle protesto ediyoruz. Bu uygulamayı yapanların anayasal suç işlediklerini buradan ilan ediyoruz. (Zaten uygulama yürütmenin durdurulması kararı ile durdurulmuştur. Ama ne tuhaftır ki, durum eski haline getirilmemiştir, fiili durumun devam etmesine kimse ses çıkarmamaktadır. Bu gafilliği ve kayıtsızlığı da protesto ediyoruz.

Kimse olmasa bile değerlerimizi korumak için her zaman her yerde biz olacağız. Çünkü biz bu ülkenin bu toprakların insanlarıyız.  Bu bütünün birer parçalarıyız. ŞER GÜÇLERE İNAT bilincimizi kaybetmeyeceğiz. Sonsuza dek ulusal varlığımızı sürdüreceğiz.

Esenlik ve barış dileklerimizle.

Not: 

Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, https://www.bilgievreni.com, https://www.gazetecanik.com, https://www.kamudanhaber.com, https://www.siyasalforum.net, https://www.ahmetfidan.com ile, Gazete Canik vb. kağıt bası gazetelerde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz

Etiketler: , , , , ,