24 Haziran Seçimlerinin Sineztezik Analizi

 

Bir seçimi geride bırakıp geçim telaşesine girdik yine. Neler oldu bitti bu seçimde, Amerikan alaboroz usülü, yordamlamaya çalışalım.

  1. Başkanlık sistemi, şaşkınlıklar içinde geçen bir seçimin ardından nihayet resmen başladı. Seçimin resmi, reisin resesif propagandacılarını ezip geçerken, başta dominant aktörlü Reis olmak üzere  Muharrem İnce gibi dominant aktörlerle cebelleşmesiyle tamamlandı. Bu cedelleşmeden seçim akşamı bir bedelleşme oldu mu bilmem ama, seçim gecesi burnuma
  2. Londra merkezli bir dijital koku geldi sanki hayal meyal. Gelen koku, siyasetin bedelleşmesi için steril kalan sterlin üzerinden olmadı elbet. Şu hayatta kaimeden başka kıymetli ve kaymaklı ödünleşme araçları çok var ne de olsa. Seçim gecesi onca büyük oy almasına, (15 milyon genç)) yaratılmasına rağmen, diğer dominant aktör, uzun ince bir yol bulup sırra kadem bastı ne hikmetse. Subliminal bir kaç twit önce belirip sonra delirmiş gibi silindi. Neyse… Atı alan Reis, atladı gitti, Huber köşkünde bir selam çakarak, en kara memleketine ve orada karanlık geceyi aydınlatan coşkulu kalaBALIKlara mehter coşkusu verip o gecenin derûnî derinliğine daldı, ertesi günün başkanlığının başlangıcı için.
  3. Ak Troller, havuz medyasından beslenip, jölelilerce süslenip, bütün özverileriyle ve haşarılıklarıyla, büyük bir başarıya imza attılar. İnsanı titreten ve coşkulandıran tılsımlı dombıra müziği eşliğinde, gaza gelip göze gelmeden, söze gelip bol bol tezahüratlarla, milyonluk orkestrayı oluşturmayı başardılar. Usta Reis ise, böylesine hipnotize bir kitlenin pek tabi ki keyfini çıkarıp, tutuklanmadan, nutuklarına nutuk, gücüne güç katarak yarım asırlık maratonu yağmur altlarında beraber yürüdüğü ve maraton koştuğu ekibiyle coşmakta.
  4. Öteden beri Milliyetçi HAREKET yazıp ta tabelada, pek HAREKET görülemeyen parti binası, gölgelerin gücü altında pek HARARETLENDİ. Kendilerini tebrik etmek teknik açıdan gerekli elbet. Ülkenin siyaset bahçelerinde ağza alınmayacak azgın vecizeleri ve aforizmaları affetmeden sızlatan ve cızlatan, eski sözlerimin arkasındayım diyerekten, gizli açık veya izli desteğiyle istekli olan bahçeli, bohçasını doldurup, hoşça bir gece geçirdi yorucu seçimin ardından, geçim gününün arifesinde.
  5. İYİ çıkıp kötü giren bir grup siyasi aktör ise, en güzel lafları ve güzafları söyleyip, kendi mikrokozmozuna hapsolan berrak ve berbat bir merkezi ve taşra teşkilatıyla, ancak ve ancak, yüzde onları bulabildi. İktidarı sarsacağını söyleyip, kendini sarsacak sonuç alır almaz, gecenin sessizliğini heceledi iyiden iyiye.
  6. Cumhuriyeti olup ta HALKINI hala halk otobüslerinde arayan siyasal aktör ve çekirdek ekibi de, adeta alayına çelme takarcasına, aday serpiştirerek basiretsiz ve hamasi politik ACIlarıyla bekleyip durdu gecenin ilerleyen saatlerine doğru iç çekerek, pencerelerin ardında. Üstüne üstlük kerhen verilmesi gereken desteği, şerhen ve şevken vererek, şarkî vilayetlerin politik aktörünü yüzde onların çok çok üstüne çıkardı, kendi üstüne bastırarak. Teşkilatını da, “algı operasyonu” var deyû, başarısızlığının hesabını veremediğinden asıl algı operasyonunu kendi yayarak ve yaparak.
  7. Yurdumuzun doğu bölgesindeki halkımızın fakirliğinden ve terk edilmişliğinden geçinmeye çalışan sapkın ve şaşkın, bizi bir kaşık suda boğmak isteyen dış güçlerin ve terör odaklarının emelleriyle emellerini tevhid ettiren bir grup siyasi aktörün her seçimde bir yol yöntem bulup meclise girecek olması beni üzen ve ezen başka gerkçek.
  8. Bir de miadını doldurup ta, son çırpınışlarını yapan, saadetin sadedine gelelim desem dee, rahmetli ustalar ustasının saadetini yaşayamamanın burukluğuyla, son yılların vurukluğuyla Türk Siyasi tarihindeki bir siyasi örgütün bitişe dair noktanın manevralarını ve manivelalarını gördük. Böyle bir siyasi mirasın, yengeç sepetindeki yengeçler gibi, birbirini yemesini ayıplayarak hayıflandım.
  9. Vatandaş mı, haa, o malum, vatan TAŞ mübarek. Her şeye eyvallah. Reisin kekiyle keklenecek, yardım kuyruklarına eklenecek, yardımı kabul etmeye devam ederken, balık tutmayı öğrenmesi gerektiğine asla aklını erdiremeyecek.
  10. Ben mi. Kaderim bu ne yapayım. İsa ve Musa hazretleri hiç sevmez beni. Doğa ve Çevre Derneğimizin botanik bahçesinde en az elli çeşit kaktüs yetiştirmekten, elim ve dilim iyice kaktüse dönüştü. Kime ve nereye batacağını ben bile bilemez oldum. Elimi ve dilimi kaktüslerden arındırıp GÜZELLEME de yazasım var ama şu an keyfimin kahyası hiç yerinde değil. Belki bir parmak bal çalar İsa veya Musa ağzıma da, güzellemeleri döktürüveririm kırk katırlarca satırlara.
  11. Kıymetli okurlarım, ne düşüncelerdesiniz bilmem ama, ben karamsarım. Bir taraftan eğitimin dibe vurması, bir taraftan tarımın ve tarım sanayiinin dibe vuruşu… Boşverin siyasi aktörleri, kendimize bakalım, üretelim. Yüce tasarlayıcıya şükürler olsun ki, bizi bu coğrafyada var etmiş. Bunun kıymetini bilelim, birbirimizi yemeden kendimiz ve dünya için üretelim illa da yemek için birşey gerekirse. Yarın da, halkın, 14 temmuz seçimleriyle siyasal kurumlara ve aktörlere aktarmak istediği mesajları siyasallı diliyle ortaya koymaya çalışacağım.
  12. Bu yazım, bilim kategorisinde değil elbet. Ama sosyolojik uzanımları olan dîlimden dökülenleri sesli aktardım o kadar. Kalın sağlıcakla.

Ülkem için aydınlık yarınlar ve esenlikler temennilerimle.

Etiketler: , , , ,